Ülkelerin demokrasi anlayışı ne ise, kendisini neye layık görüyor ise diretir ve alır. Türkiye'de işler böyle yürümüyor elbette. Adam arapları doldurdu gözünün önünde maaşa bağladı. insanlarda ayrışmaya meyil eden hareketler ve tavırlar gördüler demek ki, ayrıştırdılar o sorunu bu sorunu ede ede, belirli bir kesimi kendisine çekip önce onların iliğini sömürdüler. Kurunun yanında yaş yanarken bu sığır ve büyük kesim yavaş yavaş akıllandı bu oy farkının sebebi de budur..
Hadi geç önüne geçebilirsen..
Acımıyorum.. Ölün acınızdan, çocuklarınızın geleceğini Arap soyuna bağışlarken, Mehmetçik Suriye'de Şehid düşerken, Antalya, Ankara, bursa parklarında nargilesini yakıp, duyarlı bir vatandaşın, bizler Suriye'de ölüyoruz askerimiz Şehid düşerken siz burada ne yapıyorsunuz gitsenize ülkenize dediğinde, pişkince "hayat güzel" diyen Suriyeli piçlere tepki koymayan her kesimden her millet, Türkiye'de yarın daha fazla ayrıştırılmaya mahkumdur.
basiretin bağlanması olayıdır. 10-20 yıl sürer. birileri gelir devletin malını mülkünü, varını yoğunu yer. yiyemediğini peşekeş çeker. üstüne bir de hakaret eder, dalga geçer. canı ne istediyse yapar yani. sen de alkışlarsın. desteklersin öyle zır cahil ve bilinçsizce. günlerden bir gün uyanırsın, dersin ki bu böyle olmuyor. değişmesini istersin fakat düne kadar alkışladığın kişi seni ve vatanını savaşın, iç savaşın, ırkçılığın, faşizmin içine itmiş. sırf koltuğunu korumak için.
neyse bir şekilde ondan kurtulup dönüp haline bakarsın ki sırf senin değil doğmamış neslin geleceğini bile yemişler. tamiri 1 asır sürecek. belki de hiç tamir edilemeyecek.
kısacası sen eşek olursan sırtına binen çok olur. herkes hak ettiğini yaşar ama kurunun yanında yaşta yanar.
Türkiye özelinde konuşursak, iyi-kötü bir protesto kültürünün olmayışından kaynaklanmakta olan durum. insanlar kızgın, öfkeli ve tepkili oldukları ortak konularda bile bir araya gelmekten imtina etmekte, zira en ufak bir ses çıkarma, devlete-ülkeye bir başkaldırı hatta vatan hainliği kavramlarıyla eşdeğer görülmekte. Önceki yıllarda bu kadar kesin ve net bir çizgi var mıydı bu konuda net hatırlamamakla birlikte, özellikle Gezi zamanı ve sonrasında gelişen süreç neticesinde, insanların bu konuda hiçbir özgürlüğü kalmamış durumda. Bir şeylerden memnun olmayan vatandaşlar, öğrenilmiş çaresizlik ve sessizlik sürecine terk edilmiş, onların sesi olması gereken muhalif partiler bile günlük siyasetin esiri olmuş, yapılmış durumda.
Bakın bu sağlıklı bir durum değil, maalesef bunu öngörerek değil, yaşayarak tecrübe edeceğiz. Daha işin ekonomik boyutuna bile değinemeden kısaca aktarmak gerekirse, durum maalesef böyle.
cahillikten efenim ağaç yaşken eğilir sözü varya he işte subniminal mesajlar olsun korkutma olsun artık adam diyorki bilmiyorum halbuki biliyor ama korkuyor.
insanları oyalayan her şeyden kurtulup isyan başlatma isteği içinde olanlar da bu oyalanma döngüsü içinde ömür tüketiyorlar. bakmayın edebiyat yaptıklarına. aralarında bir isyankar06 ruhundan öteye geçen yok.
Zamanında kölelere özgürlükleri verildiğinde bir çoğu reddetmiş, kabul edenler ise geri dönüp başka bir Efendi'nin uyruğunda köle olarak kalmayı tercih etmiş.
Çünkü özgürlük demek, sorumluluk demektir. Ağır bir yük demektir.
Fakirler isyan etmiyor çünkü korkuyorlar, çünkü basaramayacaklarini bildikleri kadar zekiler.
Çünkü ne kadar fakir de olsalar zamanla güçlenip kendi altındaki fakirlere efendilik yapabilme imkanları var.
Olayın özü, ne kadar fakir olursan ol senden daha fakir edebileceğin biri vardır. Ezilirsin zoruna gider ama ezebileceğin birileri vardır zevk duyarsın. isyan misyan hikaye yani
Fakirler zannediyor ki isyan çıkacak zenginlerin götünü tekmeleyeceğiz ve sonra herkes mutlu mesut olacak. isyan çıkması gerekiyorsa onu da zenginler çıkarır, fransa karıştı çünkü karışması gerekiyordu, bolivya karıştı çünkü karışması gerekiyordu, ırak, iran, venezuela.. kısaca fakirler zenginler onlara söylemezse isyan etmek için bile organize olamayacak kadar gerizekalı ve mal sürüleridir.
Beslenme ile alakalı olabilir, çünkü düşünce şeklini ve hayata olan inancımızı da bizim beslenmemiz belirler biraz da. Düzgün beslenemeyen, geçim derdine giren stresli bireyler de haliyle cesaret toplayamıyor. Ayaklanma olması için akıllı ve gerçek bir lider gerekir. insanların fişeklenmesi için önce birbirlerine destek olması lazım, fakat şu anda ortam ezilene basarak üst kısma çıkmayla kuruludur.
milletimize işlemiş derin sünni tesir olabilir. sünni gelenekte ''bir günlük otoritesizlik, kırk yıllık zulümden kötüdür'' şeklinde ifade edebileceğimiz anlayış genetik kodlarımıza işlemiş sanırım. türk tarihindeki isyanlara da baktığımızda, isyan edenler hep heterodoks gruplar olmuştur. ama bunun da ötesinde isyan eden ne tür bir grup olursa olsun, şeyh bedreddin'inden, celali'sine, şahkulu'a dek hepsi de başarısız olmuştur.
ha bir de eric hoffer reis der ki, bir kitle hareketine en fazla karşı çıkacak taraf zengin ve fakirlerdir. iki zıt kutuptur. ikisi de istikrarın bozulmasını istemez. zengin keyfinin idamesi için, fakir de daha da fakirleşmemek için.
-milletimize işlemiş derin sünni tesir olabilir-?! havass...
Yukaridaki entryden abd rusya isvec ve almanyaninda sunni ulke oldugunu anladik... Kimler niye isyan eder diye dunya tarihine baktigimizda dinci azinliklar, yonetime tahakkum etmek isteyen burjuva ayaklanmalar cikariyor. Normal insanlar fakirde olsalar bunun icin ayaklanmazlar, yuz kisi toplanip polise molotof kokteyli atarak koseyi donen kimse yok olamazda. o yuzden absurt bisey. ha tepedeki adam ecevit orneginde oldugu gibi doviz satmayi durdurup ulkedeki ekonomiyi allak bullak ettiginde mumkun ama o zamanda burjuva ayaklanmisti herneyse...