uzun güzel yaz gecelerinden daha güzel bir şey var;
dokuz ay boyunca o geceleri beklemek.
bir kez daha geldi eylül sarı yapraklar beni çağırıyor.
hayır kararma gönlüm,
en güzeli daha yeni başlıyor.
mevsim değişimlerine merhaba denilen aydır. hastalıkların kol gezdiği ay da desem yeridir.
bu yüzden şu aralar, hatta mümkünse kışa kadar karşılaştığınız kimseyle öpüşmeyin arkadaşlar. bakın bunu buradan söylüyorum ki yayılsın, canını seven kendine dikkat etsin. nezle, grip gibi ufak ama rezil hastalıklar çabuk yayılıyor; bu yayılmada payınız olmasın aman.
ha bu arada sonbahar edebiyatının, hüzünlenmelerin, yalnızlıkların, ayrılmaların dillere pelesenk olduğu bir aydır diyeyim. artık boku çıktıysa, şüphesiz yine olacak olandır.
başlı başına bir mevsim, arabahar, yaz sonu, kış başı olabilir adı. bence ekim ve ağustostan gün alıp eylül' e versinler.
1 eylül olmasın ama hiç, hep 2 eylülden başlasın takvimler. değişik planlarım var. bitsin istemediğim ay. anısı çok acısı bi' o kadar.
kot pantolon ince ceket, kahve sigara, film açık. hafif serin, balkon esiyo tabi. ıssız adam tripleri işte.
yaşadığım şehire en çok yakışan mevsimin ilk ayı . bazen biraz yağmur , çoğu zaman sessiz ama güzel bir kasveti olur eylül ayının . diğer taraftan yaz bitmiş , eğlenceli günler kendini biraz daha gerçek hayata bırakmaya başlar . ayrıca Ayrılık ayıdır derler .
kışın gelişine hazırlayan, yaprakların sararmak için hafif bir soğuma beklediği ay. yılına göre, ya eylül ya ekim, yaprakların sarardığı, göl yüzeylerinin yapraklar ile doluştuğu, ormanlarda toprağın sürekli olarak yağmur koktuğu bir zaman oluyor. fotoğraf, doğa yürüyüşü, balıkçılık, hepsi bu aya çok yakışıyor.
kış aylarına verilen arada unutulan tüm gerginliği savurarak geldi eylül. kapıyı dahi çalmadan.
ölümler, kayıplar. hepsi yaz aylarında suskun kalan bi' devin çığlıklarıydı. şimdiyse güçlü olanın, gücü kullanarak kendinden zayıf olanı bastırması oynuyo sinemalarda. sert rüzgarlar, hırçın dalgalar. zamanla yerini sakin yağmurlara bırakır. ıslandığımızı anlamayız altında, ahmak ıslatan derler burda. eylül bi' şeylerin bitişi, başka şeylerin başlangıcıdır. bazen bitişi olduğu için, bazen başlangıcı olduğu için en sert şekilde yaşanır hepsi. en yoğun duygular eylüldedir mesela.
ilk ince hırkayı giydirir üstüne yazdan sonra, üşütür. yola çıkma isteği yaratır insanda. yeniden başlamaların ayı, eylül. eylül bir "yıl" başlı başına, safi 30 günüyle, her haftası ayrı mevsim, her günü ayrı ay. başlangıcı ölümdür bende hep, ortaları bunalım. sonunda hep güller açar, ufuk çizgisi görünür sonlarına doğru. siz yıl başını, yaz ortasını, temmuzu sevin, ben dört mevsimiyle eylül' e aşığım.
siz toprak olun öldüğünüzde, ben deniz olucam eylül yirmisekizde.