afedersin tarag gibi laftır. ekonomide bağımsız olamayacak duruma düşürdükten sonra bu lafı etmek gnam gnam balçık çiğnemekten farksızdır. evet bir bedel ödeniyor. aptallığın, yüzsüzlüğün, ölçüsüzlüğün ve lümpenliğin bedeli ödeniyor. dile kolay 20 yıl. bir on yıl daha sürerse zikime bağımsız kalırsın.
demokrasi, üretim, ifade özgürlüğü, toplam kalite ve verimlilik denen kavramlar feodal tarım toplumlarının değil, organize ve toleranslı toplumların becerebileceği, sindirebileceği kavramlar. rönesans dahil bir takım merhaleleri atlayıp, sindirmeniz lazım.
akepe öncesi kusurlu da olsa işleyen bir düzen ve bunu sürdürmeye gönülü bir motivasyon vardı. türkiye'de reformlar batı'daki gibi tarihin akışı ile beraber değil, cebri olmuştur. elbette gereklidir. bu anlamda akepe gibi mafya örgütünün legalleşmesi ve erk haline gelmesi türkiye toplumunun toplam değerinin ölçüsüdür. yoksa cebri reformlardanmaduriyet devşirmek bir partinin veya grubun en etkili şekilde kullandığı ve kabul gören bir argümansa, hiç uğraşmayalım; dibe vurmadan yüzeye çıkılmaz.
bu nedenle bu tür pervasız ve pişkin insanaların başta olup da böyle gevrek gevrek konuşması reformların suçu değil, toplumun kendisidir. küresel sermayeye dünyaya bir tane değer üretemedikten sonra sağda solda suçlu aramak daha kolay, üstelik arebesk yavşaklığı.
hak ettiğiniz gibi yönetiliyorsunuz. düşenlere ağlamam, sancak kendime üzülürüm.
Oynamayı bilmeyen gelin "yerim dar" dermiş.
Hoş, oynamayı bilmedikleri için "tek başına basketbol sahasında olsan yine oynamayacaksın" diyen kimse olmadığı için bu ülkede ağzı olan herkes ekonomi konuşuyor.
Ayağımıza giyilen don da bile yabancı sermaye olduğu, şirketlerin mal ve hizmet üretiminde yabancı hisseleri varlıkları ile tuvalet açsak sıçma parasını döviz ile ödeme garantisi verdiğimiz de akla gelince ekonomide milli bağımsızlık demek biraz komik olmuş.