Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, Elektrik Dağıtım Tarifesinin Düzenlenmesi ile Perakende Satış Tarifesinin Düzenlenmesi hakkındaki iki ayrı tebliğ Resmi Gazetede yayımlandı. Her iki tebliğle, 2021 ila 2025 arasındaki 5 yıllık dönemde elektrik dağıtım şirketleriyle elektrik tedarik şirketlerinin yaptıkları masrafların vatandaşın faturasına ne şekilde yansıtılacağı belirlendi.
Tarifelere ilişkin teknik hesaplama yöntemleri her 5 yılda bir yeniden açıklanıyor.
Tebliğe göre dağıtım ve tedarik şirketlerinin yıl içinde yapacağı dernek aidat giderleriyle temsil ve ağırlama giderleri ve ilan giderleri elektrik faturalarına yüklenecek.
Bu giderlerin yanı sıra şirketlerin yapacağı denetim, danışmanlık ve müşavirlik giderleri, dava, mahkeme, avukatlık, icra ve arabuluculuk giderleri, noter harcamaları gibi işletme giderleri yüzde 7 artırılarak fatura hesabına dahil edilecek.
Bu giderlerin dışında şirketlerin yapacağı haberleşme, seyahat ve konaklama harcamaları ile personel yollukları, odalara ödedikleri aidatlar ve büro harcamaları da vatandaşın elektrik faturasına eklenecek.
ciddi ciddi insanlar artık bireysel elektrik üretimine yönelmeli, bu hırsızlara, soygunculara avuçlarını yalatmalıdır.
üstelik bireysel elektrik üreten kişilerden vergi de alamıyor akp. yargıtay'ın bu konuda emsal kararları var.
benim kendi ürettiğim elektrikten vergi, dağıtım gideri vb alamaz.
düşünsenize 2 milyon aboneye elektrik dağıtan bir şirketin 1 milyon abonesinin elektriğini kendisi ürettiğini.
aç kalır itler aç...
ben 50 liralık elektrik kullanacağım, benden 150 lira tahsil edeceksin, benden aldığın parayla fahrettin ve karısına 4'er maaş vereceksin.
herhangi bir vatandaş yada işletme borcunu ödemeyecek, kaçak elektrik kullanacak veya herhangi bir sebeple davalık olacak, ondan kaynaklı olarak kurumun ödemek zorunda kaldığı masrafları, otomatik ödemede olan benim faturama yansıtacaksınız, öyle mi?
kim bilir hangi torpille işe aldığınız birinin yeğenine dünya turu yaptırıp, 5 yıldızlı otelde am siktireceksiniz onunda faturasını ben ödeyecem, doğru mu?
gelen konuklara ikram edilen şampanyalar, viskiler, etler benim bayramdan bayrama evine et giren vatandaşımın cebinden mi çıkacak?
AKP'li üç milletvekili Selman Özboyacı, Ahmet Büyükgümüş ve Müslüm Yüksel; 35’er bin lira ödeyerek, 21 gün bedelli askerlik yaptı. Bu süre içinde yasaya aykırı olmasına rağmen 25'er bin lira milletvekili maaşları ödendi, sigortaları da yattı!
TBMM Başkanvekili AKP'li Sadi Bilgiç, üç milletvekilinin askere gittiğini bilmediklerini savunup, “Nereden bilinecek, vekillere çip mi takalım?” diye sordu. AKP'li üç milletvekili ise askerdeyken aldıkları 25'er bin lirayı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na bağışladıklarını açıkladı. CHP'li Tanal da, “Bu para babanızın parası değil, bağışlayamazsınız. Hazine’ye vermeniz lazım” dedi.
imkanım olsa türkiye'den siktitip gideceğim.aha şuraya yeminim olsun.yamyamlara para ödemek lan bu!
torpil yap başkasının ekmeğini ye,gencine tecrübesi yok diye iş verme,soruları çaldır, haksız yere üniversiteye yerleştirme yap,onun bunun çocuklarının faturasını halka kes,ona buna zam koy,her boku sat.
oh ne güzel lan ölme eşeğim ölme!
ulan yine sözcü çaputuna kandım, elli defa dedim ki kendime bu adamlar yehova bir derse sorgulamadan inanma diye ama yine gazlarına gelip saydırdık.
işin aslı elektrik firmalarının bu harcamaları gider olarak gösterip vergiden düşebilecekleri katsayının düşürülmesi (ki çalıştığım firma alakasız bir sektörde olmasına rağmen zaten aynı haklara sahip), yani olayın faturalarımızla alakası yok faturalarımız yeteri kadar kalabalık zaten.
ha bu firmalar dünya kadar para kazanıyor az vergi veriyor denecekse eyvallah.
edit: tivitreden güvendiğim bi yazar abiden bu açıklamayı almış itibar etmiştim ama gel gör ki adamlar faturada harbiden çakıyomuş bunları.
Tam bir hayinlik, orospu çocukluğudur. Vallahi isyan etmedikçe daha çok sikmeye çalışırlar.
Seyahat, temsil, ağırlama gibi giderler de bizim faturalara yansıtılacakmış. Yuh amk.
resmi gazeteyi gözüyle okumaya suputnikin dünden beri yaptığı yalan haber konuşulurken daha sonra doğrusunu yazınca haberin doğrusu konuşulmuyor. ülkede doğru değilde yalan konuşulmaya devam ettikçe siz kimseden birşey beklemeyin.