en güzel şiirler

entry260 galeri1
    158.
  1. Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    O olmazsa yaşayamam. demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
    Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
    Senin onu sevdiğinden..
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları..
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    O benim. diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin..
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
    Mesela turuncuya, ya da pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
    Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak..
    3 ...
  2. 157.
  3. seni bulmaktan önce aramak isterim
    seni sevmekten önce anlamak isterim
    seni bir yaşam boyu bitirmek değil de
    sana hep hep yeniden başlamak isterim.
    özdemir asaf.
    1 ...
  4. 156.
  5. Ne ararsın Allah ile aramda!...
    Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
    Hakikaten gözün yoksa haramda
    Başı açığa niye türban sorarsın?

    Rakı, şarap içiyorsam sana ne.
    Yoksa sana bir zararım, içerim.
    ikimiz de gelsek kildan köprüye,
    Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim

    Esir iken mümkün müdür ibadet?
    Yatıp kalkıp atatürk´e dua et.
    Senin gibi dürzülerin yüzünden,
    Dininden de soğuyacak bu millet

    işgaldeki hali sakin unutma.
    ATATÜRK´e dil uzatma sebepsiz.
    Sen anandan yine çıkardın amma
    Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.

    Neyzen TEVFiK
    1 ...
  6. 155.
  7. başka biri olacaksın istemesen de
    tenine başka bir ten dokunduğunda
    gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle
    başka bir nefesle karıştığında nefesin

    başka biri olacaksın istemesen de
    gece uykunda ya da gün ortasında
    irkileceksin apansız bir duyguyla
    bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi

    başka biri olacaksın istemesen de
    bakışlarımın izini taşıyan giysilerin
    tüketecek ömürlerini birer birer
    değişecek yeri bir dolabın,pencerede bir çiçeğin

    başka biri olacaksın istemesen de
    dudaklarında benden sonraki bir çizgi
    tanımadığım bir ton gülüşünde
    ve artık beni unutmaya başlayan gözlerin

    sonra,sonra başka birisin..

    ataol behramoğlu
    1 ...
  8. 154.
  9. Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
    Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
    Sen de anladın ki yapayalnızız.
    Buluşmamız yasak,
    Görüşmemiz uzak,
    Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız

    Ah güzelim,
    incinmiş bir sesi vardır yağmurun;
    Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
    Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
    Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
    Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
    Bir film sahnesi gibi
    Akar gider ayrılık

    Biz zaten hiçbir romanda
    Kendi hayatımıza rastlamadık.
    Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
    Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı.
    Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
    Oysa, tuttuğumuz balıkları bile
    Yeniden denize bağışlamıştık.
    Biz, hayata dair
    Hiçbir yanlış yapmamıştık...

    Biz bu sonucu hak etmedik,
    Hayır etmedik...
    Ömrümüz bu talana lâyık değildi

    Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
    Hiç gülmedi yüzümüz,
    Hiç büyümedi gülümüz...
    Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
    Biliyorsun,
    Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...

    Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
    Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
    Unutursun,
    Mecburen unutursun...
    Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
    Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız

    Ah bebeğim, ah..
    Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
    Dudaklarına sızınca fark edersin.
    içindeki vurgun aşklar mezarlığında,
    Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
    Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
    Bir inme gibi
    Dolanır bedeninde pişmanlıklar

    Biz zaten hiçbir sinemaya tam vaktinde yetişemedik.
    Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
    Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
    Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
    Oysa Nuh'un gemisinde bile
    Bize yer kalmamıştı.
    Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı

    Biz bu aşkı sürdüremezdik,
    inan, sürdüremezdik...
    Kalbimiz bu heyecana müsait değildi

    Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
    Unutmasan bile artık
    Unutur gibi yapacaksın.
    Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
    Hiç bitiremediğim
    Bir şiir olarak kalacaksın..

    yusuf hayaloğlu
    3 ...
  10. 153.
  11. orhan veli kanık / eski karım

    --spoiler--
    Nedendir, biliyor musun;
    Her gece rüyama girişin,
    Her gece şeytana uyuşum,
    Bembeyaz çarşafların üstünde;
    Nedendir, biliyor musun?
    Seni hâlâ seviyorum, eski karım.

