18 mart 2011 galatasaray fenerbahçe maçından sonra türk telekom arena'da galatasaray'ı yenerek "bekaret" çığlıkları atan fenerbahçe taraftarının tarihten ne kadar bi haber olduğu bir kez daha gözler önüne serilmektedir.
o zarı diktirip diktirip önümüze koyan kimdi diye sormazlar mı adam olana?
araştırmalara ve arkeolojik kazılara bakılırsa, kimin bekareti bu kadar kafasına taktığı belli oluyor. üzülmeyin arkadaşlar tıp çok gelişti, diktirme şansınız var. diktirin ki; bundan sonra bizde ilk günkü heyecenla, tekrar tekrar açılış yapalım.
aaay bizde sizi 1905 te çayır açılışında yenmiyşştig gııı, tarzı gs savunması.
bunlara tarih alışkanlık yapmış. bu eziklerin torunları bile bizim uefa-süper kupamız var diye söylenirse şaşırmayın.
eskilerde 3-5 gün sesi soluğu çıkmazdı bunların. artık fener'e mağlup olmak o kadar sıradanlaştı ki; mağlubiyetin ertesi gününde "100 sene evvel bööleydi ya" diye dolanıyorlar ortalıkta.
40 yıl macaristan galibiyetini yada almanya beraberliği ile övünen nesil şimdi, 40 yıl uefa-süper kupa muhabbeti yapacak torunlar yetişiyor.
parayı yazı-tura atıp dik gelme si ile açıklanacak başarıları yapısal olarak değişime ve ilerlemeye dökmeyen vizyon-misyon fakiri insanların tesadüf ile açıklanacak mucizeyi başarması hayret edilmesi dışında bir anlam ifade etmez.
başarının ve yatırımların reel getirisini kullanmadığınız ve üzerine bir şeyler katarak değer yaratmadığınız sürece başarı, bir anlam ifade etmez. lokal çekişmeler-kıskançlıklar ile birbirimizin ayağına çelme takmaya çalışmaktansa topyekün bir kalite politikası belirlemeliyiz. bunun örneği fenerbahçe dir.