eşcinsellik

entry565 galeri29
    214.
  1. halk arasında ibnelik diye tabir edilen hastalıktır. bu şerefsizler kendi kendilerini becerirler o biter bide kuçük erkek cocuklarına dayarlar. bu tür mahlukların davranışları neticesinde tarihde bir kavim yok olmustur. lut gölü veya ölü denizin altında bu dümbuklerden sıkca vardır. ulan eski hesabımdan şu kelimeyi dedim diye benim insanlığimi sorgulamışlardı (ulan allah dişi diye bişey yaratmış siz niye birbirinize dayıyonuz) acilen bi pisikologa görünmeleri gerekir bu tiplerin. lezbiyen, gay farketmez hepsi bu hastalıgın kölesidir.

    oh be raadladım.

    (bkz: hayvan cafer)
    5 ...
  2. 213.
  3. Hastalıktır ve de doğal değildir. Doğal düzen tamamen kendini ortama uydurup hayatta kalmak, şartlara en dayanıklı türü oluşturmak üzerine kuruludur. iki erkeğin birbirine dayaması ne gen havuzuna katkı sağlar, ne türe bir direnç kazandırır, ne de gelecek nesillerin hayatta kalma şansını artırır. Gerci birbirine dayayan hemcinsler söz konusuyken gelecek nesilden bahsetmek de abestir zaten. Çoğalmaları olanaksızdır zira bu doğal olmayan ilişkiye yönelenlerin. Sokakta yokluktan birbirine dayayan köpekleri falab örnek verip "doğada var ayoooll" diyecekler hiç zahmet etmesin. Yukarıda açıkladık durumu.
    8 ...
  4. 212.
  5. 211.
  6. hiç bir aile kendi çocugunun eş cinsel olmasını istemez ama sorarsan ki olanları gayet normal bir şekilde karşılarlar.
    0 ...
  7. 210.
  8. nedir bu acıtasyon denilesi hede.
    lan eşcinselim ve çok eğleniyorum hayat çok güzel öldüren kesen yok. ama eğer sen eşcinselsen ve travesti adı altında bir canavara dönüşüp millete laf atacaksan olma daha iyi.
    1 ...
  9. 209.
  10. 208.
  11. harvey milk zamanında, amerikalı bir hristiyan yine amerikalı bir yahudiye, eğer isa nın yolunu seçerse kendiliğinden geçeceğini söylemiştir. böyle de ilginç bir şey işte.
    0 ...
  12. 207.
  13. EŞCiNSELLiKTEN CAYDIRMA TERAPiLERi

    Her ne kadar günümüzde tamamen doğal ve normal bir olgu olduğu biliniyorsa ve geniş bir bilim camiası tarafından kabul edilse de, 1960'lı yıllarda eşcinsellik zihinsel bir hastalık olarak görülmekteydi. Bu sebeple, eşcinsel olduğunu fark eden sayısız insan, bu "hastalıktan kurtulmak" ve "gerçek cinsiyetine dönmek" amacıyla yollar aramaktaydı. Bu da, dönemin bilim insanlarını "caydırma terapileri" adı altında yöntemler geliştirmeye zorlamaktaydı.

    Geliştirilen deneysel düzeydeki terapiler, acı veren elektrik şokları ve kişilerin kusmalarına neden olan ilaçların vücuda enjekte edilmesini dahi içeriyordu. Bu acı dolu ve istenmeyen uyaranlarla eşzamanlı olarak bireye zorla, görselde de gördüğünüz gibi gözlerini açık tutmaya zorlayarak eşcinsellik ile ilgili görseller gösteriliyordu. Bu sayede eşcinsellerin beyinlerine, eşcinselliğin kötü bir şey olduğu şartlandırması yapılmaya çalışılıyordu. Yani kişiler, eşcinsellik ile acıyı ilişkilendireceklerdi.

    Tam da bekleneceği gibi, bu tedavilerin hiçbir faydası olmadı ve "düzelme" görülen tek bir örnek dahi tespit edilemedi. Tam tersine, bu tedaviye başvuranların hemen hepsinde ciddi psikolojik çöküntüler yaşandı ve kayıtlara geçenler arasında en azından 1 vakada, uygulanan terapi sırasında birey komaya girerek öldü.

    1994 senesinde Amerikan Psikiyatri Derneği (APA), bu uygulamaların tamamının iş yaramaz, tehlikeli uygulamalar olduğunu ilan etit. 2006 yılından beridirse APA'nın koyduğu standartlara göre bu tip uygulamaların tamamı etik kurallarına aykırı olarak geçmektedir. Zaten 21. yüzyılın başlangıcıyla birlikte genetik ve sinirbilim alanında yapılan atılımlar sayesinde, eşcinselliğin (homoseksüelliğin) tıpkı heteroseksüellik (erkeklerin dişilere, dişilerin erkeklere ilgi duyması) kadar normal olduğunun anlaşılmasıyla, bu terapilere talep de neredeyse tamamen yok oldu. Öyle ki, artık APA önderliğinde tüm Amerika ve Avrupa'da "eşcinsellikten caydırma terapileri" yerine "eşcinselliği kabullenme terapileri" düzenleniyor. Bu terapilerde, eşcinselliği anlamayan ve hastalık olarak görenlerin bilgilenmesi ve neden yanlış düşündüklerinin anlatılması uygulamaları yürütülüyor. Söylemeye gerek yok, bu terapilerde ne zorlama var, ne kusturan iğneler var, ne de acı dolu elektrik şokları var...

