sampiyonlar ligi gunlerinin etkisiyle birlikte; kendini tekrar futbola adamış, an itibariyle duygu yoğunluğundan ötürü sevinç gözyaşları dökmekte olan, sözlük yazarlarından yeterli desteği alabilmesi durumunda football manager 2009 entrylerini tertipleyip yenilerini ekleyerek kitaplaştırmayı düşünen yazar. birkaç entrysi vardır upuzun, onun dışında o başlıkta pek bir nanesi yoktur. fakat windows vista ultimate'e, inmemekte direnen torrent dosyasına, sınırlamalar koymaktan vazgeçmeyen ailesine, 512 mb sikindirik ramine rağmen oynayacak, oynayacak ve anılarını anlatacaktır.
gerekli destek nedir peki? kitaplaşırmaktan kastımız elbette ki yayınevinden bir kitap çıkarmak değil, her ne kadar "kitaplaştırmak" o anlama gelse de. sikindirik bir blogda yayınlayabileceğimiz gibi, gerçekten sözlük yazarları el atarsa; yayınevinden de çıkarttırabiliriz. benim fm maceralarımı para verip de alacak çıkmayacağından ötürü, blog ya da herhangi bir websitesinde yapma işini daha uygun görmekteyim. ama üzülmüyor da değilim hani, oynuyorum bari bi' boka yarasın; ne bileyim, egomu okşasınlar be.
tüm yazarların fikirlerine açığım. ortamı foruma çevirmemek adına, özel mesaja davet etmekteyim sizleri. çetelesini tutacağım. fikirlerinizi özel mesaj atmak suretiyle paylaşabilir, bu yazar arkadaşınızın fm maceralarını yazıp yayınlayabilmesine yardımcı olmak için götünüzden bir damla teri akıtmayı düşünebilir; akabinde heyecan dolu sayfalarda kendinizi kaybedebilirsiniz. bu herifin tek istediği "aslansın kaplansın, tutmayın küçük enişteyi!" temalı bir mesajdır.
fikri olsun olmasın, bunu gören; football manager ile, hatta onu geçtim futbolla ilgilenen tüm yazarlar mesaj atsın anam. yapalım biz bunu, kitaplaştıralım. "ulan ne diyo bu, biz de o kadar maç oynadık kitaplaştırmayı düşünmedik?" şeklinde düşünceleri oluşan yazarlar varsa da, kendilerine, bana bildirmeleri durumunda bahsettiğim birkaç entry örneğimi gönderebilirim.
benim sırrım var hoca. merak ettirttirtiriyorum okuyucuya. sikindirik bir lig maçı, 2-1 bitiyor; ama okuyucu merak ediyor.
ya meraktan ya yaraktan. felsefe bu, okuturum allahıma.
(K) harfinin azizligine ugrayip hatalı girdigim bir baslıktan dolayı bilinmeyen sebepten gurur meselesi haline getirip, hemen baslıkla ornekleyip, "insanlara faydalı isler yapiyorum" seklinde madalya isteyen yazarımsı. "ayara ac" seklinde niteleyip kendisine de oldukca guldurmustur.
eksik dil bilgisiyle kendisine basarilar diliyoruz.
uçmak kelimesinin kökünün "uç" olduğunu söyleyen; uç olmadığını iddia eden bünyelerce kafası hala karıştırılmaya devam eden yazar. neyse lan ben birşey demiyorum.
yazarımsılık ile alakası olmayan, sözlüğe değer verdiği için yeni gelenlere örnek olmaya çalışan menajerlik tutkunu yazar. müsait bir vaktinde menajerlikte alan savunması yapmak ile alakalı taktikleri kendisinden almak bana gurur verir.
basketçiyim derken zirvede bir erkek için çok kısa olan 1.60 boyunda olduğu ortaya çıkmasın diye yerine gerçekten basketçi olan kardeşini gönderdiği dedikoduları dolaşan yazar.
şu ana kadar hiçbir zirveye katılmamış, zirveye erkek kardeşini göndermesi durumunda sözlük yazarlarını 5 yaşındaki bir veletle uğraştırmak zorunda bırakacak; basketbolu amatör olarak oynayan yazardır ayrıca da.
okul turnuvası için teknik direktörlük teklifi almıştır kendisi. 6 mart tarihinde zorlu deplasmanda takımının başında olacaktır.
olm, komik oldu harbiden bak. okul turnuvası için teklif almak nedir abi? çık desen kenara çıkacak mı sanki adam, ne parazit yapıyorsun kenarda? öyle değil işte. yemin ederim çıktı herif, en kabadayısına "sen orda oynayamıyosun buraya geç" dedim, "adam haklı lan, vallahi biliyo bu işi!" diyip paşa paşa geçti yerine.
yoksa mourinho gibi, futbol oynamadan teknik direktör mü olacağım lan? yapın beni, teknik direktör yapın! ***
sözlükte birçok insan tarafından herşeyi gayet net bilinen, ergenlik döneminde hayatın baştan başa değişiyor olmasından ötürü; asosyal değil de, gerçekten çevresinde sevilip sayılan, gerçekten mutlu ve sözlüksüz de hayatını devam ettirebilecek kadar arkadaşa sahip olan, yine ergenlik dediğimiz pıtırcığın etkisiyle her gün biraz daha serpilip sevimlileşen, kah üniversite hayali kurarak, kah lisesini düşünerek daha da mutlu hisseden; katılacağı zirveleri düşünüp "geliyorum lan bekleyin!" diye heyecan yapan...
neyin ne olduğunun farkında, sürrealizmle uzaktan yakından alakası olmayan, ciddiyete önem veren bir sözlük yazarıdır.
ergenlik insanı çok çabuk değiştirdiğinden ötürü, 14 değil 15 yaşındadır; hatta 16 olmak üzeredir.
kimsenin yuvasını yıkmamış, eşine tecavüz falan etmemiştir. kendisinden bu kadar nefret edilmesinin sebebi, sadece sözlükte sevimli bulunan, iyi niyetli kaliteli bir yazar olarak görülmesidir.
fakat diğer yazarlardan da pek bir farkı olmayan, sıradan bir insandır. ne nefret edilecek, ne kıskanılacak, ne de hayran kalınacak özellikleri vardır. girdiği polemikler için bütün sözlük yazarlarından özür diler.
deşifre olduk şimdi iyi mi, ama ben bu yalanları kağıtlara falan yazmıştım; anlaşılmasın diye o kadar uğraşmıştım, ne olacak şimdi ha, sözlük hayatım sona mı erecek, kimse sevmeyecek mi beni?!
kanımın bir türlü ısınmadığı yazar. yazdıklarını okuyunca ensemdeki tüyler kabarıyor. nasıl itici bir üslup. nasıl etliye sütlüye karışmayan, şirin adam tripleri. herkesin dostu, sözlüğün uslu kedisi. her bulduğu başlığa yazan forum moderatörü kılıklı insan. her başlıkta entrysini görüyorum. evet itiraf ediyorum. kendisi gelip 2 kez nick altıma yazmıştı benim. bir şey dememiştim. umrumda da değildi yani. istenilen şey yazılabilir hakaret etmediğiniz sürece. ama az önce nescafe üçü bir aradaya 4 şeker attığını okuyunca, düşündüğüm her şeyde haklı olduğumu, bir takino parmino ile asla barışık olamayacağını gördüm. bir şeyler karalayasım geldi buraya. sözlük hayatında başarılar diliyorum. ha kimin umrumdaki takino parmino ile barışık olmak... tabii ki kimsenin. canım istedi bu günkü piyango sana vurdu kardeşim.
edit: hmm, şimdi gördüm. 15 yaşında imiş kendisi. asla geri adım atıp, entrysini silmeyen salak bi ego sahibi olduğum için silmiyorum. bir abi olarak görüyorum kendimi. yaş bilgisini öğrendikten sonra çok da umrumda değil nasıl takıldığı.
kendisine sataşanları gördükçe keyiflenen, bugüne kadar talibancı, nurcu, diktatör, terörist, faşist ilan edilmiş sıradan bir kaymon şoförü.
her neyse, ben diyeceğime geleyim.
30 mart 2009 tarihinde football manager 2009 isimli sevdiceğinin torrentine kavuşup çatır çutur indirmeye başlayacak; birkaç gün içerisinde de anılarını paylaşmaya tekrardan koyulacak kamyon şoförüdür.
karmasının bu denli düşük olmasının sebebi, her bok hakkında yazdığından ötürü, yazının kalitesine değil kişinin fikrine bakan yazarlar tarafından eksilenmesidir. yaşını başını bilen bilmektedir, kimseden bir şey gizlediği yoktur. çamur atılmaya devam edilen garibandır. breh.
