özürlü denmez. engellilerin kimseye özür borcu yoktur. onları özürlü gören kendi özürlüdür. engin ardıç daha bunu bilmeden yazı yazıyorsa, vay onun gazeteciliğine!
Dün twitter'da şafak pavey için "hem özürlü hem de CHP'li" yazma tıynetini sergileyerek soluduğu oksijeni heder ettiğini alenen ortaya koyan kişi. Oysa o oksijeni bir patates ya da ne bileyim bir yonca bitkisi fotosentez yaparken kullansa bu dünyaya katkısı daha çok olurdu...
iki sene önce tanık olduğumuz üzere bodrum'da sosyetik bir plajda hesabı ödeyemeyip bir arkadaşına yazdırmaya çalıştığı için mekan işletmecisi tarafından "bir daha gelmeyiniz." denilerek uyarılan, alkol ile sorunlar yaşayan kimsedir. http://im.haberturk.com/2...d8972648.jpg?-62169991016
körsün ama sana iş veriyoruz diyen bakanın yandaşı olan yazar. tabi ki böyle bir insan engelli biriyle alayda eder düşene tekme de atar. işte diktidar insanı bu hale getirir.
bir çeşit yazar. ama yazamayanından. geçtim bir kadın olmasından, bir engelli olmasından, bir insana söylenmeyecek sözleri yazısında kullanan yazarımsı. sen söylemiş, yazmışsın ben buraya dahi yazmaya utanıyorum. ama şeref, onur, utanma, ar... gibi değerler size layık değil unutmuşum. umarım en yakın zamanda siz ve sizin gibilerden kurtuluruz. neden mi? çünkü, sonunda iyiler mutlaka kazanır!
şafak pavey hakkında "hem özürlü hem chp li" diyerek olmayan seviyesini bir daha ortaya koyan insanlıktan çıkmış şahıs. belden aşağı siyaset üslubuna yaraşır bir belden aşağı yazarıdır kendisi.
edit: yine hemen savunulmaya başlayan isimler ortaya dökülmüş. kullanacağı kelimeleri dikkatli seçmeyen veya kasten bu kelimeleri kullanan, bu kelimeleri dikkat çeksin diye kalın veya koyu puntolarla yazan birinin hala savunuluyor olması... atatürk'ün emanet ettiği gençlik bu kadar aptal olamaz...
Türkiye'de bir çok gazeteci geçinen çapulculardan en az 50 tanesini sağ, bir o kadarını da sol cebinden çıkaracak denli birikimli, kültürlü, dili sağlam bir yazar üstadıdır.
Doğru bildiğinden şaşmaz, güzel bir üslubu vardır, takıntılı olduğu konuları vardır, döne döne ve hep aynı kelimelerle yazdığı "fix" yazıları vardır, zamamında çok güzel yazmış olduğu ama şimdilerde nedense yazmadığı kitapları vardır.
Memlekette göte göt diyebilen ender aydınlardandır. Kimi zaman yazdıkları birinin bir tarafına battığı için "küfürbaz la o mına goduğum çocuu" deyip kendilerince aşağılarlar. Küfür ediyor dendiği aslında çok keskin argo kullanmasıdır. Muhatapları "alçakları tanıyalım" diye yazılar yazınca "elit gasteci" olurlar, üstad puşta puşt deyince küfürbaz olur. Bu tamamen Türk medyasındaki ikiyüzlülük ile ilgili bir durumdur.
Dönek derler üstada. Eğer tüm kitaplarını okursanız, aslında o kadar çok da dönmediğini anlarsınız. Adam 80lerde Nokta'da ne demişse şimdi de aşağı yukarı aynısını söylüyor.
Atatürk düşmanı derler üstada ama yazılarını okuyan ve anlayan (anlama işi beyinle olacak başka organla değil burası önemli) herkes bunun tam tersi olduğunu görür. Yetmezde "Mustafa Kemal Sizin Gibi Kıro Değildi" kitabını okuyun. Atatürkçü geçinenlerden kaç kişi Atatürk'ün Şişli'deki evini o ruh hali içinde gördü? Ben maalesef gitmedim bile bir kez.
Döne döne sahte Atatürkçü ve Kemalistlere geçirir. CHP'yi diline dolar. Üstadın dalgasını geçtiği bu tipteki adamlar yüzünden CHP hayatında iktidar yüzü göremediği gibi onu sayesinde AKP %50'leri aştı. Ha siz hala kömürdü, makarnaydı diyorsanız üstadın alaycı dilinin hedefi olmaya layıksınız.
Hepimiz gibi insandır Engin Ardıç, hiçbirmiz robot değilsek o da değildir ve hataları da illaki vardır ve olacaktır. Peygamber değil neticede. Neymiş patronu şuymuş buymuş. Ne olursa olsun adamın tüm ekmeği buradan geliyor. Çok sevdiğiniz Emin Çölaşan bile Hürriyet'da yazıktırırken şey pardon yazarken bir kere Aydın Doğan'ı eleştirdi mi? Hayır! Bekir Coşkun? Hayır. O zaman üstad neden yapsın?
Bence tek kusurcuğu, aynı gazetede çalıştığı kişilere ha bire selam gönderir ama sonradan işler değişince arkasında çakabilir. Buna en iyi örnek olarak Akşam'da yazarken Oray Eğin için sık sık "bizim Oray" falan derdi, sonradan Akşam'dan gürültülü bir şekilde gidince Oray'la araları bozuldu, Sabah'da artık kendisi için "tosuncuk", "sivilceli civelek" falan diyor. işte bu hiç yakışmıyor Engin Ardıç kalibresindeki birisine. Ama ne yapalım işte bu da onun huyu, bir Engin Ardıç daha yok.