maalesef endüstriyelleşen futbola türkiye'de en çabuk adapte olan takım taraftarıdır. merdivenleri ilk onlar boşaltmıştır. objektif olabilenine çok az rastlamıs oldugum taraftardır.
09/10 lig sezonun son macinda yasanan facia aninda barda aglayan renkdaslarina tekme tokat dalarken sevinmeyin pis gassaraylilar diyen iftiraci taraftardir.
3 dakika mı kutlarlar, 5 dakika mı kutlarlar bilmem de, lider takımın taraftarıdırlar, şampiyonluğun da -en kötümser tanımla- 3 büyük adayından biridir, o bakımdan ligin ortalarında debelenenlerin sesi yukarılardan pek duyulmuyor, fazla debelenmeyin derim ben.
en kısa şampiyonluk yaşamış taraftardır,ezeli rakibinin adını sevinç içinde haykıran taraftardır. en iyi organizasyon yapam taraftardır. dile kolay 20milyondan fazla kişi 2 dakika taklit yaptı.
bu sene dalga geçmekten bitkin düşen taraftar grubudur.
takımın biri saçma sapan oyuncuları alır digeri bir çok yıldız aldık derler ama bu iki takım arasında da puan farkı bir olması ne kadar gülünç dimi. :D afedersiniz ama nerde eşşek oyuncu varsa almış galatasar da beşiktaşta.
6-0'lık galibiyetlerini unutmayan fakat 7-0 dendiğinde "hep böyle yapıyorsunuz kazandınızda ne oldu" diyen taraftardır.hoparlör destekli tezahürat yapan taraftardır.
iyi hoş insanlar bunlar da bir bukalemun takıntısıdır gidiyor. nedir arkadaş bu bukalemun? galatasaray, beşiktaş, trabzonspor, bursaspor neyse, tutup gençlerbirliği karşısında niye fenerbahçe'yi tutsun, manyak mı bu adamlar? 10 sene önce lazio'lular şampiyonlar liginde as roma diğer tarafta gol yiyince olimpico'da anons yaptırıyorlardı, coşuyorlardı. dua etsinler böyle bir manzara yok ülkemizde.
sahi gençlerbirliği'nin golüne sevinen galatasaraylı "bukalemun" ilan ediliyor, sen galatasaray/beşiktaş/trabzonspor'un herhangi bir maçında rakip gol attığında seviniyorsan(ki sevinmeyen kolpadan fenerlidir) en adi bukalemunsun o halde. ne lan bu, ne saçma sapan kibirmiş arkadaş bu...
trabzonspor maçından sonra mabed dedikleri stadı yakma,
pendikspor maçı sonrasında kalecileri rüştü'yü dövme,
galatasaray maçı sonrasında efsane dedikleri alex'in,arabasına bira şişesiyle saldırma,
galatasaray maçı sonrası kezman'ın arabasını durdurup are you player diye futbolcusunu çocuk azarlar gibi azarlama
eylemlerini gerçekleştiren sözde taraftar.siz bırakın fenevbahçe'yi benim çükümün bile taraftarı olamazsınız.
ayrıca bu sözde taraftar,şampiyon olmamalarına rağmen şampiyonmuş gibi sevinmiş sonra sütten kesilen bebe gibi ağlamıştır.ama takdir ettiğim bir sabırları var.yani 2 kez şampiyonluğu son haftada kaybedeceksin,30 senedir türkiye kupası alamayacaksın ve hala sabır edeceksin.bravo...
keşke o pankartın içeri girmesini onaylayan ve sokan görevlilerden bizim stadda da birkaç tane olsa da stada aldığımız insanlara stad gişelerinde ''mustafa yumlu'ya yalvaracak mısınız'' diye sorsa. keşke.
kendi stadında şampiyon takıma düdüklendikten sonra, stadı yakan, stadının koltuklarının amına koyan, sonra da başkanına istifa diye bağıran ve akabinde de rahmetli olmuş gelmiş geçmiş en centilmen başkanının arkasından timsah gözyaşları dökenleri de ortaya sermiş taraftar grubudur.
yeryüzünde tektir.
not: amerika'da hoca efendi var onun bu alanla fazla ilgisi yoktur.
aziz yıldırım gibi tükürdüğünü yalamaktan zevk alan ve yıllar önce süleyman seba'dan birçok ayar yemiş bir başkanın camiadaki kuvvetini arttırmak için yaptığı istifa ediyorum blöflerine karşın ''2-3 kişi'' nin aziz başkan bizi bırakma diye açlık grevine girmesinden ötürü embesil olarak nitelendiremeyeceğimiz topluluk. hayır yapmamalıyız bunu. aziz yıldırım denilen şahıs da yüksek rütbeli askerleri rus kızlarla grup seks yaptırarak ne planlıyor olabilir acaba ?
