cemal süreya

entry2837 galeri159 ses3
    76.
  1. (bkz: üstü kalsın)

    cemal süreya nın ölmeden önce yazdığı son şiiri olduğu söylenir 'üstü kalsın' ın.
    ölüyorum tanrım bu da oldu işte, varlığımız öyle bir devamlılık arz ediyor ki ölümün
    soğukluğunu ensemizde hissetmeden, onun geleceğini düşünmüyoruz. ha bir de yaşlılık var
    tabii.
    ölümün soğukluğunu yaşamda aramak zor görünüyor. sevdalardaki ayrılık kimi zaman ölümden
    beter görülebiliyor da..
    bliyoruz ki her ölüm erken ölümdür. bir insanın yaşamının, gözlerindeki ışığın
    sönmesi yani o insanın pilinin tükenmesi, erkendir..

    üstüne üstelik tanrıya rest çeker gibi belirtmiş ya keyfiyetini;
    üstü kalsın diye..
    gider ayak yaptığına bakın hele..

    bir ticari araca binmiş sanki bunca sene, inerken 'yolculuğundan memnuniyetini' söylüyor.
    şöför kimdi derseniz, belki hayattı belki kendi..
    veren memnun muydu bilemem ama, alan memnun dönmüş.
    5 ...
  2. 77.
  3. Sonuna Kadar adlı yazısından nazım hikmet hakkında:

    Nâzım Hikmet'in önemi şurda : Bir devrim düşüncesini toptan üstlenmiş ve sonuna kadar götürmek cesaretini göstermiştir. Öte yandan şiirinde - anlatımında, kullandığı imgelerde, dil tutumunda - düşüncesinin, hayatının, varoluşunun karşılığını bulmuştur. Başka şairlerde görmeye alıştığımız, düşüncenin süs ve biçim olarak, iğreti olarak serpilişi, fikrin biçim cilveleri ve anlam oyunları halinde kalıp sırıtışı yoktur onda. Düşünce biçimsel olarak değil, yapısal * olarak yerleşir Nâzım Hikmet'in şiirine. Tümdengelmez onda düşünce. Daha çok hayatın verilerinden çıkışını yapar. Bu yüzden Tevfik Fikret gibi düşünceye boğulmaz. 'Bereketli bir ırmak' gibi çoğala çoğala büyür.
    Nâzım Hikmet, şiirini hayatıyla tam doğrulamış bir şairdir. Ama daha önemlisi, siyasal tutumdaki birçok şairin aksine, hayatını şiiriyle eksiksiz bir planda doğrulamayı da bilmiştir. Devrim düşüncesiyle şiirsel yük müthiş bir bütünlenme içindedir onda. Ve bu bizim şiirimizde Nâzım Hikmet'e kadar rastlanmayan, dünya şiirinde de seyrek rastlanan bir özelliktir. Şiirsel onur yiğitlik tavrıyla bir arada gider Nâzım Hikmet'te. Şiirin en büyük deneylerinden biri.
    6 ...
  4. 78.
  5. Aşkı en iyi anlatan sairlerdendir. Örnek vermek gerekirse;

    AŞK
    Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
    Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
    Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
    ...
    Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    4 ...
  6. 79.
  7. dizeleri bir çok yönetmenin dikkatini çeken şair. son günlerde bir çok dizide onun mısralarına rastlamak mümkün

    -sen şimdi gidiyorsun ya...
    3 ...
  8. 80.
  9. iki kalp arasında en kısa yol:
    Birbirine uzanmış ve zaman zaman
    Ancak parmak uçlarıyla değebilen
    iki kol.

    Merdivenlerin oraya koşuyorum,
    Beklemek gövde gösterisi zamanın;
    Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
    Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

    Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
    5 ...
  10. 81.
  11. 'keşke yalnız bunun için sevseydim seni' leriyle ilginç bir hava oluşturan beni de bu havada boğan şair..
    5 ...
  12. 82.
  13. "tutar
    ellerinden kaldırırsın
    adı kötüye çıkmış
    tüm sözcükleri.."
    6 ...
  14. 83.
  15. sen olmazdın tanrının adaleti şaşmasa
    seni tarif mümkündü lisanı aşmasa
    daha nice güzel yaratırdı yaradan
    seni yaratırken bu kadar uğraşmasa
    * * *
    6 ...
  16. 84.
  17. ölüm yıldönümü olan, sevda sözlerini belki de en güzel şekilde ardı ardına sıralamış üstad... mükemmel şiirlerin baş yazarı...

    (bkz: beni öp sonra dogur beni)

    --spoiler--
    her şey biliyor, her şey
    sen biliyor musun bakalım
    seni nice sevdiğimi?
    üstüne titrediğimi?

    geldiğimi?
    gittiğimi?

    hadi!

