ersin karabulut

entry333 galeri11
    151.
  1. uludağsözlük yazarlarının aptal yorumlarına maruz kalan çizerdir.
    4 ...
  2. 152.
  3. fosur fosur sigara içtiğine bugün şahit olduğum çizer. geçmişte köşesinde doktora gitmiş, ciğerleri büzüşmüş, yok pasif içici olmuş, dergiye gelmiş bağırmış çağırmış falan diye anlatmıştı şimdi aklıma geldikçe gülüyorum. birde sanırım burnunu düzelttirmiş yada burnuna birşey olmuş çünkü bant sargı gibi birşeyler vardı burnunda. asla ve asla ezikliklerini anlattığını kabul etmez, kendisi onlara zayıflık der, kim anlatabiliyor zayıflıklarını der ve primin kralını yapar mı? elbetteki yapar. her zaman bende sizdenim, sizin aranızdan biriyim, bende sokağa çıkınca güzel bir kızın götünü görürsem bakarım, düzensiz bir hayatım var, gündüzüm gecem belli değil, kötü bir hayat yaşıyorum bende der istiklal'de ev tutar, plazmanın kralını alır, sonra istiklal'den mahalle ortamı gibi değil diye taşınır. kendini çirkin çizme ve olayları olduğundan abartı şekilde çizme anlatma konusunda üstüne türkiye'de adam tanımam, bir ara bahadır boysal vardı, kendi yaşamadığı olayları kendi yaşamış gibi anlatırdı, ersin daha farklı versiyon, yaşadığı olayları abartır sonra espriye vurup "yok ya aslında böyle olmuştu" der. mont almıştır zamanında ama arkadaşının montu beğenilince kıskanır, orada o montu över içten içe hasedinden çatlar ama asla bunu eziklik olarak kabul etmez. bunu anlattığı için prim yapar mı? elbette yapar, yap be çizgili t-shirt'üm bu anca sana yakışır zaten.
    1 ...
  4. 153.
  5. gün itibari ile yirmi sekiz yaşına girmiş çizer. *
    2 ...
  6. 154.
  7. bu haftaki uykusuz'da * köşesine bir kaç hafta ara verdiğini açıklamıştır.
    0 ...
  8. 155.
  9. Üzgünüm ama sanıldığı kadar sensible değildir. Hatta kassa öküz kategorisine bile top 5'ten girer. gönül daha neler yazmak ister ama tüm olgunluğumla susuciiim.
    4 ...
  10. 156.
  11. bu haftaki uykusuz'da * sevgili günlük isimli bir köşeyle karşımıza çıkmıştır.
    0 ...
  12. 157.
  13. çizgilerini sevdiğim çizer.

