iyi de seni ben yarattım
buna müsade istemeden nasıl hediye edilirsin,
zinhar olmaz!
-evet ama hediye etmek sevaptır. ilerde kutsal kitabında yazdıracaksın unuttun mu?
yok öyle bir şey.
-hem madem hadi insanı bir hevestir yoktan var ettin peki beni neden yarattın? biblo olup allanayım diye mi, yoksa bir kurda yem olayım diye mi, haa anladım meyve vermeyen ağaç taşlanır diyeeee
-işte böyle. sırf ağaç taşlanmasın diye kondum dallarına bazen yeşil bazen al. ama tadım önemli değil.
buna dayanamam. lezzetini bilmemelerine razı olamam. göz hakkı vereceğim ileride.
kadının erkekten ilk istediğidir. erkek kadını kıramamış, onun için elmayı almış ve başına ilk belayı açmıştır. ve böyle başlamıştır kadınla erkeğin hikayesi * sonrası tek taşlar, yatlar, katlar... doymuyor havva taifesi, doyuramadı adem er kişisi *
--spoiler--
ben seni de sevmedim adem
doğruyu duymak istiyorsun madem
alt tarafı bir elma yedik seninle
zehir zıkkım oldu bize bal badem
--spoiler--
kırık oyuncaklarıyla uyuyan çocuk
dayar kulağına sessizliğini
elişi sözcüklerden uçurtmalı yalnızlık
kendi ninnisini unutmak için
yok pahasına kaybeder belleğini
çık elma dediğin yerden
kendine yeni giysiler al
anahtarı kimde kaldıysa unut
kimsenin olmasın diye
kendi ellerinle kırdığın yüreğini
çık elma dediğin yerden
bakma toplu çekilmiş hatıra fotoğraflarına
her oyunda ebe olan bir sen değilsin
kimsenin kimsesi yok ki
herkesin elmasında kendi diş izleri.
çok güzel bir meyvedir diye düşündüren, bu sayede, gündemin sıcak çemberinden ayrılmamayı sağlayası, metin hayatımı kurtarası, beni popüleritenin peşinde sürüklenen basit bir bireye indirgeyici söz.
süt dişlerimi dökmeme yardımcı olan ve meyva mı? meyve mi? ikilemini her seferinde yaşatan ve bir türlü aklımda tutamadığım, elime nasıl gelirse yazdığım. ağaçlarına tırmanmaktan zevk aldığım sevimli cisim.