bugün

2. Dünya Savaşında Kırım ve Sivastopol'daki rus direnişini kıran,sonra da buraları ele geçiren alman feldmarschall'ıdır
alman genelkurmayının fransa taaruzunda kullanmayı düşündüğü schlieffen planını düzelterek savaşın kaderini değiştiren alman feldmarschall. belçika üzerinden somme nehri doğrultusunda ilerleyecek bir saldırı yerine dağlık ve ormanlık ardennes bölgesinden, yani maginot hattının bittiği sedanın kuzeyinden ağırlıklı olarak mekanizelerden oluşan birliklerle taaruz etmeyi hitler'e kabul ettirmeyi başarması savaşın dönüm noktası oldu, bir hafta içerisinde bug nehrine kadar ilerleyen alman panzerleri iki hafta sonra manş denizine ulaşarak dunkerque-calais hattındaki ingiliz ve fransız kuvvetlerini daha savaşamadan kuşatarak imha etme olanağına kavuştu.manstein daha sonra doğu cephesinde görev yaptı. stalingrad yenilgisinden sonra alman birliklerini düzenli biçimde geri çekerek askerlerini stalingrad'da kuşatılan altıncı ordunun kaderini paylaşmaktan korudu (bkz: imha). ancak bu geri çekilmeden sonra hitlerle arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle görevden alındı. nürnberg mahkemelerinde 18 yıl hapse mahkum edildiysede birkaç yıl sonra serbest bırakıldı ve 1973 yılında öldü.
ikinci dünya savaşının , daha doğrusu 21.yy'nin en iyi ve en başarılı generalidir . stratejik olarak tek bir hatası bile yoktur , güney ordu grubu başkomutanıdır , şovalye haç sahibidir . barbarossa harekatı'nda anahtar ve kilit rol oynamıştır , 42 öncesine kadar anahtar , 42 sonrasında da kilit rol oynamıştır . hitler'e çok kez kafa tutmuş , küfür bile etmiştir , fakat pısırık von paulus'u yeterince cesaretlendiremediği için stalingrad faciasını önleyememiştir .

şundan herkes emindir ki , manstein olmasa , almanlar ne benelüks ülkelerini , ne fransa'yı işgal eder , ne de rusya'da o kadar rahat , elini kolunu sallaya sallaya dolaşabilirdi . militarist bir general olan prusyalı erich von manstein , sovyetler tarafından hemen hemen most wanted olmuş , fakat kendileri akıllı davranıp batıya teslim olmuştur . roosevelt ve churchill'in büyük bir hayranlığı vardır ki mahkeme masraflarını kendi ceplerinden ödemişlerdir , sovyetlerin de büyük bir kini vardır , manstein daha sonra batı almanyanın ordusunda görev almıştır .
nazilerin en önemli generallerinden biri.onu büyük ve şöhretli yapan nedenlerden biride hitlerin bazı fikirlerine karşı çıkmasıydı.Hitler'in önerdiği şeyin saçmalık olduğunu söyleyecek kadar ileri gidebiliyordu.
blitzkrieg i en iyi uygulayan prusyalı mareşal.hitler ile çoğu zaman fikirleri ters düşmüş hatta bazı emirlerine karşı gelmiş hitler in hatalarını yüzüne dahi söylemiştir.hitler e suikast girişimini desteklemedi,"Prusya mareşalleri isyan etmez" prensibine bağlı kalmıştır.
2. dünya Savaşı sırasında kendi ismini verdiği planıyla 1 haftada paris'e girilmesini sağlayan general.
Prusya ve aristokrat kökenli, batı cephesinde başarılar kazanmış generaldir.Kursk savaşında da Alman ordusunu komuta etmiştir.Ne kadar başarılı bir asker olsa da, Hitler ile arası pek iyi olmadığı rivayet edilir.
2. Dünya Savaşı sırasında Hitler'in emrindeki generallerin en iyisi şüphesiz Erich von Manstein'dır. Geniş çaplı mekanize birlik operasyonları konusunda bir uzman olduğu kabul görmekle birlikte, Alman askeri liderleri arasında şartların gerektirdiği yeteneğe ve dehaya sahip tek kişidir. Özellikle Dnieper Nehri'ndeki savunma hattına çekilirken yaptığı destansı mücadele olmak üzere, savaş boyunca Kızıl Ordu'ya karşı defalarca üstün gelmesini bilmiştir. Kabul gören askeri yetenekleri dışında, en tehlikeli dönemlerde bile Hitler'e karşı çıkabilecek ve hatasını yüzüne vuracak kadar ahlaki değerlere ve cesarete sahip bir askerdir.

