Hata yapmışsa Atatürk de hata yapmıştır. Dersim de yapılanlar çok da doğru şeyler değildir. Belki mecbur kalındı, belki de dönemin şartları içinde bu kadar sert müdehalenin dışında alternatif yoktu. Çünkü çok taze bir devrim vardı, ne yazık ki her devrim kanla gerçekleşir. Bugünden geriye baktığımızda olaylar içimizi acıtsa da belki bu sert müdehale olmasaydı bugünkü sınırlarımız içinde bir Türkiye cumhuriyeti olmayacaktı. Atatürk'ün amacı toprak reformunu gerçekleştirmek ve bu toprakları asıl sahiplerine yani köylülerine vermekti. Ne var ki o sert feodal yapıyı yıkmak bugün bile mümkün değilken o zamanın şartlarını siz hesap edin.
Gelelim Sayın başbakanımızın tavrına... Ben alevi değilim ama bu ülkede bu insanların doğru dürüst ibadet etme hakları bile yokken 70 yıl önce olmuş olaylar için özür dileyerek alevi toplumu ile barıştığını varsaymak mümkün mü? Aynı başbakan daha 4-5 ay önce miting meydanlarında Kılıçdaroğlu'nu kastederek "O alevi, alevi" dememiş miydi? Bu dini kullanarak bölücülük yapmak sayılmıyor mu? Bunu bir taşla 2 kuş vurmak diye nitelendirmek sadece bugün an itibarı iktidarın yalakalığını yapmakta olan TRT Haber'in işi olabilir. Zaten bu abartılı övgüleri düzen de geçen dönem akp milletvekili olan Mümtazer Türköne'den başkası da değil. Kendinizi alevi yurttaşlarımızın yerine koyun, 70 yıl önce olmamış olmasını dilediğimiz olaylardan dolayı özür mü dilenmesini mi yoksa günümüz itibarı ile inancınızı dilediğiniz gibi yerine getirmek mi istersiniz. Ben bu özür tavrını tamamen samimiyetsiz buluyorum. Ben bugün alevi insanlarımın ne kutsal gününü doğru dürüst bilirim, ne nasıl inandıkları hakkında bilgim var ne de nasıl ibadet ettikleri konusunda... Bu 9 yıllık bir iktidarın aleviliği mezhep olarak tanımasından kaynaklanıyor. Kaç alevi vatandaşımız var, o bile belli mi acaba? Ama hristiyanların paskalyalarını, günah çıkarmalarını, abdlilerin şükran günlerini bir şekilde filmlerden empoze edilerek öğreniyoruz.
Ben alevi vatandaşlarımın bu siyasi ayak oyunlarına eyvallah diyeceğini sanmıyorum. Kanacaklarına inanmıyorum. Madem o kadar samimiler Sivas olaylarından dolayı da özür dilesinler. 18 yıldır evinde yaşadığı halde güvenlik kuvvetlerince bir türlü yeri belirlenemeyen Sivas sanığı için de özür dilesinler. Miting meydanlarında siyasi rakibine darbe vurmak için onun dini kimliğini kullandığı için de özür dilesinler. 70 yıl önceki olaylar için özür dilerken kendi icraatları için acaba kimler özür dileyecek?
Ergenekon davasından 9 aydır tutuklu olduğu halde ifadesi alınmayan, ifadesi alınmadan da aşırı spor yapmasından dolayı ölen insanımız için de özür dilesinler... Ölen sadece o değil. Tutukluluğu bir ceza haline getirdiği için de özür dilesinler. Kendilerine karşı duran herkesi söz verdikleri şekilde bertaraf ettikleri için de özür dilesinler. Bugün izmir Belediyesi'ni sadece hırpalamak için, kendilerinin olamadığı için hırpalıyorlar. Aklı başında hangi insan buna akıl erdirebilir de ileri demokrasi içinde olduğumuzu söyleyebilir. insanları aylarca hapislerde tuttuktan sonra kendilerini içeri atanların araştırma ve soruşturma hakkı olmadığı için mahkemenin onları salıverdiğini kaç kişi biliyor? Bu mu ileri demokrasi? Peki bu insanların karalanmalarının, hapislere atılarak hiç bir şey olmasa bile psikolojik olarak yıpranmaları için kim özür dileyecek? Erdoğan'ı eleştirdiği ya da üniversite harçlarını protesto ettiği için 19 ay, "Uyuşturucuya hayır" dediği için yıllarca ceza alan gençlerimiz için kim özür dileyecek?
Cumhuriyet tarihimizin her döneminde iktidarlar kendilerinden olmayanın yanında olmazlar, işleri yaver gitmez onların. Ama cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde hiç bir iktidar gücünü kendilerinden yana olmayanlar adına bu şekilde pervasızca ve adaletsizce kullanmamıştır. Adında "adalet" olan bir partinin bu icraatları için kim özür dileyecek?