    O dönemlere ait araştırmalar yürüten Psikolog Dr. Martin E. P. Seligman, o dönem bu terapilerle ilgili yapılan araştırmaların şaşırtıcı derecede başarılı sonuçları olduğunu söylüyor. Öyle ki, bazı araştırmalarda terapi uygulanan erkeklerin %50'sinde eşcinsel davranışlar ve dürtülerin yok olduğu iddia ediliyor. Ancak Seligman, sonradan yapılan incelemeler sayesinde, bu araştırmaların hatalı olduğunun anlaşıldığını anlatıyor. Örneğin, %50 olarak sayılan kişilerin çoğunun aslında zaten gay veya lezbiyen değil, biseksüel oldukları, dolayısıyla kendi cinsiyetiyle birlikte olmak konusundaki dürtülerini çok daha kolay bastırabildiği ortaya çıkarıldı.

    Dolayısıyla eşcinselliği "tedavi" etmeye çalışmanın, "heteroseksüelliği" tedavi etmeye çalışmaktan farksız olduğu artık biliniyor.

    Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)

    Kaynaklar ve ileri Okuma:

    -APA
    -"The Aversion Project: Human rights abuses of gays and lesbians in the SADF by health workers during the apartheid era" by Mikki van Zyl, Jeanelle de Gruchy, Sheila Lapinsky, Simon Lewin, and Graeme Reid, Simply Said and Done, Cape Town, October 1999.
    -Ethical Treatment for All Youth.
    -Houser, Ward. Aversion Therapy. Encyclopedia of Homosexuality. Dynes, Wayne R. (ed.), Garland Publishing, 1990. p. 101.
    Cautela, J.R. (1967). Covert Sensitization. Psychological Reports 20: 259–468.
    -Kraft T. & Kraft D. (2005). Covert Sensitization Revisited: Six Case Studies' Contemporary Hypnosis, 22(4): 202–9.
    -Maguire, R.J. & Vallance, M. (1964). Aversion therapy by electric shock: a simple technique. British Medical Journal, 1: 151–3.
    -Okulitch PV & Marlatt GA. (1972). Effects of varied extinction conditions with alcoholics and social drinkers. Journal of Abnormal Psychology. 79(2):205-11.
    -Seligman, Martin E.P. What You Can Change and What You Can't: The Complete Guide to Self Improvement. Knopf, 1993; ISBN 0-679-41024-4.
    -Watson, J.B. & Reyner, R. (1920). Conditioned emotional reactions. Journal of Experimental Psychology, 3: 1–14.
    2 ...
  14. 206.
  15. kişinin, kendi cinsiyetinden bireylere ilgi duyması durumudur.

    kişiler genelde saygı duyulmasından ve bunun ayıp olmadığından yanadır fakat sevdikleri, saydıkları biri hakkında argo kelime olmaksızın eşcinsel ifadesi kullanılırsa deliye dönerler.
    0 ...
  16. 205.
  17. Bu insanlara karşı bir şeyim yok, çok iyileri de var.
    Ama bu, Duygusal bakımdan hastalık,
    Cinsel bakımdan sapıklık olduğu gerçeğini değiştirmez.

    Başka açıklaması yok.

    Hastalık değil yönelim diyenler var, yalnız hastalık da yönelim de insanın elinde olmayan şeylerdir, fark yok. Yönelim demek, kendine teselli vermektir.

    Neyse, hayırlısı artık.
    2 ...
  18. 204.
  19. kimine göre hastalık, kimine göre şeytanlık, kimine göre cehennemlik, kimine göre insanın kendine yakışanı giyinmesi.

    kahrolsun homofobizm
    yaşasın lezbiyenlerin ayak tırnakları
    yaşasın ibnelerin yarak kardeşliği...
    0 ...
  20. 203.
  21. kendi cinsinden hoşlanma durumu. bu kişileri gördüğüm zaman "amaaan boşver. kendileri bilir. bu onların problemi." demek istemiyorum. çünkü bu bir problem değil.

    eşcinsel değilim. eşcinselliği kötü bir şey olarak görmüyorum. aşk, sevgi. bunlar güzel şeyler.
    0 ...
  22. 202.
  23. yakışıklı erkeklere yasaklanması gereken durum.
    1 ...
  24. 201.
  25. 200.
  26. 199.
  27. lgbt'lerin anlatmaktan yorulduğu ama homofobiklerin anlamadığı bir durum var.
    bu bir tercih değildir. bu doğuştan gelen bir şeydir. kimse gay ya da lezbiyen olup olmayacağına karar veremez.
    ve evet insanlar başka insanların tercihlerine saygı duyabilir ama cinsel kimliklerine saygı duymazlar, duyamazlar.
    ben nasıl ''ay canım siz heterosunuz, size çok saygı duyuyorum'' gibi saçma sapan bir cümleyi kurmuyorsam, siz de kalkıp bana gay, lezbiyen, transeksüel, biseksüel ya da panseksüel olduğum için saygı duyamazsınız. sadece bunun normal olduğunun farkına varıp kabullenebilirsiniz.
    siz kalkıp ''iğrençsiniz ibneler'' diyorsunuz, peki ya biz de ''ıyy iğrenç heterolar'' diyorsak?
    bir de bunu düşünün.
    ayrıca korkmayın, homofobi tedavi edilebilir bir hastalıktır.
    1 ...
  28. 198.
  29. Tercih meselesi değildir.

