hakkında hollanda'da da soruşturma açılması gündemde olan din bezirganı uluslararası hortumcuların derneği.
""Alman Mahkemesi'nin, "asıl suçlular Türkiye'de" dediği Deniz Feneri yolsuzluğunun ucu, Hollanda'ya da uzandı. Hollanda Sosyal Demokrat Dernekler Federasyonu (DSDF), Adalet Bakanlığı'na başvurarak, Deniz Feneri Derneği'nin bu ülkede topladığı paralara ilişkin soruşturma açılmasını istedi. Federasyon, "rüşvet suçlaması" nedeniyle istifa eden eski AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin servetinin de mercek altına alınmasını istedi.
DSDF'den yapılan açıklamada, Deniz Feneri Derneği'nin, 4 yıl önce Rotterdam kentinde Kanal 7 televizyonunun girişimiyle yüklü miktarda para ve altın topladığı anımsatılarak "Yardımların amacı dışında bazı kişi ve gruplarca kullanıldığını kendi ifadelerinden öğrendik" denildi.""
ortaçağ'da olsaydı robin hood'un kendi ve kral adına çalışma durumu gibi bir şeydir. günümüz robin hood'ları fakire vereceğiz diye zenginden alıp kendi ceplerini ve krallarının ceplerini doldurmaktadır.
son 15 yılın cukka hareketi ve son birkaç ayın nanik hareketidir. aslında neler neler, ne nanikler yapıyorlar bize perde arkasından. ille baydın boğan ile kayyıp erboğan boğaz boğaza girecekler ki birbirlerinin pisliklerini döksünler. böylece perde arkası hafiften aralansın. dürüst ve nitelikli yayın yapan kanallar ve yayınlar da var fakat sesleri fazla çıkamıyor mirim.
aslında bkz olarak vermek istediğim bir cümle var konuyla ilgili ama karakter sınırı işte.
küçük hırsızlar el feneri ile büyük hırsızlar ise deniz feneri ile çalar. başka söze hacet yok.
birilerinin ağızlarından salyalar saçarak, gözleri kapalı şekilde savunduğu dernek/örgüt. almanya'da mahkeme sonuçlanmış ve ilgili kişiler cezalandırılmıştır. elimde belge ile gelebilmem için savcı falan olmam gerekiyor sanırım; "salak saçma gel hadi gelsene gel göster" demenin mantıksızlığını örümcek beyinli arkadaşlara açıklanamın gereği yok sanırım.
senin gelişmiş devletler diye imrenerek baktığın, yamanmaya çalıştığın ülkenin bağımsız yargısı davayı çoktan sonuçlandırdı, suçluları cezalandırdı, bok kokusunun asıl buradan geldiğini söyledi, türkiye'deki uzantıları da işaret etti ama sen burada başbakanından başlayarak gövdeni siper ediyorsun. çünkü bu sıçışlar ileride senin de sıçışın olacak. şaban dişli, dengir mir mehmet fırat, zahid akman vs.. diye giden listenin sonunda senin de adın yazacak ondan tırsıyorsun.
alternatif tanım: allah rızası için 7 ay boyunca insanların paralarını din istismarı yaparak çaldığım dernek.
amacı; kankası hükümetin ülkedeki aç sayısını arttırması ayıbını, ortadireğe sevap adı altında finanse ettirerek kapatmak olan dernek.
bir taşla kuş beyinli sürüsü.. hem açın, açlığın bir numaralı sorumlusu rte ve taifesi dikkatleri başka tarafa çekip sorumluluktan kaçabiliyor, hem de kolladığını ima ettiği dernek aracılığıyla verdiği insanları onursuzlaştıran sadakayı alanlar, işsizliğe çaresizliğe isyan etmeleri gerekirken tam tersine minnettar oluyor.
bağışçı ortadirek de gelsin bonuslar, gelsin sevaplar el ele gidelim cennete diye türkü çığırıp ayakta uyuyup hükümetin beceriksizliğini finanse ediyor.
alan razı, satan şeytan memnun-du. ta ki alaman gavurunun adil adaleti bu ayakta düzen düzene çomak sokana kadar. takke düştü, keli görmek istemeyen bakar körler panikte.
amacı ihtiyaç sahiplerine yardım etmek olan ama sonradan içlerindeki bazı kendini bilmezler yüzünden iyilik olgusunu zarara uğratan kuruluş. kesinlikle tamamının suçlu olduğuna inanmıyorum. hala içlerinde kuruluş amacına uygun davrananlar vardır. bu kurunun yanında yaşın da yanması hadisesi. bu işten bana göre tek soru akılda kalıyor. derneği emelleri doğrultusunda kötüye kullananar, insanları iyilik yapma olgusundan uzaklaştırdılar, bu vebalin altından nasıl kalkacaklarını düğşünüyorlar mı?
zekeriya karaman tarafından dün akşam bir iftar yemeğinde yapılan açıklama:
Gazeteci kişi: Şu an, gerek kanal 7 ve gerek Deniz Feneri Derneği dolayısıyla hedefe oturtulan bir insansınız...
Hakkınızda bir sürü suzlama var... Ama siz, sonderece sakin, hatta tepkisiz denecek kadar sessizsiniz...
Sahi, bunca suçlamaya rağmen vicdanen rahat mısınız ?
Zekeriya Karaman: Sakinim, çünkü vicdanen rahatım!
Yanlışlıklar, eksilikler olabilir... Ama, bizim cebimize Deniz Feneri'nin tek kuruşu girmedi... Kaldı ki; Türkiye'deki Deniz Feneri, tam 17** ayrı soruşturma geçirdi, hiçbirinde de suç addedilecek bir bulguya rastlanmadı.
--spoiler--
türkiye cumhuriyeti'nde yaşıyorlar onlar, deniz feneri cumhuriyeti'nde değil... bu kadar yıl nasıl ki deniz feneri onları sırtında taşımadıysa, bundan sonra da gerçekten ihtiyac sahibi olan insanlara birileri yardım eder.
--spoiler--
türkiye cumhuriyeti'nde yaşadıkları bir gerçek. lakin ülkenin ve milletin onları unuttuğu da yadsınamaz bir gerçek. maalesef salt siyasi görüşünüze ters diye kabullenmek istemesenizde o insanlar Deniz feneri derneği sayesinde açlıktan, açıkta kalmaktan kurtuldu. inancı olan birileri gerçekten ihtiyaç sahibi olanlara siz ne kadar bok atmaya çalışsanız da devam ediyor, edecekte.
bonus tanım: salt siyasi görüşlerine ters diye birilerinin kanıt olmaksızın saldırdığı, aksine kendilerinin de tüm belgeleriyle dim dik karşılarına birinin çıkmasını beklediği yardım kuruluşu. yüzyılın iyilik hareketi.
komik olan başka birşey ise, dini görüşlerinden dolayı birilerinin yardım olayını vazife görmesini, din'le uzak yakın alakası olmayan bi takım bünyelerin kaldıramaması ve halen daha hazmedemeyecekleri bi olay hakkında ileri geri konuşmaları. la sizden kimse olumlu birşey beklemiyor ki soda için yeter.*
biraz once cep telefonuma gelen mesajlari uzerine icimin buruklastigini itiraf etmeliyim.
"ulan mığa koduum salağı, param bitti yollasana bana para"
diyordu. çok duygulandım sözlük çok.
siyasal islam'ın oluşmasında, dindar insanların dinciler tarafından inançlarının istismar edilmesinde başrol oynamış dernektir. hala birileri çıkmış boş yere "bok atılan dernektir" diyor. nerden biliyorsun diye soruyorum bende. soruşturma açılıp aklandılar mı türkiye'de? iki tane deniz feneri derneği var. biri türkiye'de biri almanya'da. birer sene arayla kurulmuş. ikisinin de siyasi görüşü belli. ilişkileri belli. kurucuları belli. allahaşkına şu at gözlüklerinizi çıkarın da öyle bakın olaya bir kere. milli görüş gömleğinden gelen abdüllatif şener bile topa tuttu hükümeti, üstünü örtüyorlar diye. asıl failler türkiye'de diye deniz baykal demedi. almanya'da mahkumiyet kararı veren hakim dedi. fatih altaylı, eğer deniz feneri derneği olayı, ergenekon gibi soruşturulursa akp'den ve saadet partisi'nden içeri girenler çok olur demişti. sonuna kadar da katılıyorum kendisine. ergenekon gibi soruşturulur mu? elbette hayır. ergenekonun amacı belli, deniz feneri'nde takınılan tavır belli. akpliler, yandaş medya ve at gözlüklü hükümet yalayıcıları olayları çözmek yerine, siyasi görüşlerini haklı çıkarmak amacıyla olayların üzerinde gittikleri sürece bu ülkede daha çok kutuplaşmalar olur.
maaşımın yarısını gönderdiğim dernek. evli değilim çok şükür açıkta da değilim, lakin bir yerde bir fakirin benim küçücük bir katkımla bile karnı doyuyorsa ne mutlu bana ne mutlu o derneğe.
türkiye cumhuriyeti'nde yaşıyorlar onlar, deniz feneri cumhuriyeti'nde değil... bu kadar yıl nasıl ki deniz feneri onları sırtında taşımadıysa, bundan sonra da gerçekten ihtiyac sahibi olan insanlara birileri yardım eder.
öyle ulu orta televizyon kanallarında yayınlanan kapıyı çalıp, adamın gözüne 5 tane kamera sokup " heeeytt naberr lann açlarrr, bakın size erzak getirdik, bak bu pirinç, hayatında hiç yememişsindir gerçi ama olsun nihahaha" diyen adamlar değil de, yardımın - dayanışmanın ne olduğunu bilen, kimsenin bilmediği görmediği, içinde insan sevgisi olan nice deniz fenerleri var, yeri gelince altında oturup şarap bile içilen...
türk insanıyız, bugüne kadar kimse sefalet içinde aç kalıp, ölmedi. yani kimse deniz feneri'ne böyle bir misyon yüklemedi. atlarsın arabana, gidersin iyi durumda olmadıklarını bildiğin bir semt'e, çalarsın bir kaç kapıyı girersin içeri. ne yapman gerekiyorsa yaparsın...bu böyleydi yüz yıldır.
saygılar.
bu arada kurala uymak için mecburi tanım: deniz feneri : gemileri limana yanaştıran, bazı geceler altında toplanıp gitarlar eşliğinde içilip, şarkılar söylenen özgürlük simgesi!
biraz once cep telefonuma gelen mesajlari uzerine icimin buruklastigini itiraf etmeliyim.
-gecen yil yardim alan 523.658 kisiye bu Ramazan yardim gonderemedik. fitre ve zekatlarinizi bekliyorlar...
fazla soze gerek yok, suclu her kim ise; benim zamaninda verdigim paralarin nereye gittigi umrumda bile degil artik ama ya bu binlerce kisinin hakki ne olacak?
halen daha elle tutulan tek kanıt olmaksızın bok atılan dernek.
birileri çıkıp almanyadaki iddanameyi öne sürüyor. lakin iddaname fos çıktı elde ne kaldı ? laf-ı güzaf.
yahu kanıtınız yok işte adamları suçlayacak. öyle bi açık durumları olsa adamlar mırın kırın eder.
bu adamlar elde hesap defterleriyle kapı gibi karşınızda duruyor, getirin diyorlar gösterin, görelim, gösterelim diye. kimse çıkıp da diyemiyor ki "bak kardeşim işte belgesi, burda götürmüşsünüz" diye.
artık bende bişey çıkartsınlar da göt olup kalayım der vaziyetteyim. bekliyorum çıkartın diye.
ama yok ki, yok işte, sadece birinin ileri sürdükleriyle bu derneğe karşı karalama kampanyaları sürüyor.
kasın koçlarım benim kasın, bu ülkenin sizin gibilere ihtiyacı var. kolpa muhalifler sizi.
