çok müslüman bir büyüğümüzdür, öyle ki yaptığı ve söylediği şeyleri sorgulamak heretizmdir, satanistliktir, ve hatta metalciliktir!*
mesela o kadar müslümandır ki, uyguristan'da, bizzat müslüman kardeşlerinin "yaşadıklarını" ömrü billah dile getirmemiştir. ne bu büyüğümüz, ne de bu büyümüzün cemaatinin finanse ettiği yayın organları "sinjan eyaletinde deprem" haricinde uyguristan'la ilgili hiçbir başlığı dile getirmemiştir yayın hayatları boyunca(ee ne de olsa suratları katman katman olan pis türkl... aman pardon, "tabii doğru da aziz kardeşim, politik olmamız lazım şimdi" değil mi?). ayrıca, bu "çok büyüğümüzün" cemaatinin kanalları ve gasteleri arada bir milletin gönlünü almak için dillendirdikleri "amerika ırak'ta tutunamıyor" gibin light söylemler haricinde, türkiye ve amerika'nın ne denli dost, arkadaş ve hatta yakın akraba olduğunu söyler durur. "en büyük müttefiğimiz amerika" lafı en basmakalıp cümlelerinden birisidir bunların. ee tabii, yeşil sermayeyi yaratan, insanlığı "kominizm"den kurtaran islam'ın yılmaz mücahidi kutsal evanjelizmin savunucusu ve mesih'in favore ettiği ülke değil midir amerika ne de olsa. ama mesela bu sevgili büyüğümüz ve cemaati hakkında "ulan acaba?" diyen adama hemen kominist(sic), laikçi(sic), ve ataist(sic) yaftalarını ... - aman pardon, yafta dediysem affola, yaftalamadan düşünürler bu abilerimiz,- yani, tartışılamayacak derecede doğru olan bu etiketleri yapıştırmakta bir beis görmez, hatta ve hatta 5. sınıf dizileri ve "son derece demokrat" kalemlerinin yazdığı makaleleriyle bunu teşvik ederler.
ne!?!?!! sorguluyor musun hala sen? kominist misin metalci mi? söyle bana şakirt! ihlaslı kişilerle arkadaşlık kurmak varken, ne diye gidip "milletin aklını karıştıranlarla" bir olursun? düşünme, sorgulama, sadece itaat et! itaat et ki bizler hakimi... yani, allah hakimiyetini kursun bu dünya üzerinde. evek!
gazze'de ölen 155 müslumanın ardından da villasında esra ceyhan gibi ağlıyordur umarım... çok müsluman bir abimizdir, çok. badişimdir.
edit: din hakkında zerre bilgim olmadan bok atıyorum kendisine ve mutluyum... serdar ortaç gibi bir adamın star olduğu bu ülkede, bu adamın müritlerine rastlamak da şaşırtıcı değil esasında...
zira böyle bir dini ve kutsal kitabı insanlara bu kadar benimsetmek ve gözü kapalı tapmalarını sağlamak abd de sosyalist devrim yapmak ile eşdeğer benim nazarımda.
sırf bu yüzden bile ağlarken akan gözyaşlarını öperek silmek istiyorum...
hemen "sevmiyor olabilirsin ama saygı duy" demagojisiyle savunulmaya çalışılan adam. evet, herkesin istediğini düşünme ve söyleme hakkı(yalan yanlış da olsa, sonuçta kimseye karşı bir tahrik söz konusu değilse, inanan inanır, kimse de karışamaz) vardır ve buna da saygı duymalıyız. evelallah! peki, bu insanın ve çevresindekilerin başka insanlara saygısı var mı? sadece stv gibi kanalları açın ve bakın, zaman gazetesinin iç sayfalarını bir okuyun. "bizden olmayanlar öyleböyledir" tandansını görmemek için ya aptal ya da kör olmak gereklidir. hayır, bunu öyle bir anlam çıkardığım için veya fevri "laikçi kemalist" öfkesi dolayısıyla söylemiyorum. örneğin, bakın bir "satanist evlat arif" adlı komediye. saçma sapan dizilerde "ihlaslı kişilerle takılmayan ateist/küpeli/metalci gencin düştüğü yanlış çevre ve yol" lagalugalarına bir bakın. aynı dizilerdeki, bilim ve bilim adamları hakkındaki klasik malum grup çarpıtmalarına, örneğin, başka bir "ihlaslı kişi olma kılavuzu" dizisinde, new age palyaçosu bir adamın nasıl "rasyonalist, bilimsel düşünen bir bilimadamı" gibi gösterildiğine, new age saçmalığı üzerinden bilimselliğe nasıl basitçe giydirilmeye çalışıldığına(hani malum, "ataist" ya bu proflar mıroflar) bir bakın -kusura bakmayın ama programın adını hatırlamıyorum-* .