Milletin meclisinde bu milletin vekillerinden birini iteleye kakalaya meclis kürsüsünden iten ileri demokrasimiz, her fırsatta başbakanımıza aşkını dile getiren Seda Sayan'ın programına çıkan abuk subuk birinin Kamer Genç hakkında "O sünnetsiz" diye karalamasını nasıl izah edecek? Diyelim ki öyle, Kamer Genç'in cinsel organı kimin umurunda acaba? Amaç farklı... Amaç kamer Genç'i temsil ettiği kitlenin önünde karalamak, hakkında şüphe oluşturmak, karalamak... iş bu durumdayken 70 yıl önce olaylardan özür dilemek inandırıcı değildir. Kamer Genç'ten özür dileyerek ve sonrasında da geriye doğru gidilerek özür dilensin. Adil olan budur.
Buna yıllarca bizden kesilen deprem vergilerini, bu vergilerle hiç bir bok yapılmadığı, kanunlar çıktığı halde uygulanmadığı, denetlenmediği için ölen insanlarımız için de özür dilensin. Somali'ye 224 milyon dolar yardım yapmakla övünen, Gazze'ye, Libya'ya, Tunus'a turlar düzenlerken, yardım ve destek mesajları atarken - 10 derece soğukta 7 yaşında bir kızın hayatını koruyamadığı için özür dilesin.
Dersim olayları için dilenen özür hiç de öyle devletin toplumuyla barışması, geçmişiyle yüzleşmesi anlamlarını taşımıyor. Bunun amacı o dönemki yönetimi yani dolayısı ile Atatürk'ü karalamaktır. Zaten bunun örneklerini önceden vermemiş miydi? "Elimdeki belgeleri açıklarsam ortalık karışır" dediğinde bunun sonucunu görmemiş miydik? Peki sayın başbakanımızın bu sözleri için ABD kongresinde soruşturma açıldığını kaçımız biliyor? iktidar yalakaları bunun Kılıçdaroğlu'nu mahvettiğini söyleyedursun. istiyorlar ki Kılıçdaroğlu CHP lideri olduğu için bu olaylarla o da ilişkilendirilsin. Peki biz bugünkü iktidarla Menemen'de genç bir subayı başını keserek şehit edenleri ilişkilendirmeli miyiz o zaman? Onların mantığıyla evet. Ama mantıken hayır. Her ne kadar orduyu bir askerin öldürülmesinden çok daha fazla yıpratmış olsalar bile...
Hepimiz mi zenginiz Allahaşkına? Bugün parası olanların askerlik yapmayacaklarını öğreniyoruz. Herkes sevinçten ellerini çırpıyor. Oysa ki bu durum bu ülkenin bütünlüğü için sadece fakir fukaranın ölmeye devam edeceğini kanunlaştırıyor. Bu adaletsizlik için kim özür dileyecek?
sivas katliamı davasında ki katillerin avukatlığını kimler yaptı biliyor musunuz? akp kurmaylarının en ünlü isimleri. peki cemevlerini ibadethane saymayan kim? tayyip bey'in ta kendisi.
elimizde bu gerçekler varken, daha dün kılıçdaroğlu'nun aleviliğini ağzına alan bu insanın atatürk düşmanlığı için bu açıklamayı yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriyiz.
vallahi bana samimiyetsizliğin resmini çiz deseler, direk tayyip erdoğan resmi gösteririm.
atatürk özür dilenecek bir şey mi yapmış da erdoğan onun adına özür diliyor?
egemen bir devletin devlet başkanı olan atatürk, ülkesi sınırları içinde terörist köpekler karakol basıp 33 askerimizi şehit ettiğinde nasıl davranması gerekiyorsa Öyle davranmış, egemen bir devletin kudretli lideri olarak devletin tunç eli ile teröristlerin kalkışmasını bastırmıştır.
neyin özürünü diliyorsun sen?
terörle haklı olarak mücadele eden bir devlet özür dilemez.
kaldı ki olayın alevilerle de bir ilgisi yok.
seyit rıza denilen hain köpek bir alevi değildi, düşkündü.
yani alevilikten afaroz edilmişti bu hain.
(bkz: seyit rıza nın düşkün olması)
ama asıl amaç nedir burada?
seyit rıza denilen hain köpeği alevi gösterip alevi vatandaşlarımızı devlete küstürmek.
seyit rıza'ya alevi diyen de, dersim kalkışması için alevilerden özür dileyen de sadece ve sadece ingiliz gizli servisine ve 100 yıl önceki planlarına hizmet ediyordur ancak...
sevgili arkadaşlar.
bugün 16 kasım.
ulu önder atatürk, 16 kasım 1937'de pertek ilçesindeki singeç köprüsünün açılışını yapmış ve şu pozu vermiştir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2198865/+
bu fotoğraf dersim isyanının sona erdiğinin anadolu ajansı tarafından tüm dünyaya ilan edildiği fotoğraftır ve 17 kasım 1937'de tüm gazetelerde ve tüm dünya ile paylaşılmıştır.
atatürk'ün o an kızı sabiha gökçen'e söylediği sözler şunlardır;
"kızım, asiler bir köprü yakarak bir isyan başlattılar. ben de yeni açtığımız köprünün başında bir sigara yakarak isyanı bitiriyorum..."
erdoğanın haddini aştığı durumdur. bu alevi merakı nedir böyle merak konusu. sen kimsin ki özür diliyosun. özür dilencek bir durum olsa zaten atam dilerdi.