Bu özelliğe sahip olan ve Hitler'e karşı çıkma cesaretini gösteren diğer generaller sadece Heinz Guderian ve Walther Model'den ibarettir. Bu özellik, Ocak 1944'ten itibaren oldukça riskli hale gelmiştir zira Hitler, kendisine muhalefet eden en iyi generallerini bile kovmuştur. Bunlar arasında von Rundstedt (sonradan Batı Cephesi'nde görevlendirilmiştir), von Bock ve von Leeb de bulunmaktadır. Gerçekten de von Manstein bu nadir türün bir örneğidir. Schlieffen, von Moltke ve Ludendorff ayarında gerçek bir Prusya subayıdır.

24 Nisan 1887 yılında Berlin'de Erich von Lewinski adıyla dünyaya gelmiştir. Teyzesinin çocuğu olmadığı için ailesi onu teyzesine vermiştir. Teyzesinin eşi sonradan generalliğe kadar yükselecek olan Binbaşı von Manstein'dır. Bu asker ailesinde büyüyen Erich von Manstein 1906 yılında Berlin Gross Lichterfelde'deki Harp Okulu'na girmiştir. 1. Dünya Savaşı başladığında 2. Reserve-Regiment (2. ihtiyat Alayı) bünyesinde kurmaylık almış bir üsteğmen olarak görev yapmaktadır. Kasım 1914'te ağır şekilde yaralanana dek bu alayla hem batı, hem de doğu cephesinde görev almıştır. Savaşın geri kalanını karargahlarda kurmay subay olarak geçirmiş, Verdun, Somme muharebelerinde bulunmuş ve batıdaki son Alman taarruzuna katılmıştır. Savaştan sonra çeşitli karargahlarda görev alarak atılgan ve bilgili bir kurmay subay olarak kendini ispatlamıştır. 1932'de yarbay rütbesiyle Rusya'ya gitmiş ve Kızıl Ordu'nun manevralarını izlemiştir. 1935'te ise Alman Ordusu'nun önemli mevkilerinden olan Harekat Şube Başkanlığı'na atanmıştır. 1936'da tümgeneral rütbesine terfi etmiş ve tank ve hücum toplarını geliştiren ekipte yeralmıştır.

1 Temmuz 1935'te Alman Yüksek Komutasının bir parçası olarak Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanlığına getirildi. Bu dönemde, 'Sturmgeschütz (kısaca: StuG; kundağı motorlu top)' lerin geliştirilmesini önerdi. Bu silahlar, saldırı sırasında piyadeye ağır ateş desteği sağlayarak tank birliklerini bu lüzumsuz işten kurtaracaktı. Bu fikrin ürünü olan StuG serisi ikinci Dünya Savaşında Almanya'nın en başarılı ve uygun maliyetli silahı oldu.

1 Ekim 1936'da terfi ederek Genelkurmay Başkanı General Ludwig Beck'in altında Genelkurmay Başkan Vekili (Oberquartermeister i ) oldu. Beck ve Manstein ordu üzerinde giderek artan Nazi etkisine karşı savaştılar. Yeni oluşturulan Wehrmacht Yüksek Komutasında kara kuvvetlerinin, diğer kuvvetlerin üstünde olmasını da savundukları için Hava Kuvvetleri (Luftwaffe) Komutanı Hermann Göring ile karşı karşıya geldiler.

Şubat 1938'de ordu içerisinde yapılan tasfiye hareketi ile Genelkurmay Başkanı Freiherr von Fritsch ordudan atılınca, Manstein da Silezya'daki 18. Piyade Tümeni komutanlığına atanmıştır. Burada büyük bir birlikte kıta tecrübesi kazanmıştır. 1938 sonlarında Orgeneral von Rundstedt'in ordusunun kurmay başkanlığına getirilmiştir ve Polonya'nın işgaline katılmıştır. Daha sonra batıya yapılacak seferde, Fransız savunma hatlarını Ardennes Ormanları içinden yarma fikrini ortaya atmıştır. Bu fikir üstleri tarafından beğenilmemiş ve kendisinden kurtulmak için korgeneralliğe terfi edilerek doğudaki 38. Kolordu komutanlığına atanmıştır. Yeni görev yerine gitmeden önce Hitler'in katıldığı bir yemekte bulunmuş ve ona planını anlatmıştır. Sıradışı planları her zaman destekleyen Hitler, bu fikri kabul etmiş ve Fransa işgalinde bu plan uygulanmıştır. Fransa'nın işgaline Manstein da 38. Kolordu ile katılarak önemli hizmetler vermiştir. Onun Ardennes'ten taarruz planı sayesinde Müttefik savunması perişan olmuştur. Buradaki başarıları sonucu Ritterkreuz (Şövalye Haçı) ile ödüllendirilmiş ve Temmuz 1940'da orgeneralliğe terfi ettirilmiştir.

