dünyadaki tüm mevsimlerin benliklerini kaybetmeden çatısı altında birleşmesi gereken mevsim. mesela tüm mevsimlerin adı eylül olsa ama yine kar yağsa. tüm mevsimler eylül olsa ve ismini kaybetmiş bir zamanda devamlı ağaçlar yeşerse. acaba adı eylül de olsa sırf bu yüzden tüm mevsimlerden sıkılıp nefret eder miydik? ya da gecenin bir vakti normal insanlar gibi uyumak yerine dandik bir mevsim hakkında düşüncelere dalmanın vakit kaybı olduğunu mu düşünürdük? bir de neden eylül yani?**
1- yılın dokuzuncu ayıdır; ''Eylül! Öyle bir ay ki, geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekir. Eylül, esef ve özlem ayıdır, içine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, insan o güzel havaların, devamlı yazın artık geçtiğini anlayıp üzülür, özlem çeker…''
2- mehmet rauf'un bir romanıdır. ''psikolojik roman'' türünün edebiyatımızdaki en güzel örneklerinden biridir. karakterlerin ruhsal çözümlerinde her okur kendini görebilir; romanın belki de en güzel tarafı budur. suat ve necip arasında yaşanan aşk ve her ikisinin kendi içinde verdiği savaş da dokunaklı ve etkileyicidir.
Adından mıdır? Sanından mıdır? Neyindendir bilemiyorum lakin hüzünlü bir aydır eylül. Dökülmeye başlar yapraklar birer birer. Soğuklar hissettirir kendini. Amaçsızlığın ayıdır eylül. Ne yapacağın bellidir, nede yaptığın.