majör depresyon atlatmış birisi olarak, bir gerizekalının verdiği "her şey senin elinde, her şeyi çok takma, umursama..." gibi sikindirik tavsiyelere kulak asmayın, hemen bir doktora gidin.
Orda kal. Hayatı kendine zehir etmeye, insanları ciddiye almaya devam et. Yaşamayı bilmediğin o hayatına sahip çıkabilecek bir sürü insan var. Yaşadığın beden çok değerli çok. Ama bunu fark edemeyecek kadar boşsan yaşama zaten.
Depresyonun ne gibi bir karanlık olduğunu bilmeyenlerin, yaşamayanların yorum yaptığı başlık olmuş.
Tavsiyelerin işe yaradığına tanık olmadım bugüne dek. Spontan önerilerden ziyade kişinin farkındalığı önemli bu konuda. Zaman en büyük çare. Vaktin geçmesini bekler depresyonda olan birey ve şunu da bilir; artık eskisi gibi ne kendisi kalacaktır ne de dünyası.
Her zaman gittiğin yoldan değil de başka yoldan eve veya işe gitmek,her gün yapmaya alıştığı şeyi bir kaç gün yapmamak.mesela en basit sosyal medyada çevrimdışı olmak,dinlenen müzik türünü değiştirmek.Aklıma gelirse editlerim.
Son 2 aydır yaşamış olduğum durum hep uyumak istersin kalabalıktan kaçmak istersin kendini eve atmak istersin neden çünkü güven duyduğun sana zararı az dokunacak ortam durum her neyse dışarı çıkma hissin var ancak çıksan ne yapacaksın bazı şeyler artık peş peşe gelir gibi düşünürsün hayattan zevk alma durumun kalmaz çok istediğin bir arkadaşınla buluşursun ağırlık vardır üstünde sana o bir şeyler anlatmaya başladığı zaman dinlersin sıkılırsın belli etmemeye çalışırsın kısacası YALNIZ KALMAK iSTERSiN.
Tadını çıkarın. Sırf zevk için depresyona giren insanlar tanıyorum. (bkz: ben) Sıcacık battaniyenin altına girip tüm gün uyumanız, şarap şişelerini hemen yanınıza sıralamanız, istediğiniz kadar yalnız kalmanız için en güzel bahane. Kimseyi anlamak zorunda kalmadığınız, empati yapmadığınız minicik bir dönem, depresyon dönemi. Sadece siz haklı, siz üzgünsünüz. Bundan daha güzel bir dönem bilmiyorum.