    yalnız sanki iki ayrı kişilik gibidir.
    yeralti oykulerinde döktüren, farklı duygular katan, şaşırtan hatta defalarca okutturan kişilik; sandık içinde aynı etkiyi yapamayıp, şahsen bana sıradan bir blog sayfası ya da tanımadığım bir kişinin günlüğünü okuyormuşum hissi verir.
    0 ...
  14. 158.
  15. bu haftadan itibaren yeni birşeyler çizmeye başlayan adam. ama sandık içini çok sevmeme rağmen sevemedim bu "yeni birşeyler"i. iyiydi sandık içi, çünkü; o mükemmel çizimleriyle birlikte -kendi deyimiyle- "aa aynı ben" dedirtebiliyordu. ama şimdi durum biraz daha farklı. bu hafta çizdikleriyle biraz otisabi'ye benzedi ki bu benzerlik hiç hoşuma gitmedi. "sandık içi"ne geri dönmesi ya da en azından eskisi gibi daha özgün birşeyler yapması dileği ile... (sonu biraz yıllık yazısı gibi oldu. farkındayım.)
    3 ...
  16. 159.
  17. kadın hayranlarını sevmesinde bir problem olmayan çizer. henüz evli değil zira.
    1 ...
  18. 160.
  19. birkaç hafta daha bu yeni şeyleri çizecek olan çizerdir.
    0 ...
  20. 161.
  21. kimseye yaranamayan çizer. sandık içi çiziyor; -hep aynı şeyler kardeşim değiştir şunu artık tepkileri... yenilik peşinde oludğunda da; -ulan sandık içi daha iyiydi sanki önerileri.. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık velhasıl...
    6 ...
  22. 162.
  23. yeni köşesi ile ilgili bişeyler söylemek için erken de olsa, çizimlerinin başarılı olduğu aşikardır; sandık içine geri döneceğini kendiside yazmıştır.
    1 ...
  24. 163.
  25. her geçen hafta dahada kötü çizmekte ve okuyucularını sıkmakta olan kişi.
    2 ...
  26. 164.
  27. yeni köşesini sevdiğim çizer. sandık içi iyiydi hoştu da, bu tür öyküler daha iyi sanki be. ersinden dileğim şu kızın hayatına daha fazla aksiyon ekle. lütfen lan.
    1 ...
  28. 165.
  29. Pek çoğunun aksine Uykusuz'u aldığım andan itibaren Otisabi'den sonra (arka sayfada olduğundan olsa gerek) dayanamayıp okuduğum Sandık içi'nin mola vermesi ile Sevgili Günlük isimli yeni bir köşe çizen karikatüristimizin bu köşede çizim yeteneğini daha iyi gözler önüne serdiğine inanıyorum. Ayrıca derginin sitesini takip edenler görecektir ki kendisi işin heyecanını ortaya koymak için bir de gölgelendirme tekniğini uygularken adım adım fotoğraflarını çekip yayınlamıştır. ilk kez Uykusuz okumaya başladığım hafta iz kanalında dergi hakkında Belgesel nitelikli bir program yayınladıklarını görünce merakla izlemiştim. Sandık içi benim için yeni değildi fakat köşenin çizeri Ersin Karabulut'u program dahilinde sima olarak görmek beni oldukça heveslendirmiş olsa gerek ki her hafta alıp okumaya başladım mereti. Bu arada kendisinin UzmanTV'de de karikatüristlik hakkında bilgiler verdiği videoları mevcuttur. Sırf Memo Tembelçizer'le olan tatlı atışmalarını takip etmek için bile derginin sitesini takip edesi geliyor insanın.
    1 ...
  30. 166.
  31. yeni köşesindeki kız da kendini falan anlatmayan çizer. sandık içi'ne ara vermesi çok isabetli olmuştur. daha önce de yazdığım gibi, millet bıktı artık ezik ergen hikayelerinden. ayrıca inanılmaz çiziyor bu yeni çizgiromanını. bu haftaki sayısında figen'in annesi ve bi akrabasının yüz mimikleri inanılmazdır. özellikle annesinin, sondan bir önceki karedeki mimiğini çizebilecek bırakın karikatürist, ressam sayısının sayılı olduğunu düşünmekteyim.
    3 ...
  32. 167.
  33. sandık içini yaklaşık beş yıldır okutan, beğendiren, yetenek abidesi çizer..
    tabi benim gibi 'naif, nazenin' bir halde bilenler için yeni öyküsüne çok hard bir seks sahnesiyle girmesi çarpıcı olma ve ben aslında çok değişik bir adamım kaygısından sanırım..
    çoğu okuru gibi bende beğenmedim elbette sevgili günlüğü..
    hikayeyi çok yavaş işliyor, daha konuya bile girmedi, dağıttıkça nasıl toplayacağını merak ediyorum öyküsünü..
    derginin sıcak, sevimli, neşeli çocuğu bir anda oky-çağan ırmak arası bir yerlere kaydı şaşkınız tabii ki, ama büyük ihtimalle bunuda bir şekilde kotarıcaktır..
    1 ...
  34. 168.
  35. 169.
  36. çizimi mükemmel olan, ama eski sürükleyiciliğini tamamen yitiren çizer. karikatürist değil; çizer.
    açıkçası eskiden dergiyi alır almaz ilk açtığım sayfa olma özelliğini yitireli çok olmuştu.
    1 ...
  37. 170.
  38. kendisi sıkı bir frank miller hayranı olup, bunu da çizgilerine oldukça başarılı aktarabilmiştir.. başarılarının devamını en içten duygularımla temenni ederken belirtmek isterim ki başarılarının devamı bizim vazgeçilmez eğlencelerimizdendir.
    0 ...
  39. 171.
  40. içtenlik anlayışının sorgulanması gereken insanlarca "samimiyetsiz" olarak etiketlenen çizer.


