ilahiyat profesörlerinin yılalrca okuduktan sonra kendisine hocam evrim nedir diye sorulması üzerine hemen hemen hepsinin "gominist icadıdır" diyerek geçiştirdiği bir olgudur.
devlet eli altındaki okul kitaplarında yaradılış görüşü ile aynı sayfalarda okutulmasına rağmen ne yaradılışa ne akıllı tasarıma karşı koşulan, uğraşı mantık ve esası bilim olan varoluşu değil güne gelişi ve günden geriye dönüşü, geri evrimi
açıklamaya çalışan olgu bütünü. yeni türlerin oluşmasında rol oynayan faktörleri mutasyon, varyasyon ve izalosyon olarak açıklamaya çalışır, bir çok ilkesi vardır. ayrıca insanın sistematiktedeki yeri ve evrimini maymundan geliş olarak tanımlamaz bu körükörüne cahil bakıştır, bir sınıfa sokması gerekir aristodan gelen yaklaşımla ve oda insanı sistematikleştirir o kadar, merak edilene cevap verme konusunda öncüdür.
evrim dine alternatif değildir diyerek riya yapanların savunduğu teori.bilim deil teori bak. yılanın ayakları varmışmış sonra küçüle küçüle yok olmuşmuş, sonra sürüngenler ıkına ıkına kanat çıkarmışmış yan taraflarından, manda deniz kenarına gelmiş beklemiş beklemiş, böyle bikaç yüzyıl beklemiş orda hiç ölmeden,sonra ver etmişler buna mutasyonu veretmişler mutasyonu balina olmuş..(sansürsüz programındaki evrim bilimcilerden) bu ne lan! bumu bilim. eğer buysa bende evde bilim yaparım kendi kendime. hey Allahm ya!
kullanılmayan uzuvlar git gide küçülüp kayboluyo diye bi tez var ervrimde, öylemi? öyle. e bu yılanın ayakları nası yok oldu böyle.kullanmıyomuydu hiç. "necmi bak şimdi şu sıçanı ayaklarımı kullanmadan sürünerek yakalıcam" diyerekmi o hale geldiler.ayaklarını kullanmak istemeyen hayvan türümü olur lan? evrim tek bu konuyu açıklasın bende evrmici olacam anasını satayım.. (protein moleküllerinin tesadüfen oluşması meselesini saklı tutuyorum henüz)
Maymunlardan geldiğimizi değilde maymunlarla ortak atadan geldiğimizi söyleyen bir teori. Bunun terside ispatlanılamadığına göre gerçeklik payı olan bi teoridir.
tanrının yaratırken kullandığı yapay zeka algoritmasının omurgasıdır.
Ne hurafedir, ne sapmadır, maddi ve manevi tekamülün kendisidir.
hayra ve şerre yönelme kapasitesi aynıdır.
+yav hacı, amipte bu aralar bir değişiklik sezdiniz mi? böyle garip garip davranmalar falan?
'he ya sorma. çok değişti çok. ilk bölündüğünden beri tanırım o şerefsizi.
%bu aralar çok dışarı çıkmaya da başladı.
/var bi işler var. allah hayır etsin. yakında çıkar kokusu da zaten.
+şşşşt. susun lan geliyo.
-selam beyler nabıyonuz?
^iyi be amo napalım. bir arkadaş var da ondan konuşuyoruz.
-kimmiş lan o arkadaş? #tanımazsın sen. böyle bu aralar çok değişti de. ondan konuşuyoduk. var bi iş diyoduk.
-lan olm ibnelik yapmayın da söyleyin, kimmiş o yavşak.
^yavşak. (hehh sesi çıkararak pis pis sırıtır.)
-e skerticem pokahontasınızı lan.
+silli yardım et bana bakıyım.
-lan napıyosunuz olm, bıraksanıza. lan kamçılı napıyon olm. uzak dur lan.
&(şlaaaaaak) konuşucan mı lan it. (şlaaaaaaaak)
-derdiniz ne laaaaan? aaaah vurmasana lan.
+hacı bu aralar paso dışarı çıkıyosun ne iş?
-aaaaaah.. vurma laaan.. yav iş miş değil. darwin i bilmez misin, yengeye kızdıkça bize bakıyo, manyak işte.
&yalan söylemesene lan löpçük. herşeyden haberimiz var. (şlaaaaak)
-böhöhühöhühühühü... bi teklifte bulundu bana.
+dur kamçılı. kıvama geldi. eee ne teklifiymiş bu?
-böhühüöhhühü...
+olum söylesene.
-böhhööhüü...snıf snıf*... miyoooooooooooooz*... böhühüh... bööğğğğğğğk*...
$lan o mayoz olmasın?
-neyse ne abi. ben burda can derdindeyim ya.
+vay ibne vaaaay.. şimdi de sana dadandı he. olm saf mısın sen de hemen inandın. neler dedi he? miyoz yapınca daha mı güzel bir dünya varmış? ne iş? büyüycek miymişin? üremek daha mı zevkli oluyomuş? sallıyo ibne ya.