    Ama ne kadınsın, biliyor musun!
    --spoiler--
    0 ...
  12. 152.
  13. kibritle oynarken yangın çıkaran sarsak yıllar
    bir daha hiç geçit vermeyen veda sözleri
    yılların sıradağlarında uzaklaştı bizden
    yüreğimizden kopup giden ayrılık trenleri
    biliyorum aynı lambaların aydınlattığı yalnızlıkta geçti
    aldatılmış duygulardan ayrı ayrı geçerek vardığımız korunaklı siperler
    senin içini ürperten geceleri ben duymadım mı içimde?
    hayat herşeyi alır sanırken
    oyunlarımızı ıslatan yağmurlarda kaldı
    bir bizim icat ettiğimiz saatler
    ilk öğrenilen yalnızlık aslında geç keşfedilir
    dalgın resimlerin derinleştirdiği mazi
    gün gelip bütün zamanları ele geçirdiğinde
    anlarsın başkalarına giden bizden çalınmış günler
    ne zamandır buradayım
    gel öp beni
    neredeysen ve nasılsan önemi yok gel öp beni
    suyunu, uykunu, azığını uzun tut gel öp beni
    birbirimizi bağışlayacak, birbirimize yeni sözcükler bulacak,
    ölmeden önce yeniden görüşüp konuşacak yaşa gelmedik mi?
    ikinci ufkun saatindeyiz şimdi
    gözlerim trenlerde, gel öp beni.

    Murathan Mungan
    1 ...
  14. 151.
  15. iTiRAF

    I
    Size açabilmeliydim içimi
    Geceler yalnız size
    Ve yüzüm kızarmadan
    Çocukluğumun küçük aşklarını
    Anlatabilmeliydim
    Geceler yalnız size.

    II
    Benim de aşklarım oldu
    Ve alabildiğine günahlarım.
    Halbuki bigünah olmak istedim
    Bütün ömrümce.

    III
    Anam,
    Ben topaç çevirirken sokakta,
    Benim güzel oğlum,
    Paşa olacak derdi...
    Halbuki ben hâlâ
    Topaç çeviriyorum sokakta.

    (bkz: rüştü onur)
    1 ...
  16. 150.
  17. Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
    Onlardan kalbime sevda geçmiyor
    Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    Çünkü bence şimdi herkes gibisin

    Yolunu beklerken daha dün gece
    Kaçıyorum bugün senden gizlice
    Kalbime baktım da işte iyice
    Anladım ki sen de herkes gibisin

    Büsbütün unuttum seni eminim
    Maziye karıştı şimdi yeminim
    Kalbimde senin için yok bile kinim
    Bence sen de şimdi herkes gibisin

    Nazım Hikmet.
    0 ...
  18. 149.
  19. Aç Gözlerini

    En sevdiğin elbiseni giydim
    Bu gece kokunu sürdüm
    Solgun yüzünü okşadım
    Sessizce saçlarından öptüm
    Yazdığın mektupları okudum
    Kana kana su içer gibi
    Plaklarını çaldım ah!
    En çok o şarkıda özledim seni.

    Issızlık kapıyı çaldı, açmaya korktum
    gece yarısı
    Şehir uykuya daldı, baktım dışarıya
    katran karası
    Rüzgar telaşla kokunu getirdi bana
    aldım koynuma
    Buseni hafızamdan koparıp
    iliştirdim dudaklarıma
    Üşüdüm karanlıkta
    Tenine dokundum hissetsin diye
    Aç gözlerini

    Erguvanlarına su verdim
    içerken benimle konuştular
    Yastığını okşadım, kokladım
    Anılar uçuştular
    Soluğun saçlarımı yaladı sanki yine
    bir meltem gibi
    Teninin kokusu karıştı kokuma
    Yakıştılar

    Boğuldum karanlıkta
    Yanı başımdasın benden çok
    uzaklarda
    Ellerimi tut dokun bana
    Aç gözlerini.

