kar yağışının durmasıyla bizi yine hayal kırıklığına uğratan şehir,tamam seneler sonra ilk kez böyle yağıyormuş.haberlerde ise 3gün civarında yağacak deniliyordu ama karlar erimeye başladı bile böyle giderse yarına pek kar kalmayacak.**
kampüs civarı dışında pek mekanı olmayan şehir.
yaşadığın şehirde öğrenci olmamak zor arkadaş. bi tane gidip oturacak, tabu oynayacak mekan gelmiyor aklımıza. yok. sıfır.
burda okuyan öğrencilere sorsan 35 tane isim verir..
lanet okuduğum şehir. 3.5 yıldır sevemedim, bir yarım yıl daha seveceğimi sanmıyorum ayrıca. lanet olası bir üniversite olan pamukkale üniviersitesini de içinde barındırır.
yerlisinin bulunmadığı şehirdir. Köyden kenten çok göç aldığı için nedense herkes denizlilidir. Bu yüzden herkes yanılır. Bir de uzun zamandır zirve neyim yapılmayan şehir.
her semtinin kendine has bir havası vardır; insanlarının da tabi. çamlık' ta merhaba bayan tanışabilir miyiz acaba denilirken bayramyeri' nde rrrr! vaşşşş! gibi anlamsız tepkiler alınır. çınar' da ise hiç çaktırmadan laf atarlar. yanından geçerken sessizce güzel olmuşsun yaa derler mesela. her şeye rağmen güzeldir memleketim. *
kazı adına kesinlikle durmak nedir bilinmeyen şehir. penceremin önünde sokağı kazan adamları dolu bile yıldıramamıştır. koca koca dolu taneleri kafalarına düşerken hala kazmaya devam ettiler ya hiç birşey diyemiyorum artık.
ilk ve son aşkımın, fakat beni terkedip şuan başkasıyla olan insanın okuduğu şehir yorumlardan anladığım kadarıyla baya şiddetli dolu yağmış.
inşallah 3 5 dolu tanesi, kafasını yarmıştır yarebbim.
bu şehir kadar kazılan bir yer görülmemiştir türkiye tarihinde. dolmuşçuların çektiği çileler, yollardan geçerken düşmenin yasak olduğu çukurlara düşmemek için bilumum latin danslarını icra eden vatandaşlar, kırmızı ışıkta sıra bekleyen hayvani iş araçları...
bu altyapı saçmalıklarından mütevvelit, zehir olan hayatımı daha da zehir etmiş şehirdir.
şöyle ki, bulunduğum mahallede sabahın köründe başlayan gürültülü çalışmaları geçtim bi de üstüne suyu kesip akşam saat sekize kadar açmamaları mahalleyi terk ettirmiştir. üstelik bu bir haftadan beri düzenli olarak devam ediyordu. şimdi ne alemde bilmiyorum.
sudan sebepten başka bi sorun, uyku sıkıntısı çeken biriyim; sabahın köründe uyuyorum; dişleri psikopat derecesine fırçalamadan, yüzü tokatlayarak yıkamadan ve mutlaka 4 bardak su içmeden hayatta yatağa girmem. tamam bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyebilirsiniz. amma velakin lanet olsun ki böyle bi takıntım vardır işte.
neyse, altyapı çalışmalarına tekrar dönecek olursak, yazın gelmesiyle dur durak bilmeden, yoluna tam gaz devam etmektedir.
ayrıca şunu da belirtmek isterim; söz konusu işlerin mucidi sayın belediye başkanı, görevde bulunduğu süre içerisinde, biraz halkın sorunlarıyla ilgilenseydi, bunlara gerek bile kalmazdı. kıçı tutuştu tabi abandıkça abanıyor; ilerde bunları biz yaptık, siz ne yaptınız ki demek adına herhalde.