Mart 1941'de yaklaşan Barbarossa Harekatı'nda görev alacak olan Kuzey Ordular Grubu bünyesinde yer alan 61. Panzer Kolordusu komutanlığına getirilmiştir. Operasyonun başlangıç safhasında Doğu Prusya'dan hareketle Ilmen Gölü'ne ilerlemiş ve neredeyse Leningrad kapılarına dayanmıştır. 2 ay sonra beklenmedik şekilde Güney Ordular Grubu'na gönderilmiş ve 11. Ordu'nun komutasını üstlenmiştir. Kırım yarımadasını ele geçirme görevi verilen Manstein ve ordusu Temmuz 1942'de Sivastopol Kalesi'ni ele geçirmiştir. Askerler arasında Sivastopol Fatihi ünvanını alan Manstein bu başarısı sonucu Mareşal rütbesine terfi etmiştir. Ağustos 1942'de karargah personeli ile birlikte Leningrad'a gönderilmiş ve bu şehri ele geçirmesi emredilmiştir. Burada Sovyetler'in karşı taarruzlarını durdurabilmesine ve karşı taarruza kalkan bir Sovyet ordusunu imha etmesine rağmen, güneyde durum kötüleştiği için şehre yapılan taarruza son verilmişti.

Von Manstein Aralık 1942'de Don Ordular Grubu komutasına getirilmiş ve kendisine daha zorlu bir görev verilmişti: Stalingrad'da kuşatılan 6. Ordu'yu kurtarma. Zorlu kış koşulları, korkunç ikmal sorunları ve Kızıl Ordu'nun devamlı saldırılarına rağmen, o ve emrine verilmiş derme çatma ordular grubu neredeyse başarılı olmak üzereydiler. Öyle ki, bulundukları mevzilerden steplerin ufuklarına baktıklarında Stalingrad'da devam eden savaşın patlamalarını ve namlu ateşlerini bile görebiliyorlardı. Ancak Paulus kuşatmayı kendi inisiyatifiyle yarmayı reddedince 6. Ordu'nun kaderi belli olmuş oldu. Von Manstein ve elindeki yardım birliği geri çekilmeye zorlanırken, tek yapabildikleri şey 6. Ordu'nun başına gelenleri çaresizce seyretmekti.

Bu sıkıntılı durumdan çok etkilenen von Manstein, emrinde bulunan ve ismi Güney Ordular Grubu olarak değiştirilen birliği ile General Vatutin'in Voronezh Cephesi'ni (Kızıl Ordu'da ordu grupları cephe olarak adlandırılıyordu) kuşatıp, Mart 1943'te Kharkov'u yeninden ele geçirerek Rusya'daki Alman Ordusu'nun sağ kanadını kurtarmıştı. Bu harekat, bugün tüm askeri tarihçiler tarafından 2. Dünya Savaşı'nın en parlak icra edilen harekatı olarak kabul edilir. Von Manstein da Şövalye Haçı'nın Meşe Yaprakları ile ödüllendirilmiştir.

1943 yazında Kursk Muharebeleri'nde von Kluge komutasındaki Merkez Ordular Grubu'ndan kat be kat daha fazla mesafe katederek Sovyet savunma hatlarına girmiştir. Bu muharebelerden sonra, Eylül 1943'te Dnieper Nehri'nin batısına çekilmiştir. Bu çekilme harekatı da dahice icra edilmiştir. Geri çekilme düzeni bozulmamakla birlikte, savaşarak çekilen von Manstein Ruslar'a korkunç kayıplar verdirmiştir. Şubat 1944'te cereyan eden Korsun Cebi(Cherkassy Cebi diye de bilinir) Muharaebeleri kariyerinin en çetin dönemini oluşturacaktır. Burada kendinden dört kat büyük bir Sovyet gücü tarafından kuşatılan 11. ve 42. Kolorduların geri çekilme emrini -Hitler'in tüm itirazlarına rağmen- vermiş ve ikinci bir Stalingrad'ı önlemiştir.

