dönem adamı. dönemin şartlarına ve koltuğunun yumuşaklığına göre şekillenen gazeteci-yazar. yenilenmeli artık bu ekranlar ve köşeler. yenilenmeli ve yeniler eskileri aratmamalı. duy beni altaylı! emekli olsan ya sen.
tayyibin bağırıp çağırmalı hitabetine aşık adam. adam hipnotize olmuş. ne dediğine değil nasıl dediğine, nelere yol açtığına değil de bazen bağırarak, bazen kelimeleri yayarak, bazen fısıldayarak konuşmalar yapmasına insanları dinletmesine hasta olmuş adam vay be. (14 ağustos yazısı). hüseyin çelik'i de laf kompetanı olarak başarılı bir hatip bulduğunu söylemişti geçen hafta. galiba bu adam bağlama çekilmesini, laf ebeliği densizliğini seviyor. gelgelelim o hüseyin çelik o çenesi yüzünden kaybolucak inşallah.
foça'da ki saldırı sonrası pkkya karşı sri lanka modeli uygulansa diye sorulanca kendisi "yok artık daha neler" demiştir. buradan anlaşılıyor ki bu adam pkk nın kökünün kazınmasını istemiyor. bu adamı seven varsa bir daha düşünmeli.
habertürk un öğleden sonra terör saldırısına uğrayan foçadan yaptığı canlı yayında lıkır lıkır şu içmiştır. bu hareketi kendisine hiç yakıştıramadık. mübarek ramazan günü, tööbe tööbe.
bu akşam (07.08 12) 21.45'te osman pamukoğlu'nu konuk edecektir. edecek etmesine ama. osman pamukoğlu'nun katıldığı son programdan sonra pamukoğlu'nun söyledikleri yüzünden dava açacağını söylemişti... bakalım ne olacak
programında muhalefetten ya da özellikle chpli bir konuk oldu mu(g. tekin) aslan kesilir nerdeyse adama "bırak bu işleri, git mağaza aç" filan demeye getirir gücü ona yeter çünkü, bu arada konuk efendi olmaya çalışır kem küm eder, misafirdir programda rahat ettirmez adama ama gelgelelim beyfendinin son zamanlardaki aşkı olan partiden biri geldi mi böyle bir nezaket, bir tatlılık, espriler süper güç ülkenin tuzu kuru iki dostu hesabı, kıl bir soru oldu mu dolaylı yollardan seyirci şöyle soruyor diyerek topu seyirciye atmalar. acayip dengesiz bir herif. hele geçenlerde çocuğumu komşu dövmüş hastaneye koştum ne yapıcam ben şimdi bunu yapana diye bir yazı yazdı ertesi gün de bunun kurgu bir yazı olduğunu orda suriyeyi ve türkiye ile olan komşuluk durumunu hicvettiğini, kastettiğini filan yazdı. bir sürü insanı galeyana getirdi ses getireyim derken. hay senin fantezilerini batsın. neydin ne oldun.
Bu kararın böyle çıkacağını üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorduk. Konuştuğumuz hukukçular, maksimum 7 yıl minimum 5 yıl alır diyorlardı. Karar da tam ortalamasında 6 yıl çıktı. Tahliye edilmesi geçici bir durum tabii. Yargıtay onaylarsa eğer Aziz Yıldırım yeniden içeri girecek ve hapis yatacak bu karara göre. Burada Futbol Federasyonu'nun aczi ortaya çıkıyor bence. Federasyon bütün kurullarıyla istifa etmelidir. Çünkü bu süreç daha tamamlanmadan, cezalar belli olmadan bir karar vermişler daha sonra dava devam ediyor diye ertelemişlerdi. Arkasından belli pazarlıklar sonucu oluşmuş eyyamcı bir karar çıktı. Aziz Yıldırım şikeden ceza almasaydı sadece çete kurmaktan ceza alsaydı Futbol Federasyonu kendini kurtarabilirdi ama bugünkü duruma baktığınız zaman Futbol Federasyonu'nun bütün kurullarıyla istifa etmesi gerekiyor. Türk adaleti böyle bir kararı delillere dayanarak aldıktan sonra herhangi bir delile dayanmayarak alınan Futbol Federasyonu kararının bir geçerliliği olmaması gerekiyor. Tabii futbol hukuku başka bu tarafın hukuku başka ikisinin birbirini etkilemesi mümkün değil. Ancak bu karar sonrasında UEFA'dan Fenerbahçe'ye büyük bir ceza gelme ihtimalinin arttığını söylemek mümkün. Türkiye'deki futboldaki pisliklerin tamamı bu soruşturmaya ortaya dökülenlerden ibaret değildir. Ama ceza da yakalanana verilir. Her gün trafikte kırmızı ışıkta yüzlerce araç geçiyor ama polis kimi yakalarsa ona ceza veriyor. O yüzden Aziz Yıldırım'ın söylediklerinin kendi savunmasına faydası yok.
yıllardır envayi çeşit medya grubunda yöneticilik yaptığı halde aylık çıkan okul gazetesi editör adayı kadar bir çizgiye sahip olamamış kabiliyet düşmanı.
hasbel kader tv programlarından bikaçının eğlenceli ya da güzel olmasını saymassak adam alenen kaypak bir izlenim veriyor.
o programların da izlenir olması asla kendiyle alakalı değil direk gelen konuğun esprili veya konusuna hakim olmasından kaynaklanıyor. buna rağmen köşe yazarlığı beter bir çizgide geldi bugüne değin.
mesela bir dönem kah iktidar karşıtı iken kah yalakası oluveriyor, herşey uçakla bir geziye çıkmaya bakıyor.
azıcık iltifat görse hükümetin en büyük savunucusu kesiliyor iltifatların biri bin para..
bugünkü yazısında ise kanımca keşke nihat genç gibi bir hikaye yazsam, biraz uzun tutsam, bikaç metafor aralara attırsam zevkle okunacak kıssadan hisse çıkarılacak bir makale yazsam.. demiş eline yüzüne bulaştırmıştır.
ilgili link http://www.haberturk.com/...tika-yazisi-asla-degildir
rasim ozan kütahyalı bugün kendisine acayip giydirmiştir. http://bit.ly/KV8Fvv
ayrıca
ets/atlasjet in patronuyla papermoonda görüşüp ertesi gün thy yi eleştirdiği olay için; http://bit.ly/LpQKMv
son dönemdeki "yakın" tavırlarnının nedeni belli olmuş gazeteci. herkes bir şekilde emireri bu dünyada. tam kanaat getirdim artık. ciner "biraz geri dur" diyince "yiğit" fatih altaylı da geri durmuş ve ihlaeyi kapmıştır.