yanlı, taraflı olmalarına elbette ki birşey söyleyemem. herkes kendi tarafını tutmakta özgürdür, ve kimse de buna karışamaz, hatta sorgulayamaz bile. amma velakin, yukarıdaki satırlarda da bahsedildiği gibi bu yapılanlar sadece yanlılık, veya kendi grubunun propogandasını yapmak değil, düpedüz çarpıtma, yönlendirme, iftira ve yalandan ibaretse, orada bu gidişata bir dur demek de bu saldırıya maruz kalan insanın en doğal hakkıdır. doğal olarak, eğer biz burada bir saygıdan bahsedeceksek, iftira ve karalama kampanyalarına girmeyeceğiz. eğer ortada bir iftira, karalama, alttan alta bir hakaret etme-aşağılama varsa, o zaman da burada, saygısızlık yapılan kişiye konuşma hakkı doğar, üstüne üstük, bu kişi, yanlış olduğunu düşündüğü bir takım hususları da söyleme hakkına sahiptir. bu kişi, ortada bir yanlış olduğunu ve yapılan yanlışların ne olduğunu söylediğinde ise, sanki mağdur edilmeye çalışılan karşı tarafmış gibi "saygı duymalısın" geyiği yapmak abesle iştigaldir. kusura bakmayın.
Müslümanlığı ayaklar altına aldıran, basite aldıran, mantık diniyken korkunç birşeymiş gibi göstermeye çalışan cemaatin lideri.
Bunlar müslümansa biz müslüman değiliz diye naraların atılmasına sebepiyet veren zaat-ı muhterem.
öyle bir kitabını bile merak edip baştan sona okumayanların hakkında çokca konuştuğu zat.
vallahi ben okudum, ama yine de çok çok sempatizanı değilim.
şimdi etrafa bakıyorum; bu adamı kim sevmiyorsa hep fikren sakat adamlar. sırf o yüzden sevesim var adamı.
sevmeyenlerinin fikren sakat olduğu iddia edilen şahsiyet. fikren sakatlığı kabul ediyorum. güzel fikrinizle hayırlı yıllar. tek bir ideolojiden ve bağımsızlıktan haberi olmayan zıpzıplar sizi. kitabı da bi skime benzemiyordu.
amerikadan sonra diğer güçlü devletlerinde kucak açtığı adam. ne güzel kucaktan kucağa gezmesi.
sanırım tam kendisine göre. her kucağa oturmak her kula nasip olmaz.
fem dersanelerinin vazgeçilmezi, her daim sohbetlerde adı geçen kişi. ben hatırlıyorum bize bazen fetullah gülenin konuşmalarını dinletirlerdi, ben pek bi dinlemezdim o sırada çevremdeki insanları incelerdim, nasıl bir psikoloji içindeyse o insanlar, adam ağzını açtığı anda hepsi ağlamaya başlıyorlardı. hocalar zaten kopmuş onu geçiyorum yanımdaki arkadaşlarda ağlamaktan kopuyordu. adam daha bi selam dedi durun ya bir cümle kursun ne var bunda bu kadar ağlancak diye hala düşünüyorum, ama cevabını bulamıyorum.
sıradan bi emekli imama bu kadar taparcasına seveni olduğunu daha doğrusu sorgulamadan itaat edenlerin olduğunu görek bile başlı başına bu adamın tehlikesini gözler önüne seriyor.
bazı papaların bile dinlerarası dialog için " müslümanları hiristiyanlaştırma projesi " dediğini düşünür ve bu adamın o projede nefer olup, abd'de yaşadıığnı düşünürsek tüm gerçekler ortaya çıkar.
ayrıca onun ve onun gibilerinin arkasından koşana cennet gerekliyse cehennemi de bana hazırlasınlar.
zaten solaryumlar yeterince pahalıydı, öteki tarafta bedavaya getiririz işte. *
ne kadar cehennemlik olsam da kimsenin kaderini etkilememiş, beynini yıkamamış, herkesin yasalar çerçevesinde bildiği gibi yaşamasını istemiş ve yaşamış, laik ve dürüst biri olacağım. öyle hatırlanacağım.
o minvalde eşe dosta selam,inandığım doğruların adamı oldum.
bizim gibiler amerikan vatandaşı olarak ölmezler.
çoğu zaman nefesi açlıktan kokarak, sefalet içinde, zaman zaman bir mezar taşına layık görülmeden ölürler.
bolca 80'li yılların politik melezliğine maruz kalmış, doğan medya grubu tarafından bilinçaltına tortular işlenmiş, önüne sunulana kayıtzıca inanmış insanlarca sevilmeyen insan..
dünyanın dört bir yanına türk okullarının açılmasına,dünyanın dört bir yanında türkiye'nin tanıtımına vesile olması da bir yana yıllardır farklı ideolojilerin tek ortak duygusu olan düşmanlığın yerine diyaloğu koyarak kaostan beslenenleri hüsrana uğratan değerli şahsiyet..