çin işgali altındaki türk yurdu.
doğu türkistan 1932-1934 ve 1944-1949 yılları arasında bağımsız bir devlet iken son türk-çin mücadelesi sonucu sscb'nin de çin'den yana taraf almasıyla zorla çin boyunduruğu altına alınmıştır.
osmanlı sınırları orta asya'ya değin ulaşamasa da doğu türkistan osmanlı'ya bağlılığını bildirmiş bir yöredir.
20-21.yüzyıl çerçevesinde doğu türkistan'ın durumu diğer orta asya türk cumhuriyetlerinden farklı ve daha sıkıntılıdır. politik ve ekonomik olduğu kadar tarihsel bir dava da sürmektedir.
türkiye cumhuriyeti ile anadolu coğrafyasındaki türklük bilinci ve türkçülük düşüncesi tam olarak ayağa kalkamadığı sürece doğu türkistan'a da güneş kolay kolay doğmayacaktır.
türkiye'ye orta asya'daki türk yöreleri arasında en çok sevgi, saygı, sempati duyan bölgedir.
bir gün güneş doğacak, bağımsızlık karakterine yeniden işlenecek doğu türkistan!
kısa vadede gerçekleşeceğine dair umutlar pek olmasa da inşallah o güzel günleri görmek nasip olur.
mustafa kemal atatürk'ün şöyle bir söz ile değindiği yöredir aynı zamanda
''istanbul'da çıkan bir gazeteyi kaşgar'daki türk de anlayacaktır.''
Dünya tarihinde hiçbir zulüm, baskı, sindirme, yok etme politikası; Doğu Türkistan'daki kadar şiddetli, yıldırıcı, insan onur ve gururunu kıracak şekilde yaşanmamıştır. Bu zulüm 69 senedir devam ediyor...
allah osman batur' un intikamını bu millete nasip etsin inşallah. kanayan yara, gözde yaş, kur' an- ı kerim okurken şehit edilen mirzahit' in hatırasıdır.
Çin güçlerinin zulmü altındaki Doğu Türkistan'da büyük bir insanlık dramı yaşanırken işkence altında tutulan çok sayıda kişi akli dengesini kaybetti.
Doğu Türkistanlı yerel kaynakların aktardığına göre Çin kamplarında işkenceye maruz kalan çok sayıda insanın gördükleri işkence sonrası psikolojisi bozuldu.
işkenceler sonrası 20 kişinin akli dengesini kaybettiği öğrenildi.
Filistin kadar gündeme gelmeyen Türk yurdu. Yazıktır ki doğu Türkistan Türkleri de kendilerini ne Türk ne de islam coğrafyasına anlatma konusunda eksik kalmıştır. Rabia Kadir ülke ülke gezip davasını anlatmak yerine sürgündeki hükmeti toplayıp yas tutmayı doğru bulur.
Ülkü Ocakları Adıyaman il Başkanı Taha Şahin, Doğu Türkistan’da ki zulme dikkat çekti.
Ülkü Ocakları Adıyaman il Başkanı Taha Şahin yaptığı basın açıklamasında Doğu Türkistan’da ki zulmü sert bir şekilde kınadığı belirtti.
Taha Şahin, “Doğu Türkistan’da yaşananları dünya kör ve sağır rolünü oynamaktadır. Bu olay Müslüman Türklere açılan savaştır. Camiler de komünist bayrağı hatta paçavrası asılmaktadır. Çin hastanesinde sakallı ve başörtülü girilemezken, hicap giymiş hanımlar 5 bin 600 Dolar para cezasına çarptırılmaktadır. Kuran’ı Kerim öğretmenin cezası 10 yıl hapistir. 4 milyon 500 bin kişi katledilmiştir. 28 bin mescit bilerek diskolara çevrilmiştir. 34 bin islam kitabı yakılarak yok edilmiştir. 18 bin medrese kapatılarak tamamen şarap üretim hanesi yapılmıştır. 120 bin din adamı idam edilmiştir. Bu zulümler, işkenceler devam etmektedir. Her zulmün, işkencenin, katliamların denendiği yer haline gelmiştir. iffetli Türk kızları, zorla Çin askerleri ile evlendirilmektedir. Çince bilmeyen cezalandırılmaktadır. Kahpe Çin, Doğu Türkistan topraklarında 40 nükleer test gerçekleştirmiştir. Bu nükleerde zararın haddi hesabı yoktur. Doğu Türkistan dünyanın en büyük açık hava hapishanesi konumundadır. Orada ki soydaşlarımız asla yalnız değildir. En yakın zaman da bu konu ile alakalı bir şeyler yapılmalıdır. Başbuğumuz Alparslan Türkeş derki, ‘Nerede bir Türk var ise orası bizim ilgi alanımızdır.’ Kahrolsun kızıl Çin, yaşasın tam bağımsız Doğu Türkistan” ifadelerini kullandı.
zulüm gören müslüman, türk ise sessiz kalınabiliyor ülkemde. fakat ümmetçiligi arapçılık zannedenlerin arap müslümanlara uyguladıgı cifte standart ortada çünkü onlar din kardeşimiz..!