    Lys sonucuna göre okul mu tercih ediyon evladım.

    Az kafanızı çalıştırın. Empati yapın biraz.

    Şimdi sadece iç çamaşırlarıyla yan yana duran iki insan düşünün. Birisi kate upton(ya da seksi bulduğunuz bir manken) diğeri brad pitt.

    Kendinizi brad pittin kaslı vücuduna bakmaya zorlayın bi. Noldu?

    Yanda inanılmaz seksiliğiyle kate upton varken Olmadı dimi. En iyi ihtimalle brad e kıskançlık dolu bi bakış atıp kate i süzmeye devam ettiniz. Onlar için de tam tersi durum işte.

    Şimdi gelelim tercih meselesine. Kate uptona bakmayı siz mi tercih ettiniz?

    Ve asıl soru. ikisi arasından bradi seçebilir misiniz?

    Cevabınızın hayır olduğunu tahmin ediyorum.

    Eee. Yani neymiş. Hangi cinsten hoşlanacağımıza kendimiz karar veremiyormuşuz!

    Buna karar veren şey biz değiliz anlayacağınız. Peki onların bu konuda bizden farklı olmalarını size düşündüren şey nedir dostlarım?

    Not 1:Gey ya da biseksüe değilim ama onların da yaşamaya en az diğer insanlar kadar hakları olduğunu düşünüyorum. Ve eğer ortada bir hata varsa bunun suçlusu kesinlikle onlar değil.

    Not 2: aslında porno örneği verecektim. Bu daha seviyeli. iyi ki o örneği yapmamışım.
    6 ...
  30. 197.
  31. iğrendiğim bir şeydir, erkek erkeğe cinselliği düşündüğüm zaman bile midemi bulandırıyor. Karşı cins var iken hemcinse kayılmamalı.
    1 ...
  32. 196.
  33. abartılı biçimde yerden yere vurulan kavram. Bence insanlar evlendiklerinde eşleriyle cinsellik yaşamalı, bundan doğal ne olabilir ki?
    2 ...
  34. 195.
  35. eşcinsellik bir hastalık değil yönelimdir. uzun yıllar hastalık olarak kabul edilmiştir fakat daha sonra bu kategoriden çıkarılmıştır. ne yazık ki hala ülkemizde müthiş bir önyargıyla bakılan durumdur.
    2 ...
  36. 194.
  37. 193.
  38. tercih değil yönelimdir, bir öğrenemediniz gitti.
    sen, ben, o nasıl karşı cinse ilgi duyguğumuzda heteroseksüel oluyorsak eşcinsellik de bizim yönelimimiz kadar normal bir yönelimdir homoseksüellerdir ve bu bir hastalık değildir 1973 yılında hastalık olmaktan çıkarılmıştır.
    Homo yunanca da aynı demektir, tarihte ki ilk kadın lezbiyende 5.yy da eski yunan da yaşayan sopho'dur lezbiyen ismi de yunanistan da ki lesbos adasından gelmektedir.
    Kişiler eşcinsel olduklarına genel de ergenlik de hiç cinsel ilişkiye girmemiş iken fark ederler.
    Türkiye de ki eşcinsellerin (trangencer= transseksüel ve travesti)en büyük şikayeti kendilerine iş verilmediği için seks köleliğine mahkum edilmeleridir.
    Kişilerin askerlikten kaçmak için bunu bahane edeceğinden haklı olarak şüphe edildiğinde de önce psikolojik testlere tabi tutulurlar sonuca kesin ulaşmak için de muayene edilirler tabi burada ki sağlıksız konu kişinin edilgen değil de etken olabilme ihtimalinin yok sayılmasıdır ve birkaç yıl önce ki uygulamaya göre de birliktelik anında yüzün görüneceği şekilde fotoğraf veya video görüntüsü istenmiştir ve bu kısaca askeriyenin en büyük porno arşivine sahip olduğu savunulmaktadır.
    3 ...
  39. 192.
  40. iranda kanıtlandığı takdirde idam sebebi olan cinsel tercih.
    0 ...
  41. 191.
  42. insanların cinsel tercihlerine saydı duyulması gerek. benim eş cinsel arkadaşlarım var bu yüzden eşcinsel olmakla suçlandım zamanlar oldu.
    0 ...
  43. 190.
  44. Her ne kadar gay olan yakisikli erkekleri "sen benim hakkimsin ulan!" seklinde tokat manyagi yapmak istesem de escinselligin tercih meselesi oldugu kanisindayim.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük