toplumsal olayları ve türk insanının yapısını, mükemmel bir şekilde tespit edip, üstüne müthiş bir mizahla açıklayan bir insana saygım sonsuzdur. aldığın paralar; bu memlekette bu kadar dangalak varken, helal olsun dedirttirendir.
cem yılmaz= ata demirer+ şafak sezer+ şahan gökbakar*2 olarak formülize edilir.
recep ivedik gibi sikindirik bir karaktere gülen ülke halkına bir gömlek fazla komedyen. bu adama gülmeyen cidden sorunludur, zeka sorunu, ne bileyim psikolojik bir sorunu vardır.
Çok başarılı bir komedyendir. Yaşamında kendisini rahatsız eden, kızdıran, dikkatini çeken olay, durum, kişileri mizaha çevimek suretiyle hem toplum için gülmek gibi bir değer üreten hemde kendisi için para üreten bir dönüştürücü bir tür adaptördür.
tartışmasız şu an türkiye nin en başarılı komedyenidir. kendisi zaten boğaziçi mezunu zekası ortada. bu yaptığı espirilere de yansıyor. başarılı olmasına şaşmamalı.
türkiye'deki en çalışkan ünlülerden biridir. şimdi sanatçı diycem film yazıp çekip oynadığı için, birileri alınacak. ama değerli, kıymetli bir abimiz bence.
şahan gökbakar gibi varoş ve bayağı değildir. cm ylmz espiri yapar güldürür, şahan hanzoca hareketler sergiler güldürdüğünü zanneder. birde çevirdikleri filmleri kıyaslarsanız anlarsınız. av mevsimi vs revep ivedik sequel.
recep ivedik serisiyle kendisi komik sanan tiple kıyaslanması bile başlı başına bir komedi. bu adamın şahan denen ilgi budalasından ne kadar zeki olduğunu, her şey çok güzel olacak filminden anlayabilirsiniz. yıllar önce yaptığı bu film en iyi filmidir. şahan gökbakar? tipik halk kahramanı. halkın reflekslerini iyi ölçüp ona göre filmler yapıyor, parayı kırıyor. allah aşkına, recep ivedik 4 izleyici sayısında cem yılmaz'ı katlasa ne olur katlamasa ne olur. niceliği bırakıp niteliğe bakın. bu adam ülkenin en zeki isimlerinden biri. kafalardan aşağıya buzlu su dökenlere hiç konuşmadan verdiği ayarı verebilir mi şahan? o ancak osurarak güldürür.
son filmini de beğenmemiş bizim sineme eleştirmenleri. gel de gülme. yaptığı en iyi ikinci iş olmuş bana göre. ama izleyici sayısıyla kıyaslarsan fiyasko dersin tabi sen.
filmleri üst düzey bir sanat vaad etmiyor zaten, hunharca eleştirenler bu adamın röportajlarında dediklerine bir baksınlar. şimdi bu eleştirmeyin manasında değil tabi. ama zaten seviye olarak çizdiği bir sınır var. stanley kubrick, lars von trier, tarkovsky değil yani. böyle bir derdi de yok. ince, hüzünle karışık bir mizah anlayışıyla seyreden bir (bkz: her şey çok güzel olacak), (bkz: hokkabaz) ve son olarak (bkz: pek yakında) film kurmaya çalışıyor. bunun ötesini söylemiyor zaten.
stand up olayı farklı. bu ülkede bunu en iyi şekilde kompoze eden kişidir. daha öncekilerden farklı olarak hikayeyi bölen, zaman zaman ciddi oyunculuk sergileyen, düşündüğü hikayenin arasına doğaçlama bir şeyler katan bir oyun sergiliyor. yaptığı yeni değildi ama insanı hikayede tutacak bir tılsım getirdi, herkesin diline dolanacak cümlelerle akıllarda yer edebildi. o nedenle bunları karıştırmamak lazım. nasıl ki filmlerinde üst düzeyi vaad etmiyorsa burda da tersine çok üst düzeyi sunuyor. (bkz: cmylmz)
bizim sahip olduğumuz en önemli zekâlardan biri. sahnede, stand-upta erişilmez olduğunu düşünüyorum. sinemada cem zekâsında bir adamın isterse sinemanın şifrelerini de çözeceğine inanıyorum ama kendisini o kadar coşkuyla ve heyecanla kaptırıyor ki bunun da aynı sahnedeki gibi seyirciye geçeceğini zannediyor. halbuki senaryo daha bir matematik işi ama o sinemada belki de bunu kabul etmek istemiyor. kimi gençlerde aklıma bir fikir geldi, bunu çekelim refleksi hâkim gibime geliyor.