Bu olaydan sonra Hitler ile arası iyice açılmıştır. Hitler'in askeri komutasını açıkça eleştirmiş ve savaşın profesyonellere bırakılmasını açıkça savunmuştur. Bundan kaygı duyan Heinrich Himmler ve Hermann Göring gibi kişiler von Manstein'ı bozgunculukla itham etmişler ve en sonunda Mart 1944'te görevden alınmasını sağlamışlardır. Buna rağmen von Manstein görevinden alındıktan sonra Şövalye Haçı'nın Kılıçları ile ödüllendirilmiştir. Manstein bir daha görevine dönmemiş ve kısa süre sonra emekli olmuştur. Temmuz 1944'te Hitler'e suikast düzenleyen subaylar kendisiyle de temasa geçmişler ama von Manstein onlara şu cevabı vermiştir: "Preussische Feldmarschälle meutern nicht - Prusyalı Mareşaller isyan çıkarmaz." Buna rağmen suikastçi subayları da ele vermemiştir.

Savaştan sonra Nürnberg'de savaş suçlarından yargılanmıştır. Kendi emriyle savaş suçu işlenmemesine rağmen, kendi görev yaptığı bölgelerde SS birliklerinin yaptığı katliamlardan sorumlu tutulmuştur. Mahkemede savunma masraflarını Bernard Law Montgomery, Liddel Hart ve Winston Churchill de dahil olmak üzere kendisine saygı duyan ingiliz Ordusu subayları karşılamıştır. Manstein, Hitler tarafından verilen ve Komünist Parti üyelerinin yargısız infazını öngören meşhur Komiser Emri'ni almış ancak uygulamamıştır. Ancak yine de sivilleri mağdur duruma düşüren ve Yahudileri tehdit olarak kabul eden emirler yayınlamıştır. Diğer yandan, askerlerine bölge halkının kutsal değerlerine özellikle kendi bulunduğu Güney Ordular Grubu'nda yaşayan Müslümanların inançlarına karşı saygısızlık etmemesi konusunda emirleri vardır. Von Manstein yine yahudilerin katledildiğinden haberi olmadığını ifade etmiştir. Kulağına muhakkak duyumlar gelmiştir ama kesin bir bilgisi yoktur. Von Manstein'ın yaveri Alexander Stahlberg, kendisine çok sayıda yahudinin katledildiğini bildirmiştir. Mareşal ona bakmış ve "Buna gerçekten inanıyor musun?" diye sormuştur. Stahlberg inandığını söylemiştir. Manstein ise cevaben "Eğer bu gerçek olsa bile, öldürülenler altı üstü yahudiler." demiştir. Bu arada belirtmek gerekir ki Manstein'ın gerçek ailesi olan von Lewinski ailesinin yahudi olduğu çoğu kez iddia edilmiştir hatta von Manstein'ın yakın çalışma arakadaşlarına bunu itiraf ettiği söylenmiştir ama buna kesin bir delil yoktur. Von Manstein Nürnberg'de 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

1953'te geçirdiği bir göz operasyonu sonrası hapisten tahliye edilmiştir. Hitler'in mareşalleri arasından, yeni kurulan Alman Ordusunun (Bundeswehr) kuruluşunda yardımı istenen tek kişidir. Yeni Alman Ordusu'nun gayrı resmi genelkurmay başkanı gibi görülmüştür. Öyle ki, doğumgünü partileri bile ordu generalleri ve NATO yetkililerinin katıldığı devlet resepsiyonu gibi cereyan etmiştir. Erich von Manstein 9 Haziran 1973'te Münih'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu 85 yaşında ölmüştür. Cenazesi Dorrmark'ta yapılan bir askeri törenle toprağa verilmiştir.

Von Manstein'ın 1955'te yayınladığı anı kitabı Verlorene Siege - Kayıp Zaferler, savaşla ilgili en önemli anı kitaplarından biridir. Von Manstein kitabında, savaşın generallerin eline bırakılmış olması durumunda, doğuda savaşın kazanılacağı tezini ortaya atmıştır.

Bir babayiğittir.