doğal seçilim

entry78 galeri6
    50.
  1. Doğaya uyum sağlayan organizmanın yaşamını devam ettirebilmesi, zayıf olanın ise yok olması ilkesidir. Yani güçlü olan hayatta ve ayakta kalır. Bunu şimdi hayvanlar değil de şimdiki sistem üzerinden düşündüğümüzde gayet mantıklı sonuçlara ulaşılabilir. Günümüzde de güçlü şirketler zayıf olanı ezmekte ve güçlü ya da zayıf değişen şartlara uyum sağlayamayan şirketler yok olmaktadır. Ya da şu açıdan düşünelim. Neden hep iyi insanlar kaybeder. Neden kötüler hep kazanır. Çünkü kötüler güçlü olanlardır. Bu gücü sadece somut bir şeye bağlamak yanlıştır. Bu bazen iyi yalan söylemek, bazen iki yüzlülük ve bazen de korkaklıktır. Bazen tehdit, bazen sahtekarlık ve bazen de adam satmadır. iyi olanların genelde kaybetme nedeni budur. Çünkü yeni dünya şartları bunları desteklemektedir. Ve eğer ki iyi bir insan yaşamını sürdürmek istiyorsa her yönden güçlü olmayı başarabilmelidir. Güçlü olup yalan söylenmesine fırsat vermemeli, güçlü olup kendini korkutmalarına izin vermemeli ve yine güçlü olup hiç kimseye muhtaç olmayacak şekilde yaşamalıdır. Aksi takdirde de yaşama şansı söylendiği gibi yoktur ve her zaman kaybetmeye mahkumdur.
    1 ...
  2. 49.
  3. doğaya uyum sağlamak bir türün kendi çabası ile olan bir şey değildir ve türler akılla hareket etmezler.

    mesela baktarilerden örnek verelim. antibiyotik ürettik ve belli bakterileri yok ettik. bu antibiyotiği çok kullanmak da sıkıntı oluyor.

    şöyle ki; bölünme esnasında dna da olan bir değişiklik çeşitli türde bakterilerin oluşmasına imkan sağlıyor. sizin elinizde olan antibiyotik a bakterisini öldürüyor diyelim. yeni oluşan bakteri ise b olsun. ( bunun oluşması rastlantısal hataların ürünüdür)

    şimdi a bakterileri ortamda ölüyor. bu sefer b bakterileri boş kaldı mI?

    işte bu boşta kalan b bakterileri ürüyor ve artık kendini ileriye aktaran bu bakteriler oluyor.
    virüslerde de aynı mantık vardır.

    ancak işin bu kısmından çıkacak sonuç evrimin bir mantık yürütmediği ve doğanın anlık seçimleri sonucu belli sonuçların ortaya çıktığıdır.

    b bakterisi a bakterisinin tükeneceğini bildiğinden veya bunu öngördüğünde mutasyona uğramadı( zaten bu öyle mantıklı bir süreç değil) ancak bu onun işine yaradı ve hayatta kaldı.

    zürafa örneğini de verelim. zürafa dala uzanıyor kafası uzuyor falan filan olayı değildir bu durum. mesela ağaçlar uzun ama hep boynu kısa türler var. işte belli kalıtsal mutasyonlar birikiyor ve uzun boyunlu bir zürafa ortaya çıkıyor. şimdi doğa kısa boyluları beslenemediği için elemiş oluyor. sonra bu uzun boylu zürafa üreyerek hakim konuma geliyor.

    burada ne doğal süreç, ne bu süreçte zürafanın durumu fark edip kendini mutasyona uğratması gibi bir mantık yoktur.

    işte doğanın seçim yapması ve rastlantısallığın mantığı bunun üzerinedir ve bunu anlamak evrimi anlamaktır.

