Arapça’da da Aylul olarak geçen bu ay Akadca’da “üzüm, bağ bozumu” anlamına gelen Elulu kelimesinden geliyor.
Eski Anadolu takvimlerinin bir kısmında ilkgüz, yani sonbaharın ilk ayı olarak, bir diğer kısmında da istavrit olarak geçiyor. Çünkü bu ay istavrit balığının avlanma mevsimi imiş. Balığın adı olan istavrit kelimesinin ise Yunanca’dan bile daha eski olan bir Akdeniz dilinden kaldığı düşünülüyor.
Latin kökenli dillerde bu ayın adı, Latince Yedinci Ay anlamına gelen September’den geliyor; Septem (Yedinci) + Ber (Ay)
Eylül geldi sonra... ve ben yine hüzünlü bir ruh haline büründüm. Garip bir büyüsü vardır bu mevsimin. Evet mevsimin. Eylül tek başına bir mevsimdir... hoşgelmişti "melankolinin aşkı". Hayatımın en güzel yaz"larından birini geride bıraktım. O kadar özel, o kadar anlamlı. Bitti artık. Her güzel şey gibi çabucak soldu. Çok özleyeceğim. Hoşçakal hayatımın mevsimi. O burukluk, o tuhaf his yeniden bünyemde. Uyumak istiyorum...
En romantik, en hüzünlü ay...
Nedendir bilinmez, biraz melankolik, hafif uyuşuk, her an kırılıp, gönül koyacak, sitemkâr, masum bir kadını çağrıştıran bir aydır.
her eylül içimi bir gariplik, bir coşku aynı zamanda hüzün kaplar..
yapraklar artık tonlarına sarıya döndürür, gece daha sert eser rüzgar ve insanlar biraz daha soğuklaşır..
eylüller çok şey götürdü bizden.
eylül, koca çınarın sarı yaprakları altında sevdiceğinle içini gülerek ısıtmaktır aslında.
eylül, koca çınarın yaprak hışırtsını çay yudumlarken dinlemektir aslında..
eylül, insanın içini ürpertir ama sevilir..
her kötü şey gibi eylülde bazen kötü olsa da sevilir..
Bunaltici sicaklarin bittigini mujdeleyen aydir. Nedense herkes yaz mevsimini sever ama sicaktan sikayet etmeyen tek allahin kulu da yoktur. Sanki yaz boyunca suda yasiyor elalem. Essin soyle guzel guzel oh mis
her yerin yapraklarla renk cümbüşünü yaşadığı aydır. ne tam sarıdır ne tam yeşil. rengarenk.
hüzün de vardır. hayat yavaş yavaş yuvasına çekilir, bir es verir aldığı nefese; yenilenmek, güç kazanmak ister.
kartpostal manzaraları olur gözler bayram eder.
Bol bol çiseleyen yağmurlar,
Yaprakları sürükleyen rüzgarlar,
Şemsiyenin özgürlük için çırpınışı,
Bere altında takılmış kulaklık ve fonda en sevdiğin müzik,
Uzun bir yol, kaldırımları ve kulaklığın tekini paylastigin bir insan...