    (bkz: sevgilim bir gunun)
    --spoiler--
    4 ...
  18. 85.
  19. HÜKÜMET

    Bu hükümet
    Pir Sultan'a pasaport vermiyor,
    Onu anladık.

    Yunus Emre'ye de
    Basın kartı vermiyor,
    Onu da anladık.

    Ama bu hükümet
    Ferman çıkarmış
    Karacaoğlan'ı
    Otobüse bindirtmiyor.

    şiirlerinin efendisi budur kanımca.."ben alevi cemal süreya'yım"der ve bu aşırı alevilik vurgusunu şiirine de yansıtır.yine de türk şiirinde başa güreşir.
    8 ...
  20. 86.
  21. dersim sürgünlerindendir. bunu şu şekilde anlatmaktadır: "bizi bir kamyona doldurdular. tüfekli iki erin nezaretinde. sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular. günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar. tarih öncesi köpekler havlıyordu. aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar, polisler. duyarlığım biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki. annem sürgünde öldü, babam sürgünde öldü".

    nazım'a haksızlık yapmak istemem ama türk şiirinin zirve noktasıdır cemal süreya. aşkı zannımca daha iyi anlatabilen şair yok. ondan daha aşık olanı da yok.

    "...
    fotograf çektirmek için yan yana getirilmiş iki nesne değiliz biz
    güvercin curnatasında yan yana akan iki güverciniz
    mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler
    razı olma hicbir sessizliğe
    biliyorsun seni seviyorum
    pencereden bakmayı
    ögreteceğim sana
    sesin
    balkona asılı çamaşırcasına
    havalansın, havalansın dursun
    sokakta değil balkonda,
    dışarı cıktığın zaman
    romanını yastığının altına sakla
    şiirini mutfağa koy
    boş bir deterjan kutusu vardır nasıl olsa,
    öykünü yanına alabilirsin elbet
    muziğini de, resmini de

    niçin güvenemiyorsun bana?" *
    13 ...
  22. 87.
  23. Eşine yazdığı bu mektupla nasıl bir adam olduğunu anlamamızı sağlayacak kadar yeterli büyük şair.

    --spoiler--
    Cemal Süreya'dan eşi Zuhal'e
    12 Temmuz 1972
    Zuhal'im, hayat!
    Hayatımsın. Bunu bilmeni isterim. En önce bunu bilmeni. Bir de şeyi bilmeni isterim: benden yanlış yere, yok yere kuşkulanıyorsun. Sana hiçbir zaman hayınlık etmedim ben. Edemem. Kaç yıldır evliyiz, yan yanayız. Hâlâ başım dönüyor senlen, esrikim senlen, seviyorum seni. Her geçen gün daha büyük bir aşkla. N'olur, akkavakkızı, anla beni. Bu sevgimi hor görme. Kendininkine uydur, yakıştır. Bu satırları ilk evimizin altındaki kahvede yazıyorum. Ve ben seni o ilk günlerdekinden daha büyük bir tutkuyla seviyorum. Biz iki ayrı ırmak gibi ayrı yerlerden kopup geldik, kavuştuk bir noktada, yanıbaşımızdan küçük bir kol da alarak büyük bir nehir meydana getirdik; birlikte akıyoruz şimdi. Nicedir bu böyle. Hep de böyle olacak. Denize dökülene, ölene dek. Bizim için tek koşul mutluluk olabilir. Hiçbir şey bozamaz birliğimizi. "Üçüz, gözüz biz. " Sen de öyle düşünmüyor musun? Ne tuhaf, son bir iki ayda seni, benden biraz uzaklaştın, araya mesafeler, tedirginlikler sokuyorsun diye düşünürken, o sırada sen de aynı şeyleri düşünüyormuşsun. Bunlar aşkın halleri, aşkın zaman zaman kişinin önüne çıkardığı ezinçler, üzünçler herhalde. Bunu böyle yorumlamak gerekir. Bir de seviyorum seni. Tek dalımsın. Memo'yla birlikte, ama ondan da öncesin. Bunu böylece bilesin. Bilinmelidir bu.
    Kahvenin önünden otomobiller geçiyor. Bir tane de at arabası. Seni düşününce o atı da seviyorum. Çay içiyorum. Artık ıhlamur içeceğim. Ne yumuşak, çağrışımlı, bağışçı, düşcül şeydir ıhlamur. Evimizin önünde bir ıhlamur ağacı olsun. Sen saksıda da yetiştirebilirsin ıhlamuru. Gece yatakta Memo'yla hep seni konuştuk. Susunca seni sustuk. Uyuyunca seni uyuduk.
    Akşamları eve döneyim, kapıyı sen aç: gözlerin...
    Memo okuldan dönmüş olsun. Kaçıncı sınıfta olsun?
    Duygulu bir adamım ben. Bir film görmüştüm eskilerde; bir Fransız filmi; adı: "Jesuis un Sentimental. " O filmdeki adam gibi miyim nedir?
    Öfkem belli olur, coşkum ortaya çıkar da sevincim, üzüncüm dibe akar, orda büyür.
    Yalnız seninle güçlüyüm. Sen olmasan bir anlamım olamaz. Sev beni.
    Yaşayacağız.
    Her şeyimi sana borçluyum. Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım. Sen onardın beni. Tuttun elimden kaldırdın. Ben de ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni, kutsadım.
    Aşk büyüdü, aşk!
    Sen hastanedeyken her gün yazacağım sana. Seni nice sevdiğimi anlatacağım.
    Yüzüğünden öperim
    --spoiler--
    6 ...
  24. 88.
  25. 89.
  26. Resim
    Bir savaş:Otlukbeli
    Bir mavi:Spartaküs
    Bir soru:niçin Spartaküs
    Bir kuş:nereye gidiyon kuşu
    Bir çicek:bilmem ki çiçeği
    Bir su:şüpheli

    Bir belge:noterlerinden
    Elbet baskent noterlerınden
    Bir şair:Ahmed Arif
    Toplar dağların rüzgarlarını
    Dağıtır çocuklara erken
    Bir çocuk:ince burunlu

    Ey ince burunlu güneyli çocuk
    Ne soracaksan işte sor
    Bir çalgı:Fayton
    Bir içki:rakı hayır vokta!
    Bir tabanca:tabii dolu
    Bir haber:ölümüm yakın
    Bir imza:okunmuyor.

    Cemal Süreya
    5 ...
  27. 90.
  28. ...
    soruyorlar bir de nerdeyim
    minibüs şarkılarında güllerdeyim
    bilirim az buçuk ne istediğimi
    aykırı dalda açmışsa da çiçeğim
    ...

    dizelerinde selim ışık 'a `göz kırpıp,gülümseyen..
    5 ...
  29. 91.
  30. kürt asıllı türkçe şiir yazan şair. fakat kürt olduğunu belli ettirmemiştir; o dönemdeki baskılardan mı ya da şairin kendi mizacından mı bilinmez.
    3 ...
  31. 92.
  32. 'kim istemez mutlu olmayı
    mutsuzluğa da var mısın?'
    7 ...
  33. 93.
  34. adındaki y harfini ülkü tamer ile tavla oynarken girdiği bir iddiada kaybetmiş büyük şair.
    sonra süreyyya evren denen adam bu y harfini aldığını söylemiştir.
    ne hakla alıyorsa.
    3 ...
  35. 94.
  36. bütün hüzünleri kendinde denemiş olan şair, aşık, insan...

    (bkz: hüznün kuşları)
    5 ...
  37. 95.
  38. 8:10 VAPURU

    Sesinde ne var biliyor musun
    Bir bahçenin ortası var
    Mavi ipek kış çiçeği
    Sigara içmek için
    Üst kata çıkıyorsun

    Sesinde ne var biliyor musun
    Uykusuz Türkçe var
    işinden memnun değilsin
    Bu kenti sevmiyorsun
    Bir adam gazetesini katlar

    Sesinde ne var biliyor musun
    Eski öpüşler var
    Banyonun buzlu camı
    Birkaç gün görünmedin
    Okul şarkıları var

    Sesinde ne var biliyor musun
    Ev dağınıklığı var
    ikide bir elini başına götürüp
    Rüzgarda dağılan yalnızlığını
    Düzeltiyorsun.

    Sesinde ne var biliyor musun
    Söyleyemediğin sözcükler var
    Küçücük şeyler belki
    Ama günün bu saatinde
    Anıt gibi dururlar

    Sesinde ne var biliyor musun
    Söylenmemiş sözcükler var
    10 ...
  39. 96.
  40. "ne zaman hürlüğün, barışın, sevginin aşkına
    bir cıgara atmışsak denize
    sabaha kadar yandı durdu."
    cemal süreya
    4 ...
  41. 97.
  42. "ben bütün hüzünleri denemişim kendimde
    bir bir denemişim bütün kelimeleri."
    cemal süreya
    8 ...
  43. 98.
  44. " gecelerimiz çok kısa
    dörtnala sevişmek lazım "

    diyen yetenekli şair.
    10 ...
  45. 99.
  46. "sonunda sen bir gün gelirsin diye,
    çok şeyin adı küçük yazıldı."
    13 ...
  47. 100.
  48. "daha nen olayım isterdin
    onursuzunum senin..."
    demiş ve herkesi mestetmiştir.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük