basına " aman ha arda sizin reyting objeniz o na gözünüz gibi bakın" mesajı vermeye çalışan yazar. bunun yerine aynı basının arda gibi mahlukatı başımıza dünya yıldızı adayı bir medya unsuru diye şişirmesini eleştirse, gazetecelik adına daha doğru bir iş yapmış olur zannımca.
--spoiler--
FENERBAHÇE çok kötü bir şey yaptı.
iki takım arasındaki maçların önemini azalttı. Biz Galatasaraylıları rahatlattı.
Şaka yapmıyorum.
Galatasaray-Fenerbahçe dostluk(!) maçını Galatasaraylılar Derneğinde izledim.
Selçuk oyundan atıldığında Galatasaraylıların yorumu şu oldu: Bunlar bizi 10 kişi ile bile yenerler. Nitekim öyle oldu.
Galatasaray tek kale oynadığı maçı kaybetmeyi başardı.
Ama ilginçtir, Galatasaraylılardan hiçbiri üzülmedi.
Şaka yapmıyorum.
Kimse umursamadı bile.
Bundan birkaç sene önce olsa, Galatasaray, Fenerbahçe maçını kaybetse, millet yemeden içmeden kesilir, yemekler masada kalır, ortalığı derin bir keyifsizlik, tatsızlık bürürdü.
Ama bu kez öyle olmadı.
Maç bitti. Millet biraz Galatasaray'a kızdı. Sonra herkes muhabbetine döndü.
Çünkü Fenerbahçe'ye yenilmek, Galatasaraylılar arasında vakayı adiyeye dönmüştü.
Hep olan ve pek de önemsenecek bir şey değildi.
Eve döndüğümde ben bile maçı hatırlamıyordum.
Normalde uykum kaçar, sinirden uyuyamazdım.
Hiç öyle olmadı.
Yattım uyudum.
Sabah da hiç sinirli uyanmadım.
Fenerbahçeliler bile benimle dalga geçmediler. Çünkü onlar da artık sıkıldılar bizimle dalga geçmekten.
Yazık oldu.
Ben Fenerbahçe'nin yerinde olsam, arada bir Galatasaray'a yenilirim.
Çünkü böyle olunca işin tadı kaçıyor.
Gerçekten.
--spoiler--
fatih altaylı
alem bir adam gerçekten. *
biz ayar vermeyelim artık kabak tadı verdi bu takıma verilen ayarlar diyoruz, adam kendi kendilerine ayar veriyor.
köşesini istediği konuda ahkam kesmek için kullanan "gazeteci". şimdilerde m. bardakçı'yla birlikte teke tek programında resmen kahvekahne vari muhabbetler yapmaktadır.
kötü eleştiri kaldıramayan insandır. bu, sözlüklere saldırmalarından açıkça görülebilir. sözlüklerde kendisi hakkında yapılan kötü ve haklı eleştirilere katlanamayıp; kendine yediremeyip, "nickleri" bahane ederek çeşitli saldırılarda bulunmuştur. bunun gibi birkaç tane daha vardır. örnekler:
(bkz: ajdar anık)
(bkz: cenk eren)
"Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ baskına uğrayan karakola gittiler. Bence doğru yaptılar. Ama ya bu fotoğraf. Kum torbalarının ardında çömelmiş halde bulunan bu fotoğraf, diyeceksiniz ki, "ne yapsınlar. tehlikeli bölge" Doğru. Tehlikeli bölge. O zaman yapılacak şu. O fotoğrafı çektirmeyeceksiniz medyaya vermeyeceksiniz. ya da illa bir fotoğraf çektirecekseniz tehlike mehlike demeyeceksiniz. Aslanlar gibi ayakta duracaksınız. Dimdik ileriye, terörün geldiği yöne bakarak. Bir düşünün bakalım Mustafa Kemal Atatürk o mevziye gitseydi böyle mi poz verirdi."
teke tek'te karşısında oturan köroğlu soyadlı tarihçiye eşekle atın çiftleşmesinden katırın doğduğunu ama insanlarda böyle bir şeye rastlanmadığını bir tespit olarak söyledi. anladığım kadarıyla bu adam eşeklerle cinsel ilişkiye girmiş. öyle olmasaydı nerden bilecekti?
''kimin çocuğu oldukları belirsiz'' deyişiyle yazısının rengini göstermiş sözlüklerdeki 'nick name'lilerin hakaret olarak nitelendirdiği eleştirilerine karşı yazdığı yazısında gidişatın yanlış olduğunu belirtmiş, 'nick name'siz olarak hakaretle karşılık vererek buram buram ironiye sebep olmuş yazar.
mahallede dayak yedikten sonra dövemeyeceğini anladığı çocuğa ''orospu çocuğu'' deyip tekrar dayak yiyen veletler gibi davranış sergileyen katip.neden katip? çünkü birileri buna yazması gerekeni söyler bu da yazar.