bir hıncal uluç değildir. (bkz: rıdvan dilmen)
bir yazarın yazılarında hükümete hiç eleştiri yokken, her yazısında sadece muhalefet eleştirisi olması dünyanın her yerinde aynı tepkileri alır. yetki ve sorumluluk sahibi olanlarda hiç eleştiricek bir şey yoksa o zaman hiç derdimiz tasamız yok demektir. eleştir, muhalefeti de eleştir de medya da muhalefet sayılır hükümete dokunmamak, arayı bozmamak için bu kadar kasıyorsan herkese garip gelir. hıncalı sevmem ama adam aynı gazetede çalışıp hükümeti kayırmamayı başarıyor. yılmaz özdil sırf hükümeti eleştiriyorsa o da aynı kefede tartılmalı. ama kalkıp köşende yılmaz özdil eleştirisi yapıyorsan gerisindesin ve takip edensin demektir.
Bu arada 1. sınıftan itibaren herkes yazı yazabilmektedir. olay o değil yeğen.
bir zamanlar cem uzanın kalemşörlüğünü, daha sonra karamehmet grubuna geçip oranın kapıkulu askerliğini yapan şimdilerdeyse ülkeyi yöneten(daha doğrusu içine eden) cemaatin tetikçiliğini yapan bu adam için ne deneceğine ise tarih karar verecektir.
ama kesin olan birşey varsa o da bu ve bunun gibiler için asla ve asla demokrat veya aydın denemeyeceğidir.
bu adamın derdi ahmet, mehmet, hasan, hüseyin değil. bu adam türkiye'deki faşist cuntacı yapılanmadan bıkmış durumda. iktidarda tayyip olmasa başkası olsa yine chp'yi eleştirecek çünkü chp bu ülkede sevilmiyor, toplumsal karşılığı yok. halkla barışık bir parti değil. türkiye'de böyle bir gerçek var kabul etsek de etmesek de.
Bugün ironinin gözüne vurmuş yazarımtırak şey. Muhalefet amigosu demiş iktidarın gazetesinde her gün ne halt ettiğini unutmuş, hükümet değişince yargı kararlarının değişeceğini söyleyerek mevcut kararların hükümetle bağlantısı olduğunu bir bakıma söylemiş, suçluların hükümet değişince meclise gireceğini söyleyerek şu anda mevcut olan durumu da anlatmış ve diyarbakır'da çatışmaların kimlerin zamanında arttığını unutarak en azından taş atılıyora lafı getirmiş. kendisini tebrik eder amigoluk faaliyetlerinde başarılar dilerim.
--spoiler--
...muhalefet amigosu basında...
--spoiler--
--spoiler--
Marduk bu sene gelmeyecek, Kılıçdaroğlu da başbakan olmayacak.
Fakat biz avukat ağzıyla "bir an için" olduğunu farzedelim. Nasıl bir Türkiye bekler bizi?
Faşistlerin hapisten kurtuldukları bir Türkiye... Darbecilerin salıverildikleri, hatta bir kısmı milletvekili yapılmış bir Türkiye... Darbe davalarında ne hikmetse "görevsizlik" kararlarının peşpeşe çıkıverdikleri bir Türkiye...
--spoiler--
--spoiler--
Büsbütün umutsuzluğa kapılan "Diyarbakır taraflarında" da çatışmalar artmış, çocuklar artık güvenlik kuvvetlerine yalnız taş atmakla kalmıyorlar, mermi de sıkıyorlar.
--spoiler--
[null http://www.sabah.com.tr/Y.../12/31/maazallah_basbakan ]
suratına baktığınızda samimiyetsizlik abidesi insana örnek gösterin deyince aklıma gelen ilk kişi. ilkokul, ana okulu, ana kucağı seviyesindeki esprileri ile çok bilmişlik edası onun kadar kimseye yakışmıyor. mahutlaştı iyice. değişebiliyorsa değişsin ama ne olur samimi olmaya çalışmasın. çok hem de çok iğreti duruyor.
bir görüşü savunurken karşıt görüşlülerin fikir ve cümleleri yerine karakterlerdinden, yaptığı ufak hatalardan bahseder genelde. çok adice ve ucuzca bir tavırdır bu.
Bugünkü köşe yazısı, akp'nin gelecek yıllarda iktidar olması halinde vatanın bölünmez bütünlüğüyle ilgili ne tür planları olduğunu açıkça ortaya koyan bir kanıttır.
entel ayaklarında, kişilerle, olaylarla taşak geçer kendince, ifadelerinde sivriliklere bayılır. demek tahrik ediyor bir tarafını. yazılarında çoğunlukla boka sarar, sonradan bazen
özür diler, bazen de, ne yiyeceğini bilemez.
kendisinin nasıl bir mentaliteye sahip olduğu sanırım pek çok genç tarafından bilinmiyor. engin ardıç bu ülkede gerici olup da ilerici gibi gözükmenin en göz önündeki örneklerinden biridir.
eger hamileyken gösteriye katılan kız hakkındaki yazdıgı yazıda gerçekçi ise ve dalga geçmiyorsa helal olsun bu adama takdir ettim. olması gerekeni yazmış. ama biraz abartmış ya, hem ne var bir kızın evlenmeden hamile kalmasından arap ülkesimiyiz biz ya.
kendisine küfür etmek mesele değil. ben de kırgınım bu adama , bir entellektüelden , liberalden sıkıcı bir muhafazakara ve duygusuz bir adama dönüşümü asap bozucu. artık hayata dair şirin detaylar damıtılan yazılarını yazamıyor. varsa yoksa bazı adamların yaptıklarını arkalamak . bence ardıç ve benzerlerinin neden bu şekilde davrandıklarını düşünmek lazım. çetin altan'dsn bu yana azıcık yeteneği olan , dünyaya farklı pencerelerden bakan bir dolu adam neden tüm umutlarını kaybedip liberallik ayağına taşra muhafazakarlarının paralı askerleri oluyorlar ?
yoksa bu memleketin "ilericileri" kendilerine umut bağlayanları üzecek işler mi yapıyorlar ?
kendisine gereken yanıt meltem gürle tarafından verilmiştir *.
ilgili yazının, çoğumuzun duygularına tercüman olduğunu düşünüyorum. hülasa, bizlerle aynı fikirde olmayanların da; aynı engin ardıç ın farklı bir rengi olduğu kanaatindeyim. http://www.birgun.net/act...0&month=12&day=12