belediyenin altyapı çalışması yapıyor kisvesiyle her sokağı ortalama 2 , ana caddeleri de 10ar defa kazması ve kapatmaması nedeniyle ilkel bir şehir görünümünden kurtulamayan , daha birkaç sene daha bu eziyeti çekeceği ildir.
2003-2008 arası doğalgaz yapıyorum diye şehri köstebek tarlasına çeviren sonra da altyapı yapıyorum diye 2008den bugüne kadar daha fazla işkence çektiren bir belediye başkanının seçebilen insanların yaşadığı şehirdir.
belediye başkanının "iş yapıyoruz suçmu" diyerek caddeleri 20şer defa kazıp öyle bırakmasını haklı gösterme çalışma ayaklarına kanarak "adam haklı" diyen insanların şehridir. kendi evlerine usta çağırsalar ve adam 1 günlük işi 15 günde hala bitirmeyip evdeki her duvarı kazıp öyle bıraksa ve üstüne "iş yapıyoruz suç mu" dese ne cevap verecekleri merak edilen garip insanların yaşadığı şehirdir.
geçtiğimiz günlerde yağan sağnakla fatih kavşağı olarak adlandırılan sayılı alt geçitlerinden birinin normal yol seviyesine kadar yağmur suyuyla dolduğuna şahit olunan, "yağmur", "bulut" gibi oluşumların farkında olmayan belediyeler tarafından yönetilmiş boynu bükük ege şehri. 3yıl boyunca sakinleri "yüz yılın hamlesi" olarak bir dizi alt yapı zırvalarıyla uyutulmuş, oyulmamış sokak cadde bırakılmamış olmasına rağmen ılımlı, anlayışlı memleketim insanının gıkı çıkmamıştır. allah türk'ü ve denizlili'yi korusun.
şehri hakiki denize dönüştürecek olan "yüzyılın hamlesine" şehrin "sakin"lerinin bir kuzu edasında "çektiğimiz bunca eziyet bunun içinmiydi" deme gereği bile duymayan koyunların istila etmiş olduğu sürüler şehri.
el kadar sokağı iki hafta oydular da yağmurda sokak eskisinden beterdi a.q.
iş yerini, evini su basan bu insanlar nasıl belediyeyi basmaz anlamıyorum arkadaş. yok yok okunmuş su içiriyor bu belediye insanlara. bunca sukunet ahmaklıktan değilse başka neden olabilir ki?
sokayım senin yüzyıllık hamlene.
tekstilin hiç de bitmediği ve ihracatta anadolunun pek çok şehrine fark atan ,cumhuriyet tarihi boyunca devletten destek görmeyerek kendi kendine kalkınan güzide insanların yaşadığı güzel şehrim.
iki köprülü kavşağa, gösterişli üst geçitlere tav olan denizli halkının sikilmekte olan şehri. her yağmurda elektrikler gider, yollar çöker, köprülü kavşaklar su dolar. yüzyıl sürmesi beklenen yüzyılın dev altyapı çalışmasının ise ne boka yaradığı hala çözülememiştir.
halkının pek birşeye tav olmadığı şehir. zeybekçi'nin ilk başkanlığı zamanında resmen level atladı bu şehir. ona rağmen düştü oyları.
yüzyılın dev altyapı hamlesi gerçekten iyi bir olay aslında. ama bunun uygulamaya konma şekli o kadar rezalet ki şehir çöplüğe döndü. yağmur kanalları mahvedildi, kanalizasyon hattından sonra tekrar yapılacak. böyle bir zamana yağmurun denk gelmesi büyük talihsizlik. belediye adına falan değil bizzat biz halk adına...
asıl sorun bu yağmur falan da değil. ybu selle patladı bütün tepkiler. ama 2009 nisan'ından beri şehri köstebek yuvasıa çeviren, şehrin merkez mahallesindeki evlere 3 gün boyunca sadece ikişer saat su verildiği zamanları görmemize neden olan bir çalışma biçimi işleniyor. kıç kadar ara sokağa kürek yerine iş makinesiyle girersen sürekli bir su borusu patlar elbette.
2010 başında zeybekçi'nin açıklamalarına göre çınar-lise arasının 6 kere daha kazılacağı söylenmişti. üçü bitti kaldı üçü.
nefes aldığımız memlekettir. Rahat hareket edilemeyen fakat Kütahya kadar da tutucu olmayan 20 plakalı kızı tozu horozu meşhurdur dediklerinde şayet izmirliyseniz gülebilceğiniz kara parçası.
yüzyılın altyapı rezilliğinin yaşandığı , son sellerle can kaybının olmamasının mucize olduğu şehirdir.
yıllardır yolları köy yoluna çeviren belediye buna karşılık altyapıda en ufak bir düzeltme yaşatmamıştır halka , hatta daha kötüye gitmektedir şehrin altyapısı.