doğu türkistan hiç bir zaman bağımsız olamasa da insanlarının insan gibi yaşama hakları olmalı. bunun için çalışılmalı. bağımsızlık meselesini çin gibi bir ülkeyle konuşabilmek neredeyse imkansız.
Günlerdir "aslında bir şey olduğu yok , muhteşem çin devleti gül gibi bakıyor onlara " diye içten içe komünizmi aklamaya çalışanların neredeyse uygurları suçlu çıkaracağı ülke.
Peki tayland'dan kafalarında çuval, ayakları çıplak giden o insanlar neciydi ?
Madem hiçbir sorun yoktu niye bu insanlar kaçıyorlar ?
çinle yapılan füze savunma antlaşmasından hemen sonra olayların çıkması oldukça manidar. zaten ne zaman bir yerlerle antlaşma yapsak, antlaşmayı bozmak için birileri adeta düğmeye basıyor.
günümüz ve geçmişimiz gösteriyor ki hiçbir şey tesadüfen olmaz.
''BBC'ye göre Çin medyası, Tayland'ın Çin'e teslîm ettiği Uygur mültecilerin IŞiD ve Nusrâ'ya katılmak için kaçtıklarını yazmaya başlamış. Yine BBC'ye göre bu durum, Uygur Türkleri'nin geleceği hakkında acı bir görüntü sergiliyor. Batı emperyalizminin emrinde küresel ingiliz kanalı böyle diyor. Türkiye'de ise ulusalcılar, Çin medyası ile aynı gün, IŞiD'e katılacaklardı, demeye başladılar. Bunun anlamı nedir? Öldürülebilirler, demektir. Öyle ki, Amerikancı ve Avrupacı satılık kalemlerin her yazısına büyük tepkiler verebilen insanlar, Çinci ve Rusçu satılık kalemlerin yazılarına susuyorlar... Hatırlatmak isterim... i'dâm cezâsının uygulanmasını meşrû olarak görüyorlar... ABD emperyalizminin oyunu diyerek, Türklerin öldürülmesi, normalleştiriliyor. Peki, ne denilerek? Türklük, millîyetçilik, Atatürkçülük, ulusalcılık denilerek... Yazıklar olsun, hepimize..."
"Dün gece yarısı îtibâriyle 200 civârında Uygur Türkü, sığındıkları Tayland'da, mülteci statülerine rağmen Çin'e iâde edildiler. Birçoğunun hakkında asılsız suçlamalarla i'dâm karârının olduğu bir ülkeye teslîm edilen ve tamâmının i'dâm edilmesinin beklenmesine rağmen, Türkiye'deki birçok kişi ve basın için bu i'dâm cezâları değil, Tayland fahrî konsolosluk bînâsına giren Doğu Türkistan Maârif Cemiyeti'nin yaptıkları konuşuldu. Türkiye, her zaman olduğu gibi hiçbir uluslar arası girişimde bulunmamasına rağmen, cumhûrbaşkanı danışmanı akrâbâlarının i'dâm karârına tepki gösteren Uygurları suçladı, onlarla dalga geçti. Mısır'daki ihvân hareketine yönelik haksız i'dâm karârlarına karşı ortalığı ayağa kaldıran Türkiye, Doğu Türkistan'la ilgili olunca, buna tepki gösterenlerle dalga geçti. Birçok arkadaşım, kardeşim yaralandı. Bölücü saldırılara tepki veremeyen Türkiye polisi, akrâbaları için tepki gösterenlere saldırmakta bir sakınca görmedi. Yazık... Elden hiçbir şey gelmiyor. Çin yandaşları sevinin; Bânu Avar, sevinin; Doğu Perinçek, sevinin; Doğu Türkistan'da sorun yok, Çin'i ABD karıştırmak istiyor diyenler sevinin, ulusalcılar, sevinin... Sevinin ki, üzüntümüzü kirletmeyin..."
anadolu ajansı' nın haberine göre durumun sosyal medyada lanse edildiği kadar kötü olmadığı ancak bölgede olağanüstü hal gibi bir uygulamanın olduğu görülüyor.
Sazan gibi atlanılmaması gereken Türk yurdudur. Her yıl aynı görüntüler medyada sazanlara sunuluyor. Bir çok sayfa reyting yapmak ve beğeni almak için sunuyor görüntüleri.