    seneler önce köşesinde, söyleşilerde konuşamadığını yazdı diye, hiç konuşamayacak sanılmıştır. "ee bu hani kekeliyordu, konuşamıyordu." deyip onu yalancılıkla suçlayan insanlar olmuştur mesela. bilerek tutukluk yaptığı zamanlar olduğunu itiraf etmiştir.

    çoğu insanlara tarafından beğenilmeyen filmleri sevdiğini o an için söyleyemeyip, köşesinde söylemiştir. metrodaki kayan bandın onu heyecanlandırdığını ama sırf artist duruşunu bozmamak, sakin görünmek için çok sıradanmış gibi davrandığını söylemiştir. iri yarı bir adam tarafından öldüresiye dövüldüğünü köşesinde anlatmıştır. kendisini, hikayelerine sığdırıp insanlara sunmuştur. küçükken altına sıçtığı olayı anlatmış, yolda dinlediği şarkıya klipler çekip artistik hareketler yaptığını söylemiş, "aa aynı ben" dedirtmiştir. sırf buldukları her şeyi dibine kadar sömüren insanlar yüzünden, kendini bazen sırf onlar beğensin diye çizerken bulmuştur.

    ne yazık ki, verdiği değer kadarını alamadığını düşünmekteyim. insanların kalplerini başkalarına açmasının çok özel ve önemli olduğunu sanıyorum.

    ve, her bir çizgisi aklımı alan çizerdir. çizmeye, resme yeniden dönmemi sağlamıştır.

    son olarak,

    18 nisan daki imza gününde, memo nun çizdiği bir uykusuz posteri dışında, ersin e ait olduğunu 50 metreden anlayabileceğim bir poster daha almıştım. ama posterin havasını bozacağını düşünerek onu imzalatmak istemedim. heyecandan bayılacak durumda olduğumdan boş bulunup posteri "memo, ersin..." şeklinde devam eden sıradaki masaya sürdüm. ağzımı açmaya fırsat olmadan memo caanım posteri imzalamıştı. sıra ersin e geldi, "bunu ne diye imzalıyoruz?" dedi. eli ayağı birbirine dolaşan ben, "ona gerek yok." deyiverdim. yaptım bunu. başını masum masum eğip "tamam." dedi. yaptığım öküzlüğe mi yanayım, içimde kopan fırtınaları anlatamayışıma mı yoksa o suratını görüp de "oy oy ölürüm sana ben" diyemeyişime mi...

    gidebilirsem eğer bir dahaki imza gününde olayı anlatıp özür dilemeyi düşünüyorum. hatırlamayacak tabi ki ama ben yaptığım hatayı kendimce telafi edeyim de...

    oh rahatladım.
    3 ...
  41. 172.
  42. çizgi konusunda resmen ilham veren, ayrıca bence her çizdiği köşe ayrı bir iyi olup, çok da kötü veya fazla eleştirilmeyi haketmeyen iyi bir çizer.
    0 ...
  43. 173.
  44. sandık içindeki hikayeleriyle hem güldüren, hem bizi geçmişe yollayan uykusuz dergisinin karikatüristi.
    1 ...
  45. 174.
  46. Okurken hayvan gibi gülmeme sebep olan genç çizer. (bkz: Sandık içi) sevgili günlükte tarzını biraz olsun değiştirmiştir.
    0 ...
  47. 175.
  48. bu aralar sevgili günlük diye bir şeye sardı. gizemli bir şeyler yapıyor. yapmasın, sandık içi candır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük