anlatamamak değil de anlatmamak. Bazı insanlara her şeyi anlatasın gelir, bazılarına hiçbir şey. Bazıları sen bir şeyler anlatsan diye ilgi ile bekler. Bazıları keşke anlatmasa diye içinden dua eder.
Böyle işte....
Bazıları....
cendereme merhaba deyin.
düşündüklerimin hepsi yazılmış zaten. ama evet, kimseye anlatamamak ve hayatının sonuna kadar beynini yiyip bitirecek dertlerdir. klasik olacak ama dünyaya geldiğim güne lanet olsun.
edit: ' anlatacak kimse olmamasındandır belki de. '
Kendimi o kadar tutuyorum ki gözyaşım ucunda bekliyor, bir dokunsalar hüngür hüngür ağlayacağım. Elimde olan her şeye şükrediyorum, olmayanlar için çabalıyorum ama bazı şeyler var ne şükürle ne çabayla halloluyor. Kime anlatacak olsam ya bir anda onların derdini dinlerken buluyorum kendimi ya da baştan savıyorlar.
içimize ata ata kanser olup bir dert daha edinmeyiz inşallah.
sen herkesi dinlersin. Onlar anlatır sen sorunlarına çözümler bulursun. Ama konu sen olunca konuşamazsın, anlatamazsın, çekinirsin. Bu sana öyle bir acı verirki. Hep içine atmak seni o kadar yıpratırki. Bir süre sonra yeter amınakoyım yeter dersin.
Işte bu bir 'lanet'. Şahsen tanrı tarafından lanetlendiğime ınanıyorum. Öyle olmasa bile tanrı olsam insanları böyle lanetlerdim.
Bu arada yok mu la aranızda bu sorunuma çözüm bulacak.
Edit: derdini anlatan onca insan var. Ama derdimi anlatacak kimse yok.
Zordur. Anlatamamak zordur. Hele ki beni en iyi anlar diyene anlatamamak o en zoru. Ama kimse kimseyi anlamaz bu devirde. Herkes kendi doğrusunu yaşar. ger ne kadar seni anladım dese de kendi penceresinden bakar.