    mantık önemli, gerisi sadece o mantığı açıklamak için doğal örneklerden oluşuyor.
    0 ...
  4. 48.
  5. Son günlerde güzel ülkemde doğal olmayan koşullar sonucu gerçekleşen seçilimdir.
    Doğal seçilimde güçlüler ayakta kalır,zayıflar ölür.
    Bizde de koltuk sevdasında olanlar,bin tane korumayla dolaşanlar ayakta kalır. Derdi gücü sadece yaşamak olan masum halkım ölür. Neden mi ? Çünkü güçsüsüz bizim korumalarımız,kurşun geçirmez araçlarımız,emrimizde çalışan binlerce polisimiz yok. Ölelim o zaman hak ediyoruz.
    4 ...
  6. 47.
  7. bombalamalar sayesinde süreci aksayan eleme.
    0 ...
  8. 46.
  9. aslında bunun mantığını anlayan biri tesadüften kastın ne olduğunu çok iyi anlar.

    kısaca yapay seçilim belli bir akılla önceden karar verilerek olur.

    doğal seçimde beyin doğadır( akılsız bir doğanın nasıl seçim yaptığını anlamak için birebir düşüncedir) ve bu seçim yapar. işte bu seçimin nasıl olacağı evrim mekanizmasıdır aslında.
    0 ...
  10. 45.
  11. Doğal seçilim ya da seleksiyon bir türün en iyi uyum sağlayanının hayatta kaldığı ve ürediği evrimsel süreç.
    3 ...
  12. 46.
  13. Evrim teorisi kapsamında bulunan temel kavramlardan birisidir. Doğada güçlü olan ayakta kalır zayıf olan ise yok olur böylece en dayanıklı tür oluşmuş olur. (bkz: natural selection)
    0 ...
  14. 45.
  15. tanrı bir hipotezdir. yokluğuna işaret edilerek rahatlıkla çürütülebilir. teistler varlığına işaret eder ama asla gösteremezler. hepsi de kendi zihninde tasarladığı tanrı tanımını ispatlamaya çalışır çeşitli öznel yorumlarla.

    doğal seçilim, tanrının doğaya müdahilliğine gerek kalmadan canlıların nasıl var olduklarını açıklayan bir hipotezdir. burada tanrı denen tanımlar kümesine hiçbir şekilde ihtiyacımız yok artık, bu tartışmalar çoktan bitti. bu bitmiş tartışmalarla ancak gönlünü rahatlatmaya çalışan teistler ilgileniyor.

    çünkü hipotezi, felsefeyi, biyolojiyi, bilimi kavrayacak bir bir birikimleri yok genelde. olanları da bilimsel, biyolojik, felsefik kavramların içini hristiyan teistlerin yorumsal, öznel argümanları üzerinden boşaltarak ve anlamsızlaştırarak septisizme, eleştirel düşünceye v. s. zarar veriyor.

    canlılık nasıl var oldu? canlılar neden böyle?

    evren nasıl var oldu? evren neden bu şekilde?

    bunların cevapları elimizde var. big bang, kuantum, hücre, genel görelilik, evrim vb. teoriler gibi genel açıklamalarla. bunlarda tanrı denen anlamsız hipoteze olan ihtiyacı tamamen ortadan kaldırıyor.

    benim ihtiyacım yok. ihtiyacım olan açıklamaları bilim bana veriyor.

    tanrıya duygusal olarak ihtiyaç duyanlar da adnan oktar, taslaman gibi kişileri izliyor ya da kendisi buna benzer bir görüşe sahip oluyor, kendisi inkar etse de bunu belli ediyor. ve o sahip olunan görüşte kişisel tatminden ibaret. yoksa hiçbir şeyi bilimsel olarak ispatladığı yok. eksik deist argümanlar üzerinden, istatistik ve olasılık üzerinden bilimsel delil ürettiklerini sanıyorlar, yetmiyor islam'ı, yetmiyor allah'ı ispatladıklarını sanıyorlar. bu bilimsel ve felsefik şarlatanlıktır. zihinlerinde tasarladıkları tanrı tanımları ile de allah'a inanan felsefeci, bilim adamı dedikleri kişilerin tanrı inançlarının zerre kadar alakası yok.

    yazık, teistler kendilerini tatmin ede dursun öznel inançlarıyla.
    0 ...
  16. 44.
  17. --spoiler--

    her türün doğmuş bireyleri sağ kalabileceklerden kat kat çok olduğu için ve bundan dolayı, yaşamak için sık sık yinelenen bir savaş verildiği için; karmaşık ve bazen değişen yaşama koşullarının etkisindeki herhangi bir canlı, kendisine yararlı bir tarzda ne denli hafif bir değişikliğe uğrarsa uğrasın, daha iyi bir sağ kalma şansı bulacak ve böylece doğal olarak seçilmiş olacaktır. Soya çekim ilkesinin etkinliğinden ötürü, seçilmiş çeşit kendi yeni ve değişiklik geçirmiş biçimlerini çoğaltma eğilimi gösterecektir.

    --spoiler--

    Charles darwin, türlerin kökeni.
    1 ...
  18. 43.
  19. 42.
  20. en basit anlatımı ile adam gibi oynamazsan forma bulamaz zamanla yedek kulübesinde çürüyüp gidersin demektir.
    1 ...
  21. 41.
  22. atalarımız bulmuştur: ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.
    0 ...
  23. 40.
  24. doğal seçilim bir süreçtir ancak evrimi açıklamaya yetmez. her zaman güçlünün kazanmadığı durumlar vardır. mesela bazı genetik hastalıklar başa bela durumlarken bu genetik hastalıklar insanları bir enfeksiyon salgınından koruyabiliyor. en iyi durumda olanlar ölürken normalde güçsüz ve zayıf olan bireyler salgının yayılmamasını ve hayatın sürmesini sağlıyor. doğa bazen güçlüleri yok edip zayıfları ayakta tutuyor ve bir canlı türünün devamı sağlanıyor.
    1 ...
  25. 39.
  26. paranın çıkardığı sesin doğaya uyarlanmış bir varyantıdır sonuçta hep para kazanır para da doğal yollarla zor kazanılır.
    0 ...
  27. 38.
  28. darwinist paradigmanın en belirleyici merhalelerindendir. seleksiyon deyimi ile, beşerin gelişene kadar ki süreçte, doğaya karşı verdiği mücadele bu mücadelenin evrimsel helezonilere etkisi, etkinin insanlık bilincini temellendirmesidir.

    "güçlü olan kazanır" demektedir darwin, böyledir. daha doğum evvelinde milyonlarca erkek sperminden, kadın yumurtasına en yakın ve onu bulmada mahir olanların "baba" hüviyetini ortaya çıkarması bile, bu seçilim için verilecek yarışın şiddet eşiğine örnektir.

    sağlıklı bireylerin, jenerasyonların devinimi sağlanmalıdır. eksik, aksak, yeteneksizler değil; güçlü, bilgili, erdemli nesillerin hayatlarını idame ettirmeleri elzemdir. zaten, kendileri gayretli olsalar da, fizyolojilerinin onlara ihaneti nihayetinde, doğa kendilerine acımaz.

    ilkçağda doğrudan köle, orta çağda serf köle, sonraları işçi ve modern köle deyişleri, seleksiyon seçilimlerinin sosyolojik paradigmadaki yansımalarıdır.

    seçilim nihayeti ile, "çift başlı bebekler", "siyam ikizleri", "yılan bebekler", "maymun doğan bebekler", bir süre zarfında yitirebilirler hayatlarını. zira onlar, yaşama mücadelesi için pasif ve amip görevi görürler. doğa temizler, jenerasyonlar aksayan topallardan arınır..
    2 ...
  29. 37.
  30. --spoiler--
    insanoğlu için geçerliliğini kaybetmiş, onları doğadaki diğer hayvanlardan ayıran çok önemli bir doğa kanunudur.
    --spoiler--

