E.s: Merhaba nasılsın
B: iyiyim teşekkür ederim, seni sormalı.
E.s: iyi bende, arkadaş hasta ona gidiyorum.
B: sorma, salgın var yine. Herkes hasta.
E.s: evet sen de hasta görünüyorsun.
B:
iç ses; oha, nerem hasta? Gayet iyiyim Çok enerjiktim bugün, saç baş yine mi dağalmış! Sensin hastalıklı ulan ayı!
Dış ses: ah evet, hastayım bende. Durağa da yaklaştık, hoşçakal.
Tanım; her zaman romantik olmayan karşılaşmadır.
Tavsiye: otobüste falansanız uyuyor gibi yapın, valla bak.
hızlı kalp atışı, alın terlemesi ve kekelemeyle sonuçlanan olay. direk muhabbete girmeniz önerilmez çünkü sesiniz çatallaşır ya da ince çıkar. boğazınıza bir şey takılır.
Korktuğum şeydi ve tam da bugün başıma geldi. Karşılaşmanın kötü hissettireceğini düşünürdüm. Fazlasıyla yanılmışım. Gerçekten eski olduğundan benim için bir anlam ifade etmedi sanırım.
Çok şükür hiç başıma gelmeyen durumdur. Başa gelmemesi daha iyidir herhalde. Mazi gözünün önünde canlanıp seni dertlendireceğine, hatırlara gelmesin daha iyi.
ortaokulda takıldığım kıza 38 sene sonra geçenlerde rasladım. ne o beni tanıdı nede ben onu tanıdım. ikimizin tanıştığını bilen üçüncü kişi uyardıda uyandık. yarım saat oturduk geçen 38 seneyi konuştuk. akşam hatuna anlattım kadın değilmi afra tafra yaptı.hakikaten bu kadınları anlamak zor. ulan kadını tanımamışım bile neyin tafrasını yapıyorsun.
Bayramın 3. günü annesinin taziyesi için evine gittiğimde karşılaştık yaklaşık 1.5 sene sonra tabi buna karşılaşma denirse. Annesini annem gibi severdim hep ve o kız benim içimde hep bir ukte olarak kaldı sanırım kalmaya da devam edecek. işin en saçma kısmıysa eve gittiğimde yeni sevgilisiyle kapıyı açmış olmasıydı. O an o kadar farklı şeyler hissettim ki sözlük sanırım kelimelere dökemem. O çocuğun hiç birşeyden haberi yoktu belki ama ona karşı o kadar büyük bi öfke kapladı ki içimi. Orda o kızın yanında ben olmalıydım birlikte üzülmeliydik annesini (annemizi) kaybettiğimize. Yanyana oturdukları balkonda üçümüz oturup sohbet etmiştik bundan 1.5 sene önce. O balkona giremedim sözlük. Kapısının dışında bir sandalyeye zor attım kendimi. Başınız sağolsun demekten fazlasını yapamadım. Çünkü yıllarca birlikte olduğun insan sana hiç tanımadığı birisi gibi bakıyo düşünsene. Elini sıkarken bile yıldırım demirören yapmacıklığında sıkıyo elini. Aynı yastıkta uyuduğun kişi nasıl oluyor da sana bu dünyadaki en yabancı kişi olabiliyo bi anda sözlük ?????
çok anlamsız yerlerde başımıza gelen olaylar zinciri hayır karşılaştıktan sonra neden karşılıklı her seferinde roman oynuyoruz onuda anlamış değilim. genelde aynı meyhanede içtiğimiz için karşılaşma ihtimalimiz fazla ancak ben onun attığı adımı tahmin ettiğim için genelde onun olmayacağı zamanları tercih ediyorum. Karşılaşınca ben bir 20 dakika 3 kadeh rakı içimeden kendime gelemiyorum ama o mal gibi tüm gece başını çevirmeden bakıyor ben baktığım için değil masadakiler söylüyor yazık boynu tutulcak diye korkuyorum. ama bizim final hep aynı birlikte roman oynayarak kapatıyoruz meyhaneyi .
Birden tüm vücudu kaplayan bir sıcaklık ile devam edecek durumdur. Aynı semtte oturmama rağmen dört yıldır karsilasmasam da bir gün karsilasirsak ilk gün olduğu gibi kalbimin carpacagina eminim.
Eski sevgilimin yeni sevgilisi var. Yemin ediyorum kıskandığımdan değil götüm kızdan güzel eski sevgilimle farklı şehirlerdeyiz 2 gün önce onun yaşadığı şehirdeydim ulan yalan söylemeyim çokta istedim karşılaşmayı ama olmadı. Aksine yeni sevgilisi benim cehck-inlerimle benim olduğum cafe ye geliyor hani kendini gösterecek malum Miss Turkey güzeli kızımız neyse gördü gitti. Eski sevgilimi görmek nasip değilmiş ha görsem de belki bi 10 dk anıları falan düşünür ''Ulan nereden nereye geldik'' der susardım. Ötesi yok. Aradan 8 ay geçti inanın hiç ilişkim olmadı ha ben istemedim o ayrı fakat karşılaşmakta anıları hatırlatmaktan başka bir halta yaramıyor. Yani görür görmez kimse sarılıp özledim seni diye ağlamıyor.
yolunu değiştirmek ile neticelenen olaydır. bugüne kadar hiç olmadı şükür üstelik aynı ilçede oturuyoruz 2 tanesi ile ama denk gelmemeyi başarıyor insan isteyince *