diyarbakır, chp nin ortanın solu döneminde bir chp kalesiyken, 80 den sonra giderek bu özelliğini kaybetmiş 80 in bu şehre verdiği o derbederlikle giderek radikal uçlara savrulmuş ve şu an siyasal kürtçülükle siyasal islamın en güçlü olduğu yerlerden biri haline gelmiştir.
Defalarca gittiğim hiç bir numarası olmayan şehir. Van çok daha yaşanabilir bir yer kanımca. PKK'nın istediği zaman kepenklerin kapandığı, ticaret hayatının çok sınırlı olduğu bir il. Benim görebildiğin en büyük işletme bir mermer ocağı idi. Ki o da kapanmadıysa.
Sosyal hayat ise daha "zavallı"dır. içki içilen yer yoktur dışarıda. Kızlı erkekli oturulan yer de azdır. Zaten, aileler de pek hoş bakmazlar buna. Bu nedenle, bu şehrin gençleri, genelde sokaktan görünmeyecek yerlerde buluşmayı tercih ederler. Gizli kapaklı işler çevirirler. aynı şey, içki ve benzeri olaylarda da geçerlidi. görünüşte içkili yer bile yoktur, ama içkinin her türlüsü (kalitesizdir gerçi), uyuşturucunun bir çoğu bölgede çok yaygın kullanılır. Evlilik dışı hamilelik, bütün diğer bölgede olduğu gibi yaygındır.
türkiye'nin diyarbakır'ıdır. öyle kendine has, öyle kendine müsemma.
çıplak çocuklu, eller satan mendillerdir diyarbakır.
köfteli ciğlerdir, üzerine limon sıkılası.
el emekli, göz nurlu bakırcılardır; her darbe sesinde ninni ısmarlayan.
kaç kere gittin diyarbakır a?
kaç kere geçtin hazar gölünün kıyısından?
kaç kere gördün düzlüklerini?
kaç soguk çocuk elleri tuttun?
kaç gece tenefüs ettin karbonmonoksit kokulu, aralık ayını?
kaç kere aldıgın mendillere sildin gözyaşını?
atıp, tutma şehri degildir diyarbakır.
koca bir hasret, büyüyen bir yaradır!
gidip görülmesi gereken şehirlerimizden.. yemeklerini tadmadan, surlarını, camilerini, kiliselerini gezmeden, dicleye ve on gözlü köprüye nazır nargile içmeden de olmaz..
ancak bir an önce gitmeyi gerektirir..
yaz ayının çok sıcak geçmesi dolayısıyla evlerin çatılarının olmadığı ve damdan düşme vakalarının yaşandığı şehir.havası,suyu,kültürü, herşeyi ama herşeyi batı illerinden farklı olan şehir diyede kısaca tanımlanabilir.kahvaltıda ciğer kavurma yenen,dolma yaparken patlıcanın içini balkondan aşağıya doğru oyan,mobilya dururken yerde oturup,damda uyunan,inanılmaz birbirine bağlı,aynı zamanda çitten yan çite koyun geçmesi yüzünden bütün köyün birbirine girdiği ateşli silah çatışmalarının bile bu sebeple yaşanabildiği,elektriğin kaçak kullanıldığı ve kış aylarında bu yuzden sadece klima ve elektrikli sobalarla ısınıldığı,ağaların ve marabaların bol olduğu,zenginin çok zengin,fakirinse açlıktan çöp topladığı,sağlık güvencesi yeşil kart olanların kollarında 20 bilezik,altlarında son model arabalarla gezdiği,pazarda canlı hahvanların oracıkta kesilip satıldığı,yaşanan terör olayları nedeniyle herkesin herkese şüpheyle baktığı,kaburgacı selim usta,recep usta gibi ustaların meşhur olduğu...gibi giden daha yazmakla bitmeyecek ilginç yaşantılara evsahipliği yapan illerimizden birtanesi..
dtp nin elinde açlık ve sefaletin başkenti olmaya devam edecek olan şehir. gerçi oranın halkı açlık, sefaletten memnun ki dtp ye her seçimde oy yağdırıyor.
Vatan haini siyasi kürtlerin (Bu ülke topraklarında barış ve huzur içinde yaşayanları tenzih ederim) kendilerince farklılıklarını ortaya koymak üzere anlı şanlı diyarbakır'a eski adıyla hitap etme şekilleridir. Nasıl ki Osmanlı gitmiş Türkiye cumhuriyeti gelmişse ya da Bizans artık yoksa, germenlerin esamesi geçmiyorsa artık böyle geçmişte kalmış evrim geçirmiş isimlerde tarih olmuştur. Zaten bu zihniyeti dikta etmeye çalışan bebek katili:* boyunun ölçüsünü almış ve zindanlarda çürümektedir.
kurtce degildir. diyarbakir kenti'nin 13. yuzyildan onceki ismi asur kaynaklarinda amidi diye geciyor. part, ermeni ve suryani kaynaklarinda amid, yunanca ve latince'de amido ya da amida, arapca yazilan eserlerde ise amid diye geciyor. 13. yuzyildan sonraki tarihi kaynaklarda ise kara amid diye geciyorki bu muhtemelen "kara hamid" adindaki birinin isminden dolayidir.
neymis ? kurtce degilmis. ha partlar, araplar, latinler ya da yunanlar kurtce konusurdu diye israr edilecek olursa da bilemem o kadarini.
diyarbakır'ın bizans döneminden kalma rumca adıdır. diyarbakır lafını beğenmeyenler kürtçe bile olmayan bu kelimeyi neden bu kadar sahiplenirler anlayabilmiş değilim. akıl işte..