Çizgisi şahane, kendi sevdiği işi yapabilmesini de takdir ediyorum, ayrıca hayatı benimkine acayip derecede benzemektedir, yoksa sen benim yıllar önce kaybolan kardeşim misin? *
adam 'işte ben' dedirtiyor her defasında.içimizde kalmış pislik egoyu,amansız saf sevinçlerimizi ne bileyim içimizdeki kımıl kımıl şeyi pek bir güzel anlatmıyor mu?sanki yolda görsem normal bir arkadaş görmüş gibi hissedicem.ooo ersin nasılsın bu aralar komşularınla problemin varmış gel bi çay içek anlat derdini dicem yani.
" keşke hayatında fon müziği olsa" diyerekten beni benden almış, sempatik, çizgisi mükemmel, samimi, ve belki de köşesinde anlattığı hikayeler sebepli insanların kendine çok yakın bulduğu başarılı çizer.
Her yönüyle bana ikizim kadar benzeyen karikatürist. Kitabının ilk baskısı mevcut bende ama imzalatmak kısmet olmadı. Tek farkımız o benden iki yaş büyük.
Tanım: Sandık içi köşesini çizen uykusuz dergisi çizeri.
bu haftaki uykusuz da benimde çok güldüğüm kız tipini anlatmaya çalışan çizer. bir kızın erkeklik özelliği taşıyan küfürler ( burada yazmak istersem bende aynı aptal hemcinslerime dönücem diye yazmıyorum tabi) ettiğinde yaşanan ikilemle kızın dangalaklıkla mallık arasında gidip geldiği durum çok güldürdü beni.
dergiye verdiği (bize uzun gelen)aradan sonra nihayet arz-ı endam eylemiş, bizleri mutlu etmiş, özlediğimiz bir dostumuza kavuşturmuş çizerdir. uykusuz almamın 3 sebebinden biridir ayrıca.
Sonunda mezun olmuş kişilik..
Dergi alma sebeplerinden.. Ayrıca çok da sempatik..
Uzun zaman önce dergiyi okurken, 'bu adam gerçekten böyle mi ya?' diyerek araştırma yapmıştım.. insan kendisini bu kadar iyi çizebilir mi?!
Hatta insan bu kadar iyi çizebilir mi?! En ince ayrıntıları bile gözden kaçırmıyor..
Okurken hep bir tebessüm yüzde.. *
farklı bi tarzı olan bir arkadaştır fakat hayatından kesitler, anılar anlatmaktan ileri gidememektedir, biyografi yazsa daha başarılı olabileceğini düşündüğüm biridir.
yere göğe sığdıramadığım karikatüristtir. Çizgileri müthiş. En ince ayrıntıları bile çiziyor. Köşesini okumaya doyamıyorsunuz. Ayrıca müthiş bir gözlem yeteneği olduğunu düşünüyorum. Uykusuzu sadece ersin karabulut ve yiğit özgür için alıyorum. umarım birgün tanışma fırsatı bulurum.
uykusuz'DA, oto biyografik izleri yoğun, sıcak, hayatın içinden bir bölüm olan sandık içinin yazar ve çizeri. hem çizgileri ressam derecesinde iyi hem de espri kabileyeti oldukça yüksek olan bir sanatçıdır kendisi.
3 ekim 2007 günü çıkmış olan uykusuz dergisinde (1.cilt'te bulabilrsiniz) annesinin elinden tutmuş bir çocuk çizmiştir. çizdiği bu çocuk "bisküvi" kelimesini "pisküit" olarak telaffuz etmiştir. adam ta o günden devlet bahçeli'yi kafaya almayı başarmıştır. seviyoruz ersin seni.
artık bazı haftalarda sanki çizmek zorunda olduğu için çiziyormuş gibi bi havası var sanki veya artık sandık içi'nden sıkılmış da olabilir. yine de dergiyi alınca ilk okuduğum çizerlerden biridir kendisi.
"ehehehe ersin abi çok güzel karikatür çiziyorsun" tepkilerine karşı daha fazla dayanamayıp köşesinde aslında çizgi roman çizdiğini belirten çizerdir. tabii bunu baya uzun zamanlar önce belirtmiştir lakin hala "çok güzel karikatür çiziyor ehehehe" tepkileri devam etmektedir.
en çok değer verdiğim çizerlerden biri. hatta geçen uykusuzun ikinci sayfası-gündemle ilgili olanlar- için bir karikatür çizmiş. o kadar beğendim ki, herkese gösterip beğendiğimi söylüyorum, çerçevelettirmeyi bile düşünüyorum. bir arkadaşım okumak için dergiyi istedi; geri aldığımda karikatürün üstüne bıyık çizmiş, kaşlarını birleştirmiş falan. nasıl sinirlendim anlatamam. resmen 20 dakika falan kendi kendime söylendim durdum. halbuki git bir dergi daha al değil mi? yok!
(bkz: çok sinirlendim be sözlük!)