renktaşlarımın adına maniler yazdığı, ersunum da ersunum diye ağladığı, aykut hocayı yerin dibine sokup çıkartdıktan sonra ersundan başkası yalan diye haykırdığı, fakat geldiği günden beri pek bi faydasını göremediğimiz teknik traktör
Ne olursa olsun elinde Reyes varken Jailsonu stoper oynatmak, Hasan Ali sakatlandiginda yerine Cebraili değil Dirari sol beke almak ve en önemlisi elinde 6 numarada tek adam Jailson varken onu stoper oynatıp Ozanın yanında Ekiciye şans verip Ozanı kurban etmek Futbola ihanettir!
yönetim ile iletişimi saha içi dizilişi ile sağlıyor. stoper e jailson sol beke dirar, ozan yerine giren Ferdi yi de on libero ya koyarak gerekli mevkileri işaret ediyor.
elinde stoper yoksa dirar'ı oynatırsın stoper. o olmadı orjinal mevkisi stoper reyes'i oynatırsın. o da olmadı ozan tufan'ı oynatırsın.
hava hakimiyeti sıfır, fizik gücü vasat jailson orada oynayacak en son kişi.
yav bu millet futboldan anlamıyor.
tek bildikleri refleks olarak birilerini savunmak.
şimdi bazıları formundan uzak falan diyorlardı ya en çok bu acaba dedirtmişti bana.
sonra baktım. adam hesap yapmış. beraberliklerden sonra rahattı çünkü. ligin son haftalarındaki karmaşadan yukarı tırmanacağını biliyormuş. rahatlığı ondanmış.
şimdi gelelim geçen senenin genel değerlendirmesine.
ilk maçlarda hemen ezici ersun yanal futbolunu denedi. hele bazı maçlarda takıma 40 dakika oynattı bunu ve rakip barcelona olsa bile farketmezdi. süper bir abluka planı yapmış. rakip çıkamadı sahasından.
lakin buradaki eksik golcü idi. nitekim o 40 dakikalar boyunca en az 4-5 gol pozisyonu kaçtı.
halbuki o sırada en az 3 gol bulup rakibi maçtan düşürmek üzere kurgulanmış bir plandı çünkü o futbolu 90 dakika oyanayacak futbolcu dünyada yok. futbolcular bitti tabi.
sonuç olarak olmadı ama bu bana gösterdi ki, ersun hoca nın asıl oynatmak istedigi futbol bu.
olmayınca haliyle alabileceği maçları almaya, diğer maçlarda da beraberliği hedefledi çünkü takım istediği futbolu oynamaya elverişli değildi.
genede o futboldan vazgeçmedi. cincon ve boyacılarla yaptığı maçta bunu gösterdi. 10 dk da 3 gol. gs maçı da benzer bi durumdaydı.
sonuç: takım 6. bitiridi ligi. kötünün iyisi santrafor olsaydı 2. liğimiz garanti gibiydi.
bütün bunlara bakınca gördüm ki ersun hoca nın kendi performans sorunu yok. kendisini zamana adapte etmiş ve içinde hala 10 hafta önce şampiyonluk ilan edecek inanç var.
az kaldı hocam.
biz o 40 dakika ıynattığın futbolu görmek için sabırsızlanıyoruz ki biliyoruz 40 dakika ile sınırlı kalmayacak.
en son 'galatasaray'ı nasıl şampiyonluktan ettik ama? eki eki eki' tespitinden sonra olanları gördük.
adamda nasıl bir yüz varsa hala atıyor tutuyor. ben olsam utanır, çekinirdim böylesine bir rezil oluştan sonra.
yalı çocuğu nihat abisinden garanti almış olabilir önümüzdeki sezon için bu gayet doğal.
arkadaş bu garantiye güvenip gereksiz bir şekilde gaza falan gelmişse eğer unutulmasın ki tipitip göksel nihat'ın bile üstündekilerden almıştı bazı garantiler. ama son gülenin kim olduğunu hep birlikte yaşayarak gördük.
fenerbahçe'ye büyük umutlarla getirilen ama istenen verim alınamayan eski karizmasından uzak bir teknik direktör. ha ben hemen yollar ayrılsın fenerin başına başkası geçsin demiyorum. adama şans verilmeli en azından 2019/2020 sezonunda yapılacak transferler kendisine bırakılmalı yine başarı gelmese o zaman paketlenip gönderilebilir. tamam bu sezon başarı gelmedi ama şimdilik adam isteneni yaptı feneri ligde tuttu en azından bu sezon için buda bir başarıdır.
bi tane iyi golcumuz olsaydı bu ligi ikinci bitirmemiz içten bile değildi.
sadece ve sadece son vuruşu yapacak maharetli bir ayak olmadığından çok gol kaçırdık. direkleri dövdük, kalecilerin kucağına nişanladık.
her şeye rağmen, 17. aldığın takımı 6. yaptın.
biliyoruz kapasiten ve ufkun bu kadar değil ama saol.
hep senleyiz.