Ve tanrı televizyona çıktı... az evvel Habertürk'te rastladım kendisine.
Gezi olaylarındaki tavrından dolayı gördüğü tepkilere epey içerlemiş bir hali vardı. "Bana söven gençler oldu" dedi. ardından da "ama gençlere öfke yakışır" türünden artistik laflar etti. Bunu birkaç kez tekrarlamasından da anlaşılıyor ki besbelli yakıştıramamış bu öfkeyi bize. Kendi müritlerinden dahi fire vermesi zoruna gitmiş.
programın bir kısmını izledim sadece. aslında üzerinde konuşulacak epey laf etmiştir de, denk geldiklerimi söylüyorum. mesela polis Taksim'den çekildiğinde polisi taşlamak ve başbakanlık çalışma ofisini basmak için Kabataş'ta terör estiren, polisin haklı müdahalesinin ardından da kaçıp tehditler eşliğinde zorla camiye dalan vandalları yine mağdur edebiyatıyla savundu. Neymiş, cami mazlumlara kapısını açarmış. Ve hatta bütün suçlular, katil bile camiye sığınabilirmiş. Zira Allah'ın evi herkesi kabul edermiş.
Bu olaylardan sonra diyanetten de "her türlü zor durumdaki gençler için bütün cami kapılarımız sonuna kadar açık, ayakkabıyla girilmesi dert değil halıları sileriz." türünden bir açıklama beklemiş.
"yok deve!" diyesim geliyor da, karşımda dücane var. onun için, "Va esefa!" diyorum. sever kendisi böyle deyişleri...
1+1=1 eder mi (ya da eder) diyerek felsefeseden (platon, aristoteles) girip atina okulu tablosundan başlayarak, akif, nazım,a kadar uzanıp tarkovski ile sinemadan çıkmış şahane bir söyleşi yapmıştır. finalde de bu topraklar düşünme devrimini halen daha başaramadı diyerek yine gönlümü fethetmiştir. youtube'da bulun izleyin. not: kafa izni sebebiyle sadece cepten giriyorum, linki daha sonra eklerim.
edit: 2 ayrı link ilave edidi. http://www.youtube.com/watch?v=_6T9qnEbJcM
Biraz abartılı, bir o kadar da etkileyici dilinden birkaç satır kafi ola:
"Bil ki ey sevgili!
Ben seni aklımdan hiç çıkarmadım;
ben sadece aklımı çıkardım.
Ve böyle bilsin bütün dünya,
ben aklımı senin rağmına değil,
senin uğruna senden çıkardım."
ya iki taraf da birbiri hakkında söylediklerinde haklıysa? diye sorup AKP-cemaat kavgasına farklı bi bakış açısı getirmiştir 5n1k'da.
YouTube'daki videoları öğreticidir, kafa açar.
tek başına ense kökünü bile göremeyecek kadar aciz olan insanın hakikat denen zorlu ve tek kişilik yürünen bir yolda bir muallimin eğitiminden geçmek zorunda olduğu gerçeğini göz önüne alırsak kendisi bu konuda iyi bir muallimdir. yoksa bu yol uzundur menzili de çoktur. yanlış yola çıkmamak için soframıza teşrif etmiş düşünce adamıdır.
--spoiler--
''kendimi bazen o kadar çaresiz hissederim ki bir yerlerde beni bulacak birinin var olduğu umuduyla sabretmeliyim diye düşünürüm. muhakkak biri olmalı bu yüzden. bizi arayan, bizi bulmak isteyen, gözyaşlarımıza kayıtsız kalamayacak biri.
biraz gözünüzü açın. biraz kulak kabartın, o saniyede çığlıkları duyacaksınız, acıları, iniltileri... biraz sinenizi yoklayın, oradaki sızıyı hemen fark edeceksiniz.
hepimiz başladığımız noktada sona erecek bir yolun salikleriyiz. hasretten dizlerimizi karnımıza çekmiş bir halde inleyip durmamızın asıl sebebi bu!
fırlatılıp atılmışız bir kere dünyaya. biz kendimizi burada bulduk. bir baktık ki buradayız. yaşamı seçmedik, ona maruz kaldık. şaşkınız.''
--spoiler--
Hakkında ibrahim paşalının uzun, orjinal ve ciddi bir eleştiri de yazdığı, olağan dışı bir düşünce serüveni olduğunu düşündüğüm ve aslında içinde bulunduğum sosyolojik kesimi bir parça hayal kırıklığına uğratan insana dair söylediği sözlerde çoğunlukla kendimi bulduğum modern zaman dervişi.
Değerlidir, ciddi insanlarca ciddiye alınmalıdır. Ne yazık ki artık kendisinin de sıklıkla ayrımını yaptığı avam'dan olduğu kadar havas'tan da takipçileri vardır ve bu durum serüvenini zannımca olumsuz yönde etkilemiştir. Kendi tercihleridir.
Sözleri dinlenilmelidir.