diyar-ı faili meçhhulde
isa çarmıha gelir
deniz sandalyeleri devrilir
aydınlık aydına kurşun sıkılır
sartre bedenleri
beş duvara tutsak
diyar-ı faili meçhulün
cadde ortalarında meçhulleri failleri
trafik lambalarında kendini ele verir
sokaklar bilimsel kitap ışığı
kaldırım taşları otopsi delili
fail kaçışları açık adreslere
mektuplar tanrıdan bilinir
robot resimleri formaliteler çizgi
memur paraflığında
engerek zehri hesaplar
lalezar analizlerine uzar
fısıldanır kulaktan kulağa
ve
şerfine kadeh kaldırılır
artan
eksi bir ilerinin
diyar-ı faili meçhul
kan pıhtılaşmalarına bire birdir
kaldırım taşında
sıcak asfalt zeminde
diyar-ı faili meçhulde
nazımsal mitinglerde
sarışın duvar afişlerinde
şarkılar esmerdir
diyar-ı faili meçhul çocukları
beyaz korkularda
büyütür beyinlerini
acılar
mankaen kıvraklığında
attırır adımları
onun için
diyar-ı faili meçhulde
silahlardan
savaşlardan
zifiri gecelerden
söylemlerden
ve söylevlerden
ve sövmelerden
nefret ede ede büyünür
ve büyüdük
sadun ertaş 'effulia-ra'adlı kitabından
diyar-ı faili meçhul'1994 diyarbakır'
3 yıl yaşadığım şehirdir. bazı kötü anılarım olmak birlikte çok güzel anılarım da vardır. bir çok güzel arkadaşlıklar da edindim. tek kötü yanı terör olmasıdır. evet hayati tehlike var. bir de denizi eksiktir. fakat terör olmasa inanın bana yine de çok güzel bir şehir olacaktır.
Havaalanı berbattır ayrıca gps sinyallerinizin bile bozulduğu yanlış yollara sapmak zorunda kaldığınız.tek bir yol işaretinin bile bulunmadığı,trafiği karmakarışık her an bir olayla karşılaşabileceğiniz bir şehir..çok gerekli değilse gitmenin de hiçbir anlamı yoktur zaten.
eskilerde aramız iyidir bilen bilir. ben abilerimden çok duydum diyarbakır' da bizi karşıladılar, yemek yedirdiler diye. fakat son yıllarda aramızda yaşananlardan olayı sevmediğim ve sevilmediğim yerdir. bursasporluyum. olayların hepsini diyarbakıra mal etmek yanlış olur ama aramızda ki husumetde görmezden gelinemez.
1920 lerde türk milliyetçiliğinin kalelerinden 1950 lerde insanların takım elbise fötr şapka iki dirhem bir çekirdek gezdiği bir il iken bu gün ihanetin ve yozlaşmanın başkenti olmasını kendime izah edemediğim şehir.
gittim tekrar yine yeni yeniden gördüm. gün geçtikçe ilerliyor gün geçtikçe gelişiyor. ve emin olunması gereken tek birşey var ki burada yaşayan insanlar üstüne oturdukları tarihin ve kültürün farkındalar. her ne kadar şehirde apaçilerin sayısı artmış olsa da bu böyle.