Gürül gürül geçip gidiyorsun yanımdan,
Hangi dert gelirse gelsin,
Sürükleyip götürüyorsun akıntınla,
Ve ben elim çenemde ,
Bir köşede sessizce izliyorum seni,
Belki bir gün durursun,
Belki bir gün durulursun,
Sen bilmiyorsun ama,
Çoşarken hep üzerime ,
Hüzün Sıçratıyorsun...
Ceyhun Yılmaz
Bin kez öptüm yine istanbul'u bugün
Yağmur mu yoksa ben mi ağlıyorum
Yalnız bütün şehirden özür dile
Bir gün gelirsen buralara
Sayende istanbul sırılsıklam...
hafta içi her gün 12.00-14.00 arası best fm'de 'ceyhun yılmaz show' programını, cuma akşamları 00.00-02.00 arası kupacı sevil ile 'konçerto' programını yapmaktadır.
sokak aralarında kayboldu gençliğim
alanlar aldıklarını yerine koymadı
sensiz geçen iki gecem
sensizliğim kadar koymadı
kimleri yedi bu yürek
kimleri yedi de
bir sana doymadı.
Bir tek senin görebileceğin bir yerden.
Sana gülümsüyorum...
Onların duydukları kahkahalarım değil.
Aşkı tarif gerekirse sana.
Anlatayım;
Aşk ne biliyor musun.
Benim sana yaşadığım.
Senin durmadan hep üstüne bastığın...
bugün marmara üniversitesine gelmiş, bizleri gülmekten kırmış geçirmiş, türlü konularda merakımızı gidermiş radyo ve televizyoncudur. o ne samimiliktir, hayran bırakmıştır kendisine. teşekkür etmekteyim kendisine geldiğinden dolayı, seneye de bekleriz. *
hayat bilgisi adlı dizinin ruhisiydi. oradaki rolüyle sempatikliğin doruğuna ulaşmıştır kendisi. hatırlamak isteyenler için meşhur lafı geliyor.
- Bana bu üçünün cevabını verebilir misin?
Uykusuzluğumun sebebi gözlerin
Bir de gülüşündeki tek gamze
Gözlerimi kapatınca karanlık
Açtığımda yüzüm yaralı
Geçmezmiş bazı yaralar,
Derinmiş kederleri severken ölenlerin
Ölmeden unutmam lazım o zaman seni dedim
Unutmak ölmek
Kimseye söyleyemedim.. *
Görmediğimden değil.
Yanımda olsan yine özlerdim..
Ve bil ki bu kadar sevmem senden değil.
Gitsen benden..
Ben gidişini bile severim..
Aramızda hep aynı fark..
Sen gitmeyi bilirsin Ben sevmeyi...
dizelerinin sahibi radyo programcısı,şair kişilik...
Bazen dostlarim soruyorlar...
ne zamandır yalnızsın.
sahi ne siz ne zaman ayrilmiştiniz diye,
ocak diyorum buz gibi bir kıştı..
bir pencerenin önünde duydum ayrilik haberini.
"o artik yok." gibi bir cümle döküldü dudaklarimdan...
efkar..
Dostlarim soruyor bazen siz ne zaman... ayrilmiştiniz diye,
ağustos diyorum kan ter içerisinde kalmiştim.
ellerimden poşet gibi torba gibi önemsiz birşey kayip gidiverdi..
dostlarim bazen soruyorlar ne zaman ayrildiniz siz sahi.
bahar diyorum, bazi çiçekler açıp açmamakta kararsizdi.
geçikmiş yağmurlar vardi..
birden bire gitti...
dostlarim soruyor bazen ne zaman ayrilmıştınız diye;
son bahar diyorum.. galiba eylül
baba olmayi bekleyen gözleri ışık ışık
avazi cıktıgı kadar bağirmayi hazırlanan neşe içerisinde bir adamdım...
anneyi ve bebeği kaybettik. dedi
sana çok benzeyen bir hemşire
dostlarim soruyorlar ne zamandır yalnızsın,
ne zaman ayrildin sen diye..
biLmiyorum...
herzaman soruldugunda yalan söylüyorum..
galiba ben her sabah uyandigimda senden yine ayriliyorum...
Ceyhun Yılmaz