bugün

robert johnson'a ait bir blues klasiği. birçok sanatçı tarafından yorumlanmıştır..
aynı zamanda 1986 yapımı blues müziğiyle ilgili steve vai 'nin de rol aldığı bir film..

i went down to the crossroads, fell down on my knee
down to the crossroads, fell down on my knee
ask the lord up above for mercy, take me if you please

i went down to the crossroads, tried to flag a ride
down to the crossroads, tried to flag a ride
nobody seemed to know me, everybody passed me by

well i'm going down to rosedale, take my rider by my side
going down to rosedale, take my rider by my side
we can still buy a hourse, baby, on the riverside

going down to rosedale, take my rider by my side
going down to rosedale, take my rider by my side
we can still barrelhouse, baby, on the riverside

you can run, you can run, tell my friend, boy, willie brown
run, you can run, tell my friend, boy, willie brown
and i'm standing at the crossroads, believe i'm sinking down
zülfü Livaneli' nin bir albümü...
accept'in en güzel parcalarından biri.
""Well I stand at the crossroads
Of highroads and lowroads""

(bkz: love will come through)
(bkz: travis) *
tracy chapman ın 1989 tarihli ikinci albümü. subcity tek kelimeyle mükemmel.

şarkı listesine gelince :

1. crossroads
2. bridges
3. freedom now
4. material world
5. be careful of my heart
6. subcity
7. born to fight
8. a hundred years
9. this time
10.all that you have is your soul
o muhteşem kapışma;

http://www.youtube.com/watch?v=D0QKbnCDW94
eat'in angel-a soundtrack parçası. çok güzel. çok yaralıyıcı.
robert johnson'ın efsane blues'u. eric clapton da elektrik gitarla modernize edip yorumlamıştır, güzeldir. fakat robert johnson yorumu daha bir başka...
başrollerini Ralph Macchio,Jami Gertz ve steve abimizin oynadığı 1986 tarihli bir blues filmi.gitar kapışmasını kaçırmayın derim *
Steve vai'in şeytanın gitaristini oynadığı film. gerçekten güzel bir film. yönetmeni walter hilldir.
a7x in diamonds in the rough da yer alan bir parçası sözleri:

I've been traveling for so long
so lost till I stumbled upon
two roads in front of me, I had to take my time
to the right I could see a church
I took a step in that direction first
but to the left there was a watering hole
where they were whiskey drunk
and now that's where I wanna be

The fire down here goes on and on

If I was perfect then this would be easy
Either road is plausible on both I could drown
I walk through the center with no rules to guide me
I realize it's difficult but now I can see

There's gotta be another way to go,
a way that's much more feasible
A combination of all these lives,
a central path without choosing a side
I make decisions one at a time
and no I never say I'm always right
I'm confident that when I stand on my own
you'll see the truest form of a man when I'm shining through

The fire down here goes on and on

If I was perfect then this would be easy
Either road is plausible on both I could drown
I walk through the center with no rules to guide me
I realize it's difficult but now I can see

Oh, I hear them now
all the religious rhymes
(Anger I see)
(Anger I see)
(Anger I see now)

The left isn't better
it's just more of the same
condemning all these people for what they believe
I'll climb to the top of their mountain again

No harness up to save me this way
and the closer to the top I get
the more they take aim
but I'm not you

I may not be perfect but I've always been true
I may not be worthy in your eyes
Climb up from the bottom for the last time,
the last one, the last one, the last time

If I was perfect then this would be easy
Either road is plausible on both I could drown
I walk through the center with no rules to guide me
I realize it's difficult but now I can see
world of warcraft'ta the barrens bölgesinde bulunan ismi gibi tam dört yolun kesiştiği bir yere kurulmuş, raid üzerine raid yiyen horde kasabasıdır. wailing caverns adlı zindana buradan gidilir.
2002 yılında çevrilmiş britney spears başrollüğündeki film.
dörtyolda ruhunu şeytana satanların şarkısıdır. amerikan*kültüründe şeytanla insanın kendi ruhuna karşılık yapılan anlaşmalar her daim önemli bir unsur olmuştur ve hatta hala robert johnson'nın bu anlaşmalardan birini yaptığına inananlar vardır.
1986 yapımı esfane blues filmidir. steve vai(genç iken de aynıymış adam) ile yaşlı blues ustasının yetiştirdiği gencin kapışma sahnesinde steve'in zorla güya nota kaçırmaya çalışması ve kızıp poff diye gitarı yere atması sizi güldürebilir.
blues müzisyeni robert johnson'ın zengin olmak adına ruhunu şeytana sattığı efsanesini ekranlara taşımış aşmış, yarmış, kırmış film.
cream'i cream yapan efsane şarkılardan biridir.

