babasından" sende bir zamanlar ufacık kuyruklu bir spermdin" gerçeğini yeni öğrenip, spermin başka nelerde kullanıldığını düşünen insan yapılan tarafından yapılmış tespittir.
-abi öldüm ben kaç şişe oldu?
+daha 7 oldu lan olm dahayn 300 tane yapmamız gerek sipariş geldi
-abi bi kaç kişi daha bulalım rıfkı var mahallede o çok sağlam diyolar çağırak
+ben ona haber verdim o da evde çalışıyor "ben yalnız çalışırım" dedi anlamadım.
-abi valla yoruldum gençliğim gidiyor burda
+dayan oğlum çok para var dayan..!!
efendim bu şampuanların yarattığı kepek sorunu bildiğiniz kepek değildir. isviçreli bilim adamları yapmış oldukları araştırmada bu kepek tanelerini milyon kere büyüttüklerinde bildiğiniz ağız, burun ve kulağa rastlamışlardır.
zamanında abilerin şakirtlere jöle kullanmasınlar diye uydurdukları olaydır. jölenin içerisinde bir miktar sperm olurmuş şakirtler kullanmayın derlermiş abileri. ne kadar cemaatçi varsa jöle sürenlere kafanıza attırdılar eki eki diye gülerlerdi. şimdi de demek ki aynı abiler düz saçlara kafayı takmış durumdalar. yakında bütün cemaatçilerin saçları kıvırcık dalgalı olacaktır.
düz saçlara özel genelde beyaz renkli saçlara hacim veren şampuandır.
Aman tanrım yeni bişey öğrendim.
Saçlarım dümdüzdür o zaman desenize düşündüğümden daha önce spermle tanışmışım.
Gidip kıvırcık saçlılar içininden mi alalım.
Ne yani fabirkadaki işçiler 7-24 mala kuvvet çalışıyolar mı.
Desenize yıkanalım derken cenabet oluyoruz.
"...orhan aceleyle bakkala doğru koyuldu. onu uzaktan gören bakkal nurettin her zamanki gibi bıyıklarını okşadı ve zuladaki özel imalat "şampuan"ı tezgahın üzerine koydu. orhan... böyleydi... belki de hayat onu bu hale getirmişti kim bilir.
her neyse. orhan tezgahın arkasına geçti ve küçük bakkal ile...(+18) sonra kaptığı gibi bakkal nurettinin özel imalatı şampuan ile eve koştu. orhan da yolunu böyle çizmişti... ne zaman sperm kokusu burnunda tüterdi, soluğu bakkal nurettinin şampuanında ya da bizzat tezgah altında alırdı.
orhan sözlük yazarıydı, uludağ mı neydi adı. kendi sırlarını kamufle ederek nasıl da ifade etmeyi severdi..."
böyle bir orhanın kendi dünyasının ürünüdür bu 'gerçek'lik. onun dünyasına farklı ürünler sağlamak isteyen en az bir kişi var.
