bugün

the bends albümünden, defalarca dinlenesi bir radiohead parçası daha.

sözleri:

her green plastic watering-can
for her fake chinese rubber plants
in fake plastic world,
that she brought from a rubber man
from a town full of rubber plants
to get rid of itself.

and it wears her out

she lives with a broken man,
with cracked polystyrene man
who just crumbles and burns.
she used to do surgery
for the girls of the eighties,
but gravity always wins.

and it wears him out.

she looks like a real thing,
she tastes like a real thing,
my fake plastic love.
but i can't help the feeling,
i could blow through the ceiling
if i just turn and run.

and it wears me out.

if i could be who you wanted...
if i could be who you wanted...
all the time...
all the time...
nasıl böyle şarkı yapılır diye insanın sövesini getiren muhteşem radiohead şarkısıdır. thom'un * sesi bambaşka güzeldir söylerken..
klibi de mükemmel olan şarkı.çoğu zaman ağlatır,huzur verir.şarkının sonunda thom öldürücü darbeyi vurur,kelimeler anlamını yitirir.sadece düşünülür..

if i could be who you wanted...
(bkz: gravity always wins)
radiohead'in mukemmel ötesi şarkısı. bir anda insanı huzur veren bi derinliğe sürükleyen, bana hüzünlü olmaktan huzur duymanın ne olduğunu öğreten, hafif, yumuşacık şarkı.
insana huzur veren,aglatabilen de guzel bir radiohead sarkisi.
(bkz: fakeplastictrees)
sahte plastik ağaçlar anlamına gelir. sanırsam şarkıda oyuncak ağaç için ya da noel ağaçları için kullanılmıştır.*
akustik versiyonu muhteşem olan aşmış nota seramonisi.
var olan sahteliği pek de güzel betimler. ard arda dinlenebilir.
hani thom york bir ahenk yaratır " to get rid of itself" derken ve her bitişte, of deriz biz de ne diyelim.
girişi ile "lan işte bu" denilip çocuk şarkısına dönen, heba olmuş halbuki bünyeyi zora sokacak bir şarkı olabilecek kapasiteye sahip eser. hayır yapmışlar girişi ama geriye kalanı yok mu şarkının, dinleme at çöpe. sinirlendiriyor bünyeyi, radiohead şarkıları dinlemek.
içinde çeşitli vecizeler bulunduran enfes radiohead parçası..

ve türkçe meali!..

onun yeşil plastik bahçe sulama kovası
çinli yapmacık lastik bitkisi için
sahte plastik bir toprakta.
lastik bir adamdan satın aldığı
lastik bitkilerle dolu bir şehirde
sadece kendisinden kurtulmak için.
ve onu tüketir,onu tüketir
onu tüketir, onu tüketir.

kolu kanadı kırılmış bir adamla yaşar
kaçık bir polystyrene adam
sadece ufalanan ve yanan.
eskiden cerrahlık yapardı,
seksenindeki kızlar için,
fakat yerçekimi herzaman kazanır.
ve onu tüketir, onu tüketir,
onu tüketir, onu tüketir.

gerçek gibi gözüküyor,
gerçek gibi tat veriyor,
benim plastik yapmacık aşkım.
fakat düşünmeden edemiyorum,
tavana doğru patlayabilirim,
eğer sadece döner ve koşarsam.
ve beni tüketir,beni tüketir,
beni tüketir, beni tüketir.

ve eğer senin istediğin kişi olabilseydim,
eğer senin istediğin kişi olabilseydim,
her zaman,her zaman...
ev yapı marketlerin ya da dev marketlerin birinde ya da bir şoping mal'da geçen klibi ile daima hoşa giden, "plastik yaşamlar" şarkısı.
yok milli marş diyelim.

bizden de bir yanıt gidiyor anglosaxon alemlerine:
(bkz: parayla saadet olmaz)
radiohead'in ikinci stüdyo albümü the bends'den yayınlanan üçüncü singledır. aynı zamanda rolling stone dergisinin yapmış olduğu gelmiş geçmiş en iyi 500 şarkı listesinde 376. sıradadır.
radiohead balyozu , bir anda dinleyeni farklı boyutlara götürmeye müsait.
plastiklikten , sahtelikten dem vurur.

ayrıca söylemem gereken bir şey de ;

that she brought from a rubber man
from a town full of rubber plants

rubber plants kısmında thom yorke robert plant diyor lan resmen.
radiohead'in ikinci stüdyo albümü the bends'den yayınlanan üçüncü singledır. aynı zamanda rolling stone dergisinin yapmış olduğu gelmiş geçmiş en iyi 500 şarkı listesinde 376. sıradadır.
anlamıyla da, ezgisiyle de enfes bir radiohead şarkısı.
acıların şarkısıdır bu, benim için anlamı büyüktür. rakı mezesi gibidir, dinledikçe içesi gelir insanın, dinledikçe ağlayası. sözlerini tekrar edemeseniz de tükendiğinizi kafanıza vuran parçadır. artık çek git, kaç kurtul, en azından porselenleri sev ki kırıldıklarında çöpe atması kolay olsun, artıkları zarar vermesin diyen parçadır. insana çemkiren, insanı çemkirten parçadır. böğüre böğüre ağlamak caizdir hatta sevaptır. kıymeti bilinsin.
huzur falan vermez bu şarkı.depresif bir anınıza denk gelirse acımaz ağlatır.. sonra bir daha ağlatır...
http://www.youtube.com/watch?v=hds4wod_o1i
2003, glastonbury...tüyleri diken diken eder...*
sahte plastik dünyamızın tek gerçeğidir bu şarkı. hissedebiliyorum.
çaktırmadan, sinsice kana karışan şarkıdır bu. ulan bu şarkının benle ne alakası var ki, neden böyle bir garip hissettiriyor diye düşünmeye sevkeder adamı. ama tam da bu sırada öldürücü darbeyi* indirir :
'if i could be who you wanted' ... all the time.
--spoiler--
but gravity always wins...
--spoiler--

ne yazık ki şarkısıdır. yerçekimi her zaman kazanıyor, naparsın...
videosunda thom yorke'un alışveriş arabasına bindiği, radiohead'in vurucu parçalarından biridir. * *
bu şarkı durdur ya da durmadık yer demez, dinlemez; geçirir kafana dünyayı.
--spoiler--
if i could be who you wanted...
if i could be who you wanted...
all the time...
all the time...
--spoiler--