    yukardaki gibi birçok önerme vardır. ancak insan içinde aynı seleksiyon doğada ki kadar etkilidir. insanın aklının bu kuralı saptırdığı söylenir. çevrenize bakınız. akıllı insanlar çoğalacağına git gide azalıyor. herhangi bir ülkeye baktığınızda toplumun en geri ama fiziksel gücüyle karnını doyuran kısmında nüfus patlaması görünürken, okumuş yazmış ve geçmişte geri kalmış kesimden gelse bile aklıyla ilerlemeyi becermiş kişilerin çocuk yapmaya vakti ve çabası olmuyor. bir çok profesörün 'araştırmalarıma vakit kalmıyor' diyerek çalışmalarına yeterli zaman bulmak için evlenmediğini veya eşinden ayrıldığını görüyoruz. çocuk yapsa bile belirli bir sayının üzerine çıkmıyor. toplum için konuşursak; gelişmiş toplumlar ortak akıllarıyla ilerlerken fiziksel özellikleri giderek hantallaşıyor ve çocuk yapmak istemiyorlar. şunu kabul edelim ki doğal seleksiyon nedeniyle medeni toplumlar veya kişiler azalırken dünyada her zaman fiziksel gücü olanlar çoğalıyor. doğal seçilim kuvvetli olandan yanadır, akıllı olandan yana değildir.
    3 ...
  31. 36.
  32. aha budur

    --spoiler--
    -sen!
    -ben.
    -sen!
    -ben.
    -sen!
    -e ben?
    -sen.
    -e ulaan been?
    -sen gelme ulan ayı.
    -ayı babaydır itoğlu it.
    --spoiler--
    0 ...
  33. 35.
  34. değişen doğa koşullarında hücrelerin ve tüm canlıların doğa koşullarına uyum sağlama süreci.
    0 ...
  35. 34.
  36. canlıların bulundukları coğrafi konumun doğal şartlarına uygun yapıda olanlarının hayatlarını ve nesillerini sürdürmeye imkan bulunması, uygun yapıda olmayanların ise bu imkanı bulamayıp zamanla yok olmalarıdır.
    denilerekten açıklanır.
    1 ...
  37. 33.
  38. evrim teorisinin en büyük destekçisi.

    evrimin saçma olduğu iddiası taşıyan bilim!!! adam!!!ları "o zaman bir maymunu oturtun daktilonun başına.bir tane shakespeare benzeri eser yazsın" gibi enteresan bir önermeyle ortaya çıkarlar.ancak bu bilimsel olmayan yaklaşım, bu kişilerin bilime bakış açısını koyar ortaya.

    elbette bir maymun maymun ömründe bir şiir veya sanat eseri ortaya çıkaramaz.işte doğal seçilim burda devreye girer.konuyla bağlaüntılı olarak indirgeme yaparsak, doğal seçilim, o maymunun rastgele dokunduğu daktilo tuşlarından çıkan yazılar içinden anlamlı olanları ayıklar.bu sürec, maymunun ölmesi ve yerine genç maymunun geçmesiyle devam eder.ve hiçbir şekilde sonlanmaz.