    Attım kendimi caddelere
    Yeşil ceketin sardı beni
    Yürüdüm üstüne karanlığın korkusuz
    Tuttum ellerini.

    Can Dündar.
    1 ...
  20. 148.
  21. ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
    dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
    sevmek için güzele mi bakmalı?
    çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
    hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
    özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
    hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
    saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
    solması için gülü dalından mı koparmalı?
    pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
    öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
    saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

    victor hugo
    0 ...
  22. 147.
  23. Kusura bakma dünya, biz seninle anlaşamıyoruz.
    Ya ben sana fazla geliyorum,
    Ya da sen benim hayallerime dar geliyorsun.
    Ayır bizi hakim bey.
    Zaten görücü usulü evlendik.
    Ne ona sordular bunu alır mısın? diye,
    Ne de bana sordular dünya'ya gelir misin? diye...
    2 ...
  24. 146.
  25. tam olarak " unuttum " dersin:
    Ama unutamadığını sadece SEN BiLiRSiN,
    Arkadaşlarına " lanet olsun ona " dersin;
    Aslında küçük düşmemek için söylediğini sadece SEN BiLiRSiN,
    Onu unuttuğunu sanıp başkalarıyla çıkmaya başlarsın,
    Lakin yaptığın tek şey başkalarında onun niteliklerini aramak olur,
    bunu sadece SEN BiLiRSiN.
    Bir gün bir başkasıyla görürsün onu bu defa içindeki kin ve nefret büyür,
    Bunu sadece SEN BiLiRSiN..
    Bir cafede bir kantinde ya da bir yerde kulağına süzülüp gelen o slow şarkı yine onu hatırlatır,
    işte o an ağlayıp " ONU HALA SEViYORUM " diye haykırmak istersin,
    Ama bunu kalbine gömüp yapamadığını sadece SEN BiLiRSiN...
    0 ...
  26. 145.
  27. III

    Ölüler gelmiş çitlembikler sarmaşıklarla
    Tırmanmışlar surlarıma burçlarıma
    Kimi ırmaklardan yansıma
    Kimi kayalardan kırpılma
    Kimi öteki dünyadan bir çarpılma
    içi ölümle dolu
    Dönen bir huni
    Doğarken güneş
    Kesilmiş ölü yüzlerden
    Bir mozayik minyatürlerden
    Dokunur tenimize
    Soğuk bir azrail ürpertisiyle ay
    Ve birden senin sesin gelir dört yandan
    Menekşe kokulu sütunlardan
    Komşu dağlardaki nergislerden leylaklardan
    Gözlerine ait belgeler sunulur
    Ey aşkın kutlu kitabı
    Uçarı hayallere yataklık eden
    Peri bacalarının yasağı
    Gönlümün celladı acı mezmur
    Bana bıraktığın yazıt bu mudur
    Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi
    Senden bir gök
    Senden yıldızlar ördüler
    Ateş böcekleri
    O gece dört yanıma
    Ey bitmeyen kalbimin samanyolu destanı
    Sen bir anne gibi tuttun ufukları
    Ve çocuklar gülle anne arasında
    Seninle güller arasında
    Tuhaf bir ışık bulup eridiler
    Çocuklar dağ hücrelerinde erdiler
    Aramızdaki sırra
    Bir de ay ışığında büyüyen fısıltılar
    Gençlik monologları
    Seni alıp kaybolmuş zamanın çağıltısından
    Bana getiren
    Yasamız vardı
    Öfkeyle yazardın sen bir yüzüne
    Ölür ölür okurdum öbür yüzünde ben

    IV

    Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
    Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
    Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
    Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
    Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
    Uzatma dünya sürgünümü benim
    Güneşi bahardan koparıp
    Aşkın bu en onulmazından koparıp
    Bir tuz bulutu gibi
    Savuran yüreğime
    Ah uzatma dünya sürgünümü benim
    Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
    Ayaklarımdan belli
    Lambalar eğri
    Aynalar akrep meleği
    Zaman çarpılmış atın son hayali
    Ev miras değil mirasın hayaleti
    Ey gönlümün doğurduğu
    Büyüttüğü emzirdiği
    Kuş tüyünden
    Ve kuş sütünden
    Geceler ve gündüzlerde
    insanlığa anıt gibi yükselttiği
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünümü benim

    Bütün şiirlerde söylediğim sensin
    Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
    Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın
    Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
    Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
    Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
    Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
    Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünümü benim

    Yıllar geçti saban olumsuz iz bıraktı toprakta
    Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
    Çatı katlarında bodrum katlarında
    Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
    Hep Kanlıca'da Emirgan'da
    Kandilli'nin kurşuni şafaklarında
    Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
    Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
    Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
    Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
    Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
    Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
    Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünümü benim

    Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
    Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
    Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
    Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
    Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
    Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
    Verilmemiş hesapların korkusuyla
    Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
    Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili
    Uzatma dünya sürgünümü benim

    Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
    Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
    Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
    Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
    Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
    O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
    Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
    Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
    Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
    Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
    Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
    Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
    Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
    Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
    Sevgili
    En sevgili
    Ey sevgili

    Sezai Karakoç
    1 ...
  28. 144.
  29. 143.
  30. keder sana yakışmıyor

    ne kadar değişmişsin görmeyeli,
    ellerin güzelliğini kaybetmiş nasırdan,
    hüzün rengi almış saçlarının her teli
    gözlerine gölgeler düşmüş kahırdan,
    gözlerin ki, gördüğüm gözlerin en güzeli
    ne kadar değişmişsin ben görmeyeli..

    böyle mahzun kederli değildin eskiden,
    fıkır fıkır gülerdi gözlerinin içi
    dudakların nemliydi sevgiden, arzudan
    yapraklarına çiğ düşmüş karanfiller gibi
    baygın kokusuna anılarla beraber giden
    böyle mahzun kederli değildin eskiden..

    sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar?
    ağlamaktan mı karardı gözlerin?
    bir zamanlar göz yaşını sevmezdin,
    şimdi nerden yaşardı gözlerin?
    hasta mısın, yorgun musun, nen var?
    sevdiklerin vefasız mıydı bu kadar?

    arzular vardır bilirsin anlatılamaz,
    eskisi gibi kalsaydın ne olurdu,
    taptaze, ıpılık kar gibi beyaz
    keder sana yakışmıyor gül biraz
    arzular vardır bilirsin anlatılamaz...

    (bkz: victor hugo)
    0 ...
  31. 142.
  32. hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil, dedi insanlar.
    müziğin sesi, sözcüklerin yazılışı.
    hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil, dedi, bütün bize öğretilenler, peşinden koştuğumuz aşklar, öldüğümüz bütün ölümler, yaşadığımız bütün hayatlar,
    hiç bir zaman olması gerektiği gibi değiller, yakın bile değiller.
    birbiri arkasında yaşadığımız bu hayatlar, tarih olarak yığılmış, türlerin israfı, ışığın ve yolun tıkanması, olması gerektiği gibi değil, hiç değil, dedi.
    bilmiyor muyum? diye cevap verdim.
    uzaklaştım aynadan.
    sabahtı, öğlendi, akşamdı.

    hiçbir şey değişmiyordu.
    her şey yerli yerindeydi.
    bir şey patladı, birşey kırıldı,bir şey kaldı.

    charles bukowski
    1 ...
  33. 141.
  34. 140.
  35. Uzun zamandır görmeyeli seni,
    Bir başka kadın, bir hoş olmuşsun
    Kollarıma alıp da sarmayalı seni,
    Beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun!

    Mükremin yılmaz
    0 ...
  36. 139.
  37. hey Joe!
    orada mısın?
    kapının arkasında mısın?
    her zamanki gibi saklanıyor musun?
    her geldiğinde bir başkası mısın?
    her geldiğinde yaptığın gibi saklanıyor musun hayallerinden?
    orada mısın sahiden?
    ışığa çık, buraya gel, bütün oyunlarına varım ben.

    murathan mungan/hey joe
    1 ...
  38. 138.
  39. henüz yazılmamış olanlardır.
    1 ...
  40. 137.
  41. Metin Eloğlu yazmıştır, Lokman Hekimin Sev Dediği adlı, ilişikteki bu şahane şiiri.

    " bu yürek
    seni seveceğini biliyordu herhalde
    bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
    bire bin veren buğday
    elmadaki mayhoşluk
    hukuki beşer
    çınçınlı hamam
    çizmedeki kedi
    sanki elleriyle koymuşlar gibi
    ikimizden bir işmar
    seni sevmemiş olsam , sözlerim yarı yarıya
    gözlerim yarım
    ellerim çolak hüseyin eli
    seni sevmesem , nefes almayı beceremem ki
    bugün günlerden ne ?
    cumartesi
    seni sevdiğim için , cumartesi elbet
    seni sevdiğim için , bak temmuz ayındayız
    ayşe onbaşı , pir sultan abdal , büsbütün sevdalıyım sana
    bu gemiler nereye gidiyor , seni sevdiğim için
    seni sevdiğimden , suyun akası geliyor
    bacaların tütesi
    nurhayat’ın halleri , seni sevdiğim için güzel
    ibrahim’in dilleri
    insan seni sevince , tutsaklığa kızar tabi
    savaşın adı geçse , cinifrit olur
    ereğli’ nin kömürünü düşünür , ne kömür o be
    raman’ ı düşünür , çukurova’ yı düşünür
    seni sevdiği için , haliç' te bir uğultu
    marmara’ da bir deniz
    isparta bahçesinde güller
    seni sevdiği için goncalanıyor
    seni sevdiğim için , kilim dokuyor avşar’da
    yarın sabahlar , seni sevdiğim için icat edildi
    penisilin , halk şiiri , canlı sinema
    mapushaneler , yedi düvel , harbi ispanyol nezlesi
    sultan hamid , don civani
    ne bilsinler seni sevdiğimi
    başaklanmayan yulafa söylemeli
    cılk yumurtaya
    paslı demire
    kulağını bükmeli kurtlu kirazın
    hoşnut değilllerse bu gidaşattan
    akıl etsinler seni sevdiğimi ,
    yeşille turuncunun kafa barıştırması , bu sevdadan ötürü
    tepemizdeki o göçmez tavan
    sulardaki yakamoz , ortancadaki pembe
    ben seni sevdim diye
    bingöl vilayetinde , kamyondan inince
    tığ gibi bir delikanlıya soruyorum
    siz nerenin bulutlarısınız böyle ?
    biz sizin sevdanızın bulutlarıyız
    bir yıldızlı akşamı varsa ankara’nın
    1953 kışları içinde
    karnı tok , sırtı pekse hısım akrabanın
    konu-komşu , dirlik düzenlik içindeyse
    birbirimizi daha çok sevelim diye
    i̇nsan seni sevince iş-güç sahibi oluyor
    şair oluyor mesela
    meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
    caysın be güzel
    caysın be iyi
    tütünü bırakıyor , tütün neyime zarar
    keseme zarar , ciğerime zara , sevdama zarar
    seni sevince adamın papuçları eskimiyor
    beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi
    seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
    saçları zencefilli
    erkencecik evine dönmek istiyor canı
    hep seni düşün
    hep seni yaşat
    hep seni yıka
    seni doyur üç öğün
    seni bir kanım uyut , sonra uyandır
    lokman hekim , seni sev diyor bana
    seni sevmeseydim , ilkbaharı kodunsa bul gayrı
    istanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
    umut diye bir şey yoktu ki , seni sevmeseydim
    hak , hukuk , bereket diye
    eşitlik , kardeşlik , hürriyet diye
    yüreğime sağlık ne iyi ettim! "
    2 ...
  42. 136.
  43. Beni artık sevmeyin

    “..elini son defa yanağıma koy../..istemiyorsan giderim..giderim..”

    inandığım değerleri kaldırdım çeyiz sandığıma
    sakladım../..kenarlarını tığla ördüğüm umutlarımın arasına
    parmaklarımda naftalin kokusu
    alışamadım unutulmaya

    kaç yaşında sevdim ben bu yalnızlığı.?
    hangi yürek öncüsü oldu ezinç taşkınlıklarımın..?
    bana düşen artık susmaktır
    toplamından taşıyorum iç acılarımın

    defterimin arasında kurutulmuş anılar
    yüzlerinde palyaço gülüşleri
    kimbilir../..hangi sevdadan kalma

    “..serin bir sonbahar akşamında söz../..ismini unutur silerim..silerim..”

    isyan perdesini indirdi gece, suya yansıdı öksüzlüğüm
    şehrin kapılarını tutsun bütün yıldızlar,
    yoksa firar edip kaçacak hüznüm

    sevdiğim erkekler geliyor aklıma
    bir çocuk gibi usulca sokulup,
    bir nehir gibi akıp giden erkekler

    ama sen
    son vurgunum../...en çok vurulduğum

    veda mektubun hala cüzdanımda
    biraz yırtıldı ve buruştu ama
    tek kanıtı biten bir aşkın
    yoksa../..kimse inanmıyor ayrıldığımıza

    “..tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri.../..bir defa daha yazsa bebeğim...bebeğim..bebeğim..”

    ah bu ben
    grameri bozuk bir hikayenin içinde,
    yüklemini kaybetmiş bir cümle gibiyim
    sindire sindire yaşamalı ayrılıkları da
    belki de bu yüzden../..hala aşık gibiyim

    hangi kırgınlığın içinde boğuldu gülüşlerim...?
    iğnesi kırılmış bir plak gibi dönüyorum olduğum yerde
    ve şarkılarımı kusamıyorum
    gücenik makamından eserler dinleyemediniz,
    hepinizden özür diliyorum

    “..eğer bir masal perisi girerse rüyalarına../..öldü dersin gül güzeli, tılsımını kaybetti..”

    çok erken susturuldum
    bu yüzden bu üç boyutlu sarhoşluklar
    fasl-ı şahane yıkılışlar
    alnımda eksik bir veda busesi,
    mümkün değil../..sevilemez ayrılıklar

    sol göğsüm../..yanık göğsüm
    nasıl da zor sevgi aramak resimlerde
    bir çocuk olsam kolaydı ama../..büyüdüm

    “..uğruna döktüğüm gözyaşları için../..yağmurdan özür dilerim..dilerim..”

    beni artık sevmeyin
    tuza yatırdım gönlümü../..düşlerimin yanına
    gözlerimde esrik bir sızı,
    alışamadım unutulmaya

    pelin onay
    2 ...
  44. 135.
  45. "Kafes de, diyorlar, kuşu neden istesin ki!
    Gözlerine mendil bağlamış hocalar.
    Nerden mi öğrendim, gazeteden mi?

    Karaköy altgeçidinde bekliyor
    Şemsiyesini tüfek gibi asmış omzuna
    Ölüm meleği."
    Cemal Süreya
    0 ...
  46. 134.
© 2025 uludağ sözlük