5. Tevratla yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin
durumu gibidir. Allahın âyetlerini inkâr eden topluluğun hâli ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu
hidayete erdirmez.
6. De ki: Ey Yahudi akidesini benimseyenler! Bütün insanlar değil de, yalnız kendinizin Allahın dostları
olduğunu iddia ediyorsanız, (bunda da) samimi iseniz haydi ölümü isteyin!
7. Ama onlar, daha evvel yaptıklarından dolayı asla ölümü istemezler. Allah, zalimleri hakkıyla bilir.
8. De ki: Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da,
görünen âlemi de bilen Allaha döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.
9. Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allahın zikrine koşun ve
alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.3
67. Hani Mûsâ kavmine, Allah, size bir sığır kesmenizi emrediyor demişti. Onlar da, Sen bizimle
eğleniyor musun? demişlerdi. Mûsâ, Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allaha sığınırım
demişti.17
68. Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın. dediler. Mûsâ şöyle dedi:
Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi, emrolunduğunuz işi yapın.
69. Onlar, Bizim için Rabbine dua et de, rengi neymiş? açıklasın dediler. Mûsâ şöyle dedi: Rabbim
diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır dedi.
70. Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın. Çünkü sığırlar, bizce,
birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbet buluruz dediler.
71. Mûsâ şöyle dedi: Rabbim diyor ki; o, çift sürmek, ekin sulamak için boyunduruğa vurulmamış,
kusursuz, hiç alacası olmayan bir sığırdır. Onlar, işte, şimdi tam doğrusunu bildirdin dediler.
Nihayet o sığırı kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı.
72. Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Hâlbuki Allah, gizlemekte
olduğunuzu ortaya çıkaracaktı.
73. Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun dedik. (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) işte, Allah ölüleri
böyle diriltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir.
"Eğer kulumuz Muhammed'e indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan başka bütün şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş inkâr edenler için hazırlanmıştır."
FUSSILET SURESi 44. AYET
Eğer biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık, elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı kılınmalı değil miydi? ister yabancı dilde, ister Arapça!" De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır. inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekândan seslenilmektedir."
her canlı ölümü tadacaktırı yazmış kitap daha ötesi var mı diye savunanlar biliyorum. insanlar o kadar salak ki bunu düşünememişlerdir hiç eminim kitap öncesi. biz ölüyor muyduk ya filan mı diyorlardı acaba bu ayetten önce?!
"Allah onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönlerini birleştiremezdin. Fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü o mutlak gâliptir, hikmet sahibidir."
ilginç bir şekilde insanları en çok etkileyenler, en çok tehdit ihtiva eden ayetlerdir. psikolojiye bak be. devin karşısındaki cüce, tanrının karşısındaki aciz kul. akıllanın beyler o bizi yaratmadı biz onu yarattık...
180. Allahın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allahındır. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
181. Allah; Şüphesiz, Allah fakirdir, biz zenginiz diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazacağız ve, Tadın yangın azabını! diyeceğiz.
182. Bu, kendi ellerinizin (önceden yapıp) gönderdiklerinin karşılığıdır. Allah, kullara asla zulmedici değildir.
183. Onlar, Allah, bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti dediler. De ki: Benden önce size nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?
184. Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık delilleri, hikmetli sayfaları ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı.(23)
185. Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
186. Andolsun, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allaha ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allaha karşı gelmekten sakınırsanız bilin ki, bunlar (yapmaya değer) azmi gerektiren işlerdendir.