    sonuç olarak belki bir sanat eseri ortaya çıkmayacaktır, ancak anlamlı bir paragraf elde etmeniz çok yüksek bir ihtimaldir.ki dünya da bir sanat eseri değildir.
    2 ...
  39. 32.
  40. 100 gram ağırlık farkıyla doğan ikiz bebeklerin ağır olanının yaşaması, hafif olanın ölmesi. *
    3 ...
  41. 31.
  42. doğal seleksiyon denilen olay. türkçesi daima en iyilerin hayatta kalmasıdır basitçe.
    1 ...
  43. 30.
  44. doğal seçilim, dış çevreye uyum konusunda daha elverişli özelliklere sahip organizmaların, bu elverişli özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre yaşama ve üreme şanslarının daha yüksek olması ve bunun sonucu olarak genlerini yeni kuşaklara aktarabilmeleri yoluyla işleyen evrimsel mekanizma. böylece dış ortama uyum sağlamakta sorunlar yaşayan bireyler ve genler organizma popülasyonundan tasfiye edilmiş olmaktadır. ayrıca doğal seçme, doğal ayıklanma ya da doğal seleksiyon olarak da adlandırılır.
    doğal seçilim birey üstünde tümüyle işler ama sadece kalıtsal özellikler bir sonraki nesile aktarılabilir. sonuç olarak yaşadıkları ortama uyum konusunda daha başarılı olan bireylerin, hayatta kalabilme, ergenlik yaşına ulaşabilme ve üreme olanakları yönünden daha avantajlı olmaları dolayısıyla, elverişli özellikler bir sonraki nesile aktarılır ve daha yaygın hale gelir.
    doğal seçilim mekanizması bu şekilde işleyerek uyum sağlamada başarılı olamayan bireylerin kalıtsal özelliklerinin popülasyondan ayıklanarak sonraki kuşaklara aktarılmasını önlemiş olur. öte yandan uyum konusunda daha başarılı olan bireylerin kalıtsal özelliklerinin gelecek kuşaklara daha etkin olarak aktarılmasını sağlar. sonuçta popülasyon, uyum sağlamada başarılı olan bireylerden oluşmuş olacaktır. gerekli zaman verildiğinde bu pasif işlem adaptasyonlar ve türleşme, uyumsal açılım ile sonuçlanabilir.
    örnek olarak aslan ve ceylanları verelim.ceylanların güçsüz ve yavaşlarını aslanlar yiyecektir.bu yüzden sadece hızlı ceylanlar çiftleşme mevsimine kadar yaşayabilir.ama aslanlardada durum aynıdır.hızlı koşamayan aslan aç kalır ve ölür böylece hızlılar çiftleşebilir artık yeni nesil daha hızlıdır.ama aslanlar hızlandığı için artık hızlı olan ceylanlardan bazıları yavaş sayılmaya başlar. bu şekilde her iki tür de hızlanır.

    kaynak: vikipedi

    şimdi, evrim üzerine bu kadar geyik çevrilen bir sözlükte, bu başlığın boş olması, övenlerinde, sövenlerinde çoğunun işkembeden salladığı anlamına gelir. insan bahsi geçen teorinin, en önemli parçalarından birini bilmeden nasıl eleştirebilir yahut övebilir? hadi sövenler için iş kolay "topraktan yaratıldık yok öyle birşey" diyip geçiyorlar. zaten araştırma ruhları, önce anlayıp, sonra tahlil etme huyları olmadığı için bu normal. fakat bir de sadece bu tiplere karşı çıkmak için bu teoriyi savunanlar var ki onlar da çok fena. birader önce bir okuyun, bakın bakalım neymiş, nasılmış, sonra verin tepkinizi. "zürafa yüksekteki dalları yemek için boynunu uzatmış" gibi saçma yorumlar yapıp güldürmeyin. farzı misal "zürafalar arasından yüksek dallara ulaşabilenler yaşamış, ve onlar çiftleşip nesilleri devam ettiği için günümüzdeki zürafalar uzun boyunludur" gibi bir yorum yaparsanız, hem tek gayesi bok atmak olanların kafasını karıştırırsınız, hem savunmanız biraz anlam kazanır.
    1 ...
  45. 30.
  46. darwin tarafından da kabul edilen "tek başına hiçbir şey yapamaz" dediği olay.
    cümleyi iyi okumakta fayda var."tek başına hiçbir şey yapamaz"
    1 ...
  47. 29.
  48. üreyen bir canlı nüfusunda, canlıya yarar sağlayan genetik özelliklerin nüfusta görülme sıklığının sonraki nesillerde arttığı, canlıya zarar veren genetik özelliklerin nüfusta görülme sıklığının ise sonraki nesillerde giderek azaldığı, dış çevreye uyum konusunda daha başarılı özelliklere sahip ve bu başarılı özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre yaşama ve üreme şanslarının daha yüksek olması ve bunun sonucu olarak genlerin yeni kuşaklara aktarabilmelerini sağlayan evrim mekanizması.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük