evde şöyle bir televizyonu açtığımda denk geliyorum bu kızımızın programına. allahım sanatçı, sunucu şu bu diye çağardığı insanların %98ini tanımıyorum. hayır kime şarkı söylüyor bu adamlar ya da ben uzayda mı yaşıyorum bilmiyorum. bir de bu insanları halkın sevgilisi gibi tanıtması var ki söyleyecek kelime bulamıyorum.
kendisi hakkında söylenen olumsuz eleştirilere karşı"kıskanyorlar beni"diye düşünen kadın. mesela onu eleştiren kişi ne kadar zeki,olgun,yaptıgı işte tecrübeli,saygın bir kişi olsada ece erken bu kişiyide ciddiye almaz.nede olsa onu dinleyen bi takım cahil perileri oldugu için onla yetiniyor. yani şimdi bu hatunu eleştirsen,onun hakkında düşüncelerini yazsan ne olur. hiçbirini anlamıyacagı görünen hadisedir.
hakkında hakaret eden yazarlardan daha zeki olduğu bir gerçek.
şayet zeki sözlük yazarlarımız boş boş oturup entry girerken, ece erken yıllardır televizyon programı yapıp sözlük yazarlarının hiç bir zaman göremeyeceği kadar milyarları cukka ediyor.****
konuk ettiği var mısın yok musun emin'in eşi hakkında sorulan soruların "karın" değil de "eşin" denilerek yöneltilmesini istemesi üzerine çılgına dönmüş bağyan.
"ben 15 senedir bu işi yapıyorum, neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilirim tamam mıaaa?!" şeklinde çok çiğ bir tepki sergilemiştir. (bkz: kompleks)
demek ki, konuk sibel can, demet akalın gibi yağlı kuyruklar olmadığı sürece suratlarına höykürülebiliyormuş.
sunduğu salak programa sibel can'ı çıkarıyorum diye günlerdir kendini yırtan insan. kadının afedersiniz bi kaba etini yalamadığı kaldı. lan ne biçim yalakalıktır bu be? sibel can'sa sibel can, tamam anladık, "böyüüük zanatçı" falan. uzaylı, insandan öte bir varlık değil ya. adriana lima'nın bile insan olduğunu gördük sonuçta. üstelik onun bile bu kadar yalakalığı yapılmamıştı.
televizyon insanıdır. demek başarılı ki yıllardır televizyonlar da. ha ben sevmem o ayrı. çocuklar sever genelde. yusuf güney ' le program yapıyordu hatta gecenin bir saatinde. kardeşim sizi çocuklar izliyor niye çocukları uykusuz bırakıyosunuz o saate kadar.
güzel kadın. ama bir kadın yıllarca hiç mi değişmez ya. saç renginin tonunu biraz aç ya da koyulaştır be allahsız. otuz yaşında ama hala lolita muamelesi görmek istemekte. ben ilkokuldayken vardı gökhan özen şarkılarındaki abuk subuk oynamaları ve o sırada kameranın arkasındaki monitörde kendini izlemesi. hala var hiç değişmedi bile bakışları. bakıyorsan bile belli etme. değilmi kardeşim. aaa.
boşanmakta olduğu şu süreç içinde, evlilik yıldönümünü çok da lazımmış gibi seyircilerine hatırlatan enteresan kişilik. hayır programını filan izlemiyorum zaten ona ayıracak zamanım da yok, su almak için mutfağa gittiğim kısa süre içinde duyduklarım bunlar.
yapmacık olduğunu zaten biliyordum ama kendisini tekirdağ kiraz festivalinde gördükten sonra daha da emin olduğum şahsiyet. tekirdağ'ın yeni belediye başkanını'nın halkına yaptığı eşşek şakasıdır kendisi. allah başkanın sonunu hayır etsin ne diyelim.
bir erkekle öpüşürken çekilen fotoğrafını: biz öpüşmüyorduk sadece kulağına bir şey söylüyordum. diyerek bize yutturmaya çalışan insandır. tamam istedğinle öpüşebilirsin ama milleti salak yerine koyma.
insanın beyniyle mukayese yapmasını sağlayan zat. acaba diyorum, "bu kadın çok zeki, aptal olan benim" yoksa, "bu kadın aptal, onu izleyenler aptal, herkes aptal". teşekkür ediyorum size ece hanım, sayenizde beyin .mcıklaması geçiriyorum.
allah'ım sen bu kadının samimiyetinden koru yarabbim. amin.
"bir insan nasıl bu kadar yapmacık olur yahu" demek geliyor insanın içinden lakin, bu onun da ötesinde farklı bir olay.
uzun zaman sonra tv'de an be an karşılaştığım manzara ile dumurdan dumura koşturuyor kendisi şahsımı sağolsun.
magazin haberlerini okan bayülgen hevesiyle yapıştırdığı beyaz bir panodan elinde çubukla veren şahsiyet, çok olay bir şey söyleyecekmiş, işsizliğe, parasızlığa falan çare bulmuş gibi edalarla "kim evlenecek biliyor musunuz bu yaz sonu" diye sorusunu sorup cevabını hiç beklemeden nejat işler ve berrak tüzünataç diye kendi kendine cevaplıyor. seyirciden tepki alamayınca da bildiğin sinirleniyor. arkadaşlar hareketli bir şeyler çalalım, "bu seyirciyi toparlamamız lazım"'ı da ekledikten sonra başlıyor sahnenin ortasında göbek atmaya.
hayır lan bu milletin büyük çoğunluğu mal tamam da, yine de yazıktır günahtır la.
kadın seni ayak üstü gerzek yerine koyuyor orada. bir de ayağa kalkalım diye fırça atıyor. iki müzik çalıp, iki göbek attırınca dimağınız açılacak sanki.
bir defasında tesadüfen uçakta yan koltuğuma düşmüş insan. ister istemez sohpetlerine kulak misafiri oldum kankasıylan. evet televizyonda yaptığı programlar kadar biri gerçekten. değildir diyordum, medya ünlülere televole şu bu derken çok yükleniyor aslında diyordum; suskunluğun çok daha iyi olduğuna karar verdim o komşuluğumuzun sonrasında.
