şu sıralar kendisiyle aynı camiada bulunan birtakım insanlar tarafından sertçe eleştirilen sanatçı. politik vb konular hakkında espri yapmadığı, pahalı biletli gösteriler sunup çok para kazandığı yönünde eleştiriler. şiddetle karşı çıktığım bir düşüncedir bu. zira, bir tanecik ideoloji saçmayan sanatçımız, komedyenimiz varken, ülkenin her yerinden aynı kahkahaları duyurabilen bir insanımız varken, zaten en ufak bir gelişmede taraf olmayı çok seven insanımız karşısında böyle bir değere sahipken, bu tarz söylemlere kesinlikle sahip çıkmamalıyız diye düşünüyorum.
23 nisan 1973 istanbul doğumlu komedyen, karikatürist, oyuncu, senarist, yönetmen. türkiye' nin bir numaralı komedyenidir. izlediğiniz bir gösteriyi tekrar tekrar izleyebilirsiniz. eşi benzeri yoktur, rakibi yoktur.
ahireti pekde sikine takmayan hatta işin espirisini yapabilecek kadar abartan, göte pamuk adlı espirisiyle tanıdığım komedyen. gora da halıcı arif ve pornocu erşan kuneri karekterleriyle beni yarmıştır.
türk mizahına yepyeni bir soluk kazandırmış komedyendir. 'olacak o kadar'a kopan bir neslin espri anlayışında devrim niteliğinde bir değişiklik meydana getirmiştir. o kadar farklı bir tarz ve sunumla gelmişti ki zamanında, "oha, ordan oraya nasıl atladı?" demekten kendini alamazdı insan. kurduğu bağlantılar yepyeni bir tarzda, zekice, şaşırtıcı ve ölümüne komikti.
gerçekten komik olduğu kel dönem gösterilerini yeniden izleyin. yine güleceksiniz ama, tamamen unuttuğunuz esprilerine bile artık şaşırmayacaksınız. onun getirdiği tarz içselleştirildi çünkü. bir de o dönem yeni ortaya çıkmış biriydi ve bu, "bunda bi numara yok lan" rekabetçiliğini tetikliyordu insanlarda. bu duyguyla hareket edenlerin, hazırcevaplığı karşısında ezildiğine tanık olmuştuk. bu sayede, haklı bir dokunulmazlığa sahip oldu. yaptığı iş, gerçekten de insan üstüydü.
hala iyi, lafım yok. ama mizah anlayışı artık kanıksandı ve adam yaşlandı. en verimli olduğu çağlardaki gibi çalışması beklenemez artık beyninin. şimdi ise, eskiden kazandığı ve o dönem için haklı olan dokunulmazlığının keyfini süren biri o. bu sayededir ki; 'alplerdeyim' gibi banal bir esprisi bile, "oha, cem yılmaz'ın son esprisini duydun mu? süper ağbi!" şeklinde otomatik bir tepkiye yol açıyor, beğenmeyenler toplum baskısına muhattap oluyor.
nasıl geldiyse öyle gidecek olan kişi. tam sevdiğim sanatçı tipi. zamanla değişmedi, şımarmadı, parayı bulunca görgüsüzleşmedi. 1995deki ilk gösterisine bakıyoruz aynı, 2000de siyaset meydanına bakıyoruz aynı, 2007deki gösterisi, 2011deki orkestra şefliği...değişen tek şeyi bıyık-sakalları ve saçları. ses tonu, vurguları, kalbi, fırlamalığı, komikliği hep yerinde. hatta yıllar geçtikçe daha bir güzel görünüyor gözüme. yıllar önce dediği laf gibi ''benim sahneye çıkış amacım kulaklarımın kepçeliğini, boyumun kısalığını seyirciye unutturmak''
her kesime hitap edebilen, kültürlü, zeki, yetenekli insan. türkiye'nin başına gelen en güzel şey.