din kitlelerin afyonudur

entry266 galeri5
    51.
  1. Okumayan , okuyorsada 1920 lerin marksist dergilerini okuyan solcularin agzinda slogan olan cumle . Bugun israil Rusya ve abd en acimasiz silahlar ile isgallerini surdururken biz hangi mankenin kiminle dusup kalktigini , iki farkli renkte forma giymis 22 tane adamin bir lastik topu kale direklerinden nasil gecirdigini , son cikan cep telefonu modellerini takip ediyorsak sormaliyiz kendimize din midir afyon olan yoksa baska seylermi ?
    2 ...
  2. 52.
  3. türkiyede %48'lik doğruluk payına sahip önerme.
    3 ...
  4. 53.
  5. doğruluğu her ne kadar ispatlanır olan bir hadise olsada, insan duygasal ve düşünen bir varlık olmasından dolayı; her zaman bir şeylere inanacak ve bu insanı yumuşatacak..
    2 ...
  6. 54.
  7. geçen yüzyıla kadar doğru olabilecek bir önermeydi. fakat günümüzde tek başına yeterli değil. kapitalist üstyapı kendi dinlerini yaratmaya başladı bile: televizyon, futbol, eğlence gibi örnekler verilebilir buna.

    günümüzde kapitalizm yalnızca ezilen ülkelerin bir kısmında dini kitleleri uyuşturmak için kullanıyor. uyuşturmaktan kasıt; acımasız kapitalist dünyada en alt seviyede bulunan işçi sınıfı ve diğer türevlerini yatıştırmak. günümüzde gittikçe işçi sınıfına yaklaşan ve çöken orta sınıf eğitimli olduğundan, aydınlanmanın içinden geçtiğinden din yeterli olmuyor bu kapitalist dünyanın acımasızlığını yok etmek için. bu nedenle egemen sınıflar yeni bir şey pompalıyor bu beyinlere: "tüketim!" bu nedenlerden ötürü tarih kendi dinlerine yaratmakta ve üstyapısı ile çökmeye başlayan altyapısını(ekonomik anlamda, üretim araçları buna dahil)beslemeye devam ediyor.
    2 ...
  8. 55.
  9. doğru mudur, doğrudur.

    asıl tartışılması gereken bu afyonun ne zaman gerekli olup ne zaman olmadığıdır.

    çünkü inanç kanımca alev topuna benzer, yakmak istediğiniz cisme doğru atarsanız kül eder. ama zamansız kullandığınızdaysa bi bakmışsınız,kıçınız tutuşmuş.
    2 ...
  10. 56.
  11. 57.
  12. "bilinçsiz toplumun afyonu; herhangi bir şey olabilir" şeklinde açabileceğimiz bir sözdür.
    başlangıçta örnek vermek gerekirse bu futbol da olabilir, televizyon da pek tabi olabilir. karl marx'ın yaşadığı dönemlerde dünyanın karanlık gidişatı ve dinsel gelişimin toplumlarda tamamlanamamış olmasından yola çıkarak bu sözü bugün irdelediğimde ben dinden daha tehlikeli afyonlarla karşılaşabileceğimizi garanti edebilirim.
    bunun en büyük örneğinin televizyon olduğunu düşündükten sonra aklıma birden internet geldi. bilgiye ulaşmak internet sayesinde ne kadar kolaylaştıysa, aynı oranda zaman öldürmek ve hatta bir suça bulaşmak da internet sayesinde gayet kolaylaştı.
    din kitlelerin afyonudur evet ama zaman aşımına uğramıştır bence. marx bu sözü ancak yirminci yüzyıl sınırlarında kalacak şekilde söylediyse, yine hakkını veriyoruz kendisinin..
    ancak dinin pararelinde gelişen farklı çöplükler var, bunların yaydığı gazlarla toplumsal uyuşukluğun farklı tabanlara kaymasının sebebi, din değildir. din toplumsallaştırılırsa, sonuçlarından biri olarak sivas katliamını göstermek mümkün olabilir.. ya da başka bir örnek, yahudi ırkının dinsel statüsünden dolayı silinmek istemesi de bir örnek olabilir. (farklı ve daha ağır basan sebepleri vardır mutlak ancak bu da bir kenara iliştirilmelidir)
    ancak din bireyselleştirilip, inanç boyutunda ele alındığında, kitlesel bir afyondan öte bilinçli bir zehir haline gelebilir. yani iyi niyetli doktorların bir canavar yaratmasından farklı değildir, sahip olduğunu kişinin kendisi yönetir ve onu şekillendirir.
    birey elindeki aspirini kötü niyetle kullanmayı kafaya koymuş ise yapacak bir şey yoktur, marx haklıdır.
    2 ...
  13. 58.
  14. o gün itibari ile söylenme amacı ile bugün yüklenmeye çalışılan anlam arasında dağlar kadar fark olan önermedir. zamani itibari ile de gayet doğru söylemiştir.
    2 ...
  15. 59.
  16. 60.
  17. suç oranındaki hızlı artış nedeniyle kitlelerin harman olduğu sonucuna çıkabilecek önermedir.
    1 ...
  18. 61.
  19. belli bir bakış açısından bakıldığında doğru olan sözdür. ancak islam dininin emrettiği gereklilikleri düşündüğümüz de yanlış bir önermedir. ayrıca marks bugün yaşasa huzur islamda derdi.
    3 ...
  20. 62.
  21. sadece bu sözü söylemesi bile karl marx'ı büyük düşünür, filozof, sosyolog vs..yapmaya yeter! ekonomist de diyeceğim ama ekonomisliğinin bu sözle ilgisini pek kuramadım!

    artı değer diyelim de bari tam olsun bu söze ek olarak!

    gene de sonuna ben bilmem allah bilir diye bir riyakar kıvırma iliştirelim tabii nolur nolmaz ahirette götümüze girmesin sonra ahahaha!
    2 ...
  22. 63.
  23. 64.
  24. afyon kullananı kalmamış an itibari dünya insanım için;

    (bkz: din toplumların extacysidir)
    0 ...
  25. 65.
  26. 66.
  27. dini inanci olmayan insanlarin, kendilerini tatmin edebilmek ve iclerinde olan "acaba inansam mi?" gibi ic seslerini bastirmak icin uydurulmus, bir anlamda kendi icinde otuzbir cekmektir, tatmindir.

    dünya üzerinde yasamis ve su an yasayan milyarlarca insan, öyle ya da böyle bir dine inaniyor, ulan bu insanlar aptal, sen mi akillisin?

    din kitelelerin afyonudur. made in afyonkarahisar
    1 ...
  28. 67.
  29. inançlı - inançsız yazarlar testini başarıyla sonuçlandırmış konu.
    1 ...
  30. 68.
  31. tam olarak anlaşılabilmesi için, marx'ın dinle ilgili yazdığı kısmı okumak gereklidir:

    not: çeviri bana ait değil.
    ayıca not: spoilerin içi kaynak: wiki.
    --spoiler--
    "Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır. Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitimiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor. Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil. insan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor. Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor. Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor. Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor. Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor.
    Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor.
    Halkın aldatıcı mutluluğu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor. Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor. Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor."

    --spoiler--
    0 ...
  32. 69.
  33. 70.
  34. karl marks'ın hıristiyanlık dininin samimiyetsizliğini farkettikten sonra içine düştüğü yanılgı. aslında marks kendi açısından haklı, hıristiyanlık kitlelerin afyonu.. kim bilir, belki de marks anadolu'da doğup büyüseydi her şey çok daha farklı olacaktı.
    2 ...
  35. 71.
  36. tek başına alındığında saçma salak gelen, ancak altı doldurulduğunda haklılık payı * olan bir cümledir. Özellikle kilise dogmasına, ruhbanlığın zirve yapıp, engizisyonun türlü türlüsünün sahnelendiği dönemde, haçmı savaşlarının, mezhep çatışmalarının bir gecede binlerce insanı kestiği dönemde doğru bir saptama olabilir. ancak eksiktir. kitleler üzerinde uyuşturucu etkisi yapan bir çok şey vardır. günümüzde futbol, seks, siyaset bu cümledendir. dün din ile uyuşturulup, kolektif olarak bilinçsizleştirilerek sürü haline getirilen toplum günümüzde futbol ile aynı muameleye maruz kalmaktadır. her takım bir mezhep, hem kulüp bir din gibi algılanmakta, bu uğurda cinayetler işlenmektedir. eşek kadar adamlar ekrana çıkıp, bizim takıma şöyle yapıyorlar böyle yapıyorlar, bizim takım boğar herkesi, ezer geçer, yürürüz, isyan çıkarırız gibi dönemin engizisyon rahipleri gibi konuşmaktadırlar.
    ve en basit örnek; bir futbol maçından sonra sokaklara bakın. araçlardan sarkan, tuaf ses çıkaran, birbirine sarılan, içen, sıçan, saçmalayan, silah sıkan binlerce şuursuz ve serseri mayın. ne farkı var orta çağdan? konu neydi, dağıldık ey halkım!
    0 ...
  37. 72.
  38. afyonu mafyonu bilemem ama, ısrarla yeniden yeniden gönderildiğine göre, gerekli olsa gerek..
    ne idüğü belirsiz uçan bir kürede yaşıyoruz, yaşamak, o nedir, onu da çözemedik gerçi. pause tuşuna basabilme hakkımız yok, akıp gidiyor hayat denilen şey.. şimdi böyle gizemli bir durumda, yani bu varoluşsal meselelere çok fazla kafayı takıp da sıyıramayacak haldeyseniz, çocuğun okul taksiti, apart-ı-man aidatı, vizeler finaller ne bileyim esra ceyhan filan söz konusuysa hayatınızda, yapmanız etmeniz gereken böyle zaruri işler varsa ve ayıramıyorsanız kafanızı böyle deriiin mevzulara, en iyisi sığınmak galiba, bir yerlere, bir yollara.. uyumak değil de işte, dinlenmek, dinlemek.. o boşluk hissinin yarattığı kötü düşüncelerden sıyrılmak.. uyumak bile olsa o ne derin, ne huzurlu bir uyku..
    2 ...
  39. 73.
  40. 74.
  41. karl max'ın tüm dinleri gözden geçirdikten sonra devlet yönetiminde kâr sahibi olamayacağını anladığında telafuz ettiği cümledir. eğer gerçekse boşa yaşadık bunca sene. (bkz: nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım)
    4 ...
  42. 75.
  43. dinler çıkış itibariyle devrimci nitelikte olsalar da bir dönem sonra kendi inançlarını yaşatmak için dini argümanları kullanırlar. ülkemiz de dahil.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük