ülkemizde sık sık gündeme gelen bir problemdir. şuanda da habertürk de 7-8 tane insanın bir araya gelerek bu soruna veya probleme çözüm aramaktadırlar.
Ata'm bosuna dememiş "türkiye seyhler dervişler müritler ulkesi olamaz" diye. Birine ne istedilerse verildi darbe yapmaya kalktılar ve halâ akılları başlarına gelmedi.
Buna dini dernek ve vakıfları da eklediğimiz zaman bazı sıra dışı sorunlar var. Bir kısmını daha önce söyledik, seyhlerinin uçup peygamberle görüştüğü inancı var. Gerçi dışarıdan birisi sorunca inkar ediyorlar, ama içeride böyle bir inanç var.
Toplantılarda, derneklerde de aynısı var, konuşma yaparlarken meleklerin geldiği ve kendilerine dua ettiği gibi değerlendirilmesi zor inançlar var.
Dahası yaptıkları toplantıların dalga dalga yayılarak ülke genelinde dindar bir topluma ulasilacagi hedefi de beraberinde geliyor.
Geçen sene hangi aydı hatırlamıyorum, eğer bir çocuk okula başlamadan ya da o dönemlerde kuran kursu, cami gibi bir değer taşırsa ilerleyen yıllarda dengeyi daha doğru kuruyor dedim, ve bu fikrimin arkasındayım.
Ama geçen hafta bir video eklemişler, çocuk uçak görüyor ve kabeye selam söyle diye uçağa bağırıyor. Şimdi 8-9 yaşındaki bir çocuk Kabe ile nasıl bir unsiyet kuruyor, burası soru işareti.
Niye mesela izlediği çizgi filme veya televizyonda gördüğü yabancı ülkeye selam göndermiyor.
Küçükken, atlas görmüşüm evde ve haritalara bayraklara bakarken arjantini görüp, ben hiç arjantine gitmedim demişim. Bunu çok konuştular anlatıp anlatıp güldüler, sanki biz kaç defa gittik diye.
Çocuğun önüne atlas koyarsan Arjantin, Belçika anlatıyor. Kabe örtüsü koyarsan uçaktan kabeye selam istiyor.
Sorun nerede denilecek, sorun şurada, ülkedeki dini merak ve ilginin ilmi bir alt yapısı yok. Esnaf, tornaci dini vakif kurdum din anlatıyorum diye toplanıyor.
asıl mesele insanların birlikte güçlenerek menfaat elde etme çabaları. rotarycileri, lionscuları filan düşünün. özünde samimiyet olsa bile zamanla kayboluyor.