21 puanlık boruyu içlerinde muhafaza eden ezik takımın büzük taraftarlarının "2000 küsur entry kasarsam belki içimdeki boru kısalır" mantığıyla aynaya bakmadan bok atmaya çalıştığı taraftardır.
namuslu, adaletli, dürüst mücadeleyi zaten zaladlı, cordobalı şampiyonlukları hazmeden, malatyasporlulara gönderilen doğan marka arabaları ulusoy zamanı kırılan penaltı rekorlarını attıkları 98. dakika gollerini pek çabuk unutan, papermoon yemeklerinde fener e karşı voltran oluşturan, geçen sezon 'keşke bursa nın altına yatsaydık da fener lider olmasaydı' diye entryler kasan müsveddelerden öğrenecektik zaten.
açın gösterin lan mahluklar, size döşenmiş 20 şer puanlık borudaki hakem katkısını ya da biraz utanma arlanma öğrenin de, lider takımla uğraşacağınıza alt sıralarda boka batmış takımınıza destek çıkın.
şampiyonluğu kaybettiği için üzülür, rakibi şampiyon olamadı diye şampiyon olmuş gibi sevinmez,
başkalarının şampiyonluğunu takdir eder, kendisi yarışta geri bile kalsa kimseyi şikeyle suçlamaz,
rakibi şampiyon olmasın diye takımının başka bir takıma yatmasını, diğer takımlarla "kardeşlik" bağlarıyla "kutsal ittifaklar" kurmasını istemez, bu şekilde yenildiği bir maçtan da mutluluk duymaz, "olsun onlar şampiyon olamayacak" diye kendisini teselli etmez,
ligde iddiası kalmayınca, şampiyonluğa oynayan büyük rakibiyle şampiyonluk mücadelesi yapan takımın topçusuna "neden o kadar puan farkını kapattırdınız?" diye ağlamaz, iddiasız kaldığı her sezon renk değiştirmez,
ligde haksızlık olduğunu düşünürse bunu rakibine geçilince akıl etmez, ilgili birimlerle ilgili görüşlerini her zaman dile getirir,
ayrıca hakem hatasıyla puan aldıktan sonraki haftalarda, rakibi hakem hatasıyla puan alınca "hakemler onları tutuyor." diye ağlamaz, at gözlüklü değildir,
futbolun hatalar oyunu olduğunu bilir, hakemin de defans oyuncusu gibi, kaleci gibi hatalar yapabileceğini bilir, rakiplerinin "hatayı" 2008'den beri görevinin başında olan federasyondan ve mhk den önce kendinde araması gerektiğini düşünür.
ayrıca liderin 15-20 puan gerisinde kalıp, ligde hedefi olmayan "büyük(!)" takımların taraftarı olup rakibi şampiyon olamadığı için şampiyon olmuş gibi kutlama yapmaktansa, şampiyonluğu son maçta kaybetmeyi, sezon başında koyduğu hedef için mücadele eden ve "en azından" hedefine yaklaşmış takımın taraftarı olmayı tercih eder.
bir de überzeka insanların başarılı olduğu her sezonda şike yaptığını iddia ettikleri halde neden son maçta şampiyonluk kaybettiğini mantık çerçevesinde açıklayamadığını anlayamayan taraftardır. şike yapan adam son hafta mı kaybeder şampiyonluğu, onu geçtim son haftaya mı bırakır?
şike yapan başkanın takımı 12 sezonda 4 kez mi şampiyon olur? 5 kez türkiye kupası finali mi kaybeder? hakemi satın alabiliyorsa, rakipleri satın alabiliyorsa bu maçları almayı mı akıl etmez? diye sorar. ama kimse açıklayamaz.