-böhöhöühü... ama ya doğruysa.
+klaaaaaaç*... lan kendine gel almıyım ayağımın altına. olm hala anlayamadın mı? adam can sıkıntısından kendine arkadaş arıyor, bize evrim geçirtmeye çalışıyor. mıha kodmun oğlu ya. bak ellerim titredi sinirden. yavşağa bak hele ya.
-ama ama...
+aması maması yok olum. aç gözünü. evrim geçirdiğin an skertirler seni. göt diye birşeyin oluyor. ordan kan alırlar vallaha.
-böhü... ciddi misin?
+yalanım varsa klonumu kainat siksin lan.
-- ertesi gün --
=hanimiş de hanimiş, nerdeymiş benim amibim?
-ne var abi?
=ne bu surat lan?
-yok bişey abi.
=noluyor lan sana?
-... ıııh... uhh... (biraz daha sık kendini)
=şşş cevap versene lan.
-herşeyi öğrendim. çılaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaak*... al sana evrim. bölüüğüğhüaüasüdğhü(bölünme sesleri)...
=lan lan lan... gözümün içine baka baka bölünüyor bi de serseri. lan hala bölünüyor. kabilesini siktimin tek hücrelisi.
bu hikayeden çıkarılacak ders nedir? evrim yoktur. *
yıllar yılı tartışıldığı halde bir türlü bir sonuca varılamayan, ne ispat edilebilen ne de aksi ispatlanabilen bir konu evrim. bu olay en çok maymundan geldik, senin deden maymundu ulan gibi muhabbetlerden dolayı bize ters gelir. daha da vahimi harun yahya başta olmak üzere bazı yazarların evrimi kabul eden dinsizdir, evrimi kabul eden yaradılışı inkar etmiştir tarzı savunumları yüzünden süper dindar halkımız direk inkar eder bu teoriyi.
doğal seleksiyondan başlayalım. neymiş, güçlü olan, çevreye iyi uyum sağlayan hayatta kalır. benim anladığım, evrim sürdüğü sürece sonunda dünyada tek bir canlı türü kalmalı. en baskın olan. yani insan değil mi? yok canım evrim devam ediyor. biz şu an en baskın ırkız ama bu ilerde de olacağımız anlamına gelmez evrime göre. mesela 4-5 milyon yıl sonra daha baskın bir ırk çıkarda hepimizi yerse? hmmm. muhtemel. zaten doğal seleksiyon demek doğada hayatta kalamayan ırkları kapsıyor. biz uzun süredir doğaya uymayı bırakıp doğayı uydurduğumuzdan dolayı doğal seleksiyon dışında kaldık. evrimimiz durmuş anlamına gelebilir mi bu? derin konu..
afrika'nın yeşil ormanlarla kuşanmış adı meşhur vadisi (adı meşhur diyerek vadinin adını unuttuğunu gizlemeye çalışıyor burda yazar) kuraklıkla eriyip tükenince, muzsevicikıllıtüylü atalarımız da çorak bir toprak örtüsü üzerinde daha hızlı hareket etmek için ellerini sktir edip ayaklarıyla yürümeye başlamış ve pırpır ederken canlandı "ellerim bak boş" kaldı durumu da bizlere zeus gökten şimşekler çaktırırken evrimin kapılarını aralamıştı. bu noktaya kadar güzel bir akşam için her şey ok mi?! ok..
fakat şu son geldiğimiz nokta beni biraz geriyor, çünkü bizi sıçrama tahtasına koyup muz yemekten kurtaran boşta kalmış ellerimiz artık boşta değil; tv kumandaları, nintendo joystickleri, aynanın karşısında boyun 45 derece yan yatmış pozlar çeken fotoğraf makineleri, otomobil direksiyonları ve pc mauseları ile tıklım tıklım, öyle ki an oluyor elimizle neyi tutacağımızı şaşırıyoruz. tuhaf olan: bu şeyleri tutmadığın zaman kendi türdeşlerinle uyum sağlayamıyorsun, kendi türdeşlerinle uyum sağlayamadığın gibi bir de ilk günden bu yana her saniye var olmuş olan ak sakallı yalnızlıkla da uyum sağlayamıyorsun.
kimi hayvanlar sosyal, kimileri ise tek yaşar.. ama kendini beğenmiş sosyologlar "insan sosyal eylemlerinin toplamıdır" gibi bir saçmalığa inansa da, bazen insan ikisi de olamamıştır. evrim, yaşamak için yemek yemeyi zevk verici ve en temel korkularla türünü devam ettirebilmek için üremeyi orgazm gibi bir doyumla haz verici şeyler haline getirirken, hayatta bazen bütün bunların farkına varıp "bunları bilmek bir halta yaramıyor" demekti.
milyarlarca yılın ve karman çorman hücre birleşiminin bizi getirdiği soylu ve asil sonuç: bana ne ya! uyicam ben! bugün okula gitmek istemiyorum!