I went down to the crossroads, fell down on my knees.
I went down to the crossroads, fell down on my knees.
Asked the Lord above for mercy, "Save me if you please."

I went down to the crossroads, tried to flag a ride.
I went down to the crossroads, tried to flag a ride.
Nobody seemed to know me, everybody passed me by.

I'm going down to Rosedale, take my rider by my side.
I'm going down to Rosedale, take my rider by my side.
You can still barrelhouse, baby, on the riverside.

You can run, you can run, tell my friend-boy Willie Brown.
You can run, you can run, tell my friend-boy Willie Brown.
And I'm standing at the crossroads, believe I'm sinking down.

http://www.youtube.com/watch?v=Dg1pHeYmaQE
hoş gelmiş çıtır yazar, inşallah kızdır.
Ankara'da bulunan kaliteli publardan biridir.Servis süperdir,on numara parçalar çalar, benim gibi dart sevenlerdenseniz bi gidin görün derim, beğeneceksiniz.
1986 yapımı, konusu blues müzik olan film.

filmden ilk akla gelen tabiki steve vai ile olan gitar kapışması sahnesi. film sadece bu sahneyi izlemek için bile yeterlidir ilgili olanlara.

blues müziğin kaynağına hem müşahhas hem de mücerret bir yolculuktur bu film. bu yolculuk esnasında dönem amerikasının küçük ölçekli, rütuşsuz bir resmini de görmüş oluruz.

, *
yetenek vardır ilk başta. hayatın zorlukları sürükler yeteneği. sonra çalışma, çabalama gelir. ve aşk kapısını çalar bu hengamede. zaman geçer, çeker gider ansızın. acıyı ve ilhamı bırakır gerisinde. salt yetenek müzisyen yada sanatçı yapamaz kişiyi. en sihirli tat acıdır belkide.

(bkz: müziği yaşamak ile çalmanın farkı)

http://www.imdb.com/title/tt0090888/
kaç yıldır gitar çalarım bi bunu tam clapton gibi, bi de money for nothing'i mark knopfler gibi çalamıyorum.

tanım : cream grubunun bir şarkısı.

tanım 2 : orijinali robert johnson'ın.
Ankara'nın en kaliteli mekanlarından birisidir. Çankaya'nın kendine has sakinliğinde bir ara sokakta bulunan, haftasonu gayet hareketli eğlenceli, haftaiçi aynı şekilde kafa dinlemelik pub.

Ayrıca çok güzel çalışanlara sahiptir. Özellikle o gözlüklü sayko hanımefendiye aşık olmak üzereydim neredeyse.
bon jovi'nin greatest hits albümlerinden biridir.
yoklukta gider ama daha iyi olabilirdi.
1986 yapımı, izlemesi eğlenceli olmasına rağmen pek bilinmeyen, blues temalı gizem ve dram filmi.
Açıkçası film hakkında ne diyeceğimi tam bilemiyorum çünkü izlemeden önce beklentim farklıydı; şöyle ifade edeyim blues üzerine bir film olduğunu okuyunca izlemek istedim. beklentim ayrıca biraz Cadillac Records gibi yada müziğin temellerine inen bir film olması yönündeydi. Beklediğim gibi çıkmadı ama farklı konusuyla da sinema anlamında beni fazlasıyla tatmin etti. Efsanevi bir gitarist olmak için şeytana ruhunu satmakla alakalı bir film. Yine efsanevi gitar virtüözü steve vai kötü adam rolünde fakat rolü kısa, finalde karate kid ile tanıdığımız eleman ile kapışıyor. Ama bu kapışma müzik ile oluyor.
filmde geçen ve izlediğimiz yolculuğun temel nedenini oluşturan Dört Yol Ağzı yada Kesişen yolların olayı Vodoo inancına göre bir dileğinizin gerçekleşmesini istiyorsanız bir dört yola gider ve şeytan Legba yı çağırırsınız, eğer ruhunuz üzerine ile bir anlaşma yaparsanız o da dileğinizi gerçekleştirir.
https://www.planetdp.org/title/crossroads-dp9914
Finger picking'in penayı, telecaster'ın superstrat'ı, blues'un rock'ı yendiği güzel film.