zavallı müslümanlar, kendinden olmayanın herkesin ateşlerde yanacağına inanıyor. oysa kurandaki cehennem ayetlerini yazan kişi dünyanın en ahmak, en sadist kişilerinden biridir. sadizimin kurucusu marquis de sade, dahi bu ( kuran ayetlerini yazan kişiden ) daha merhametlidir.
ebediyen cehennem fikri ne demek ? hangi günahın karşılığı ebedi cehennem fikriyle bağdaşır ? hitler, salazar, pol pot, mussolini, stalin bile ebedi cehennemi hak etmez. ebedi cehennemi hak etmek için ebedi yaşamak lazım. yoksa tüm cezalar da ödüller de haksızlık olacaktır.
oysa kurandaki tanrı sadece diktatörlerin değil. hemen hemen herkesin cehenneme gideceğini müjdeliyor. ( araf 179 ) ben yukardaki diktatörleri sayarak çok uç örnekler verdim. çok akıllı olmaya gerek yok. şöyle bir aristo mantığıyla düşünsek dahi bu işin ne kadar saçma olduğu hemen anlarız.
bir "günahkar" düşünelim ve bu adam ölünce 100 yıl değil. 100000 yıl değil. 10000000000000000000000000000000000000000 yılda değil.
1000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 yılda değil. ebediyen yanacağını söylüyor. oysa shakespeare'in dediği gibi, bu kadar yıl ancak insanda cehenneme karşı bir bağışıklık kazandırır ve hepimizi sudaki balıklara dödürür.
insanın düşünebildiği en çok acı veren kaynaktan, ateşten ilhamını almış.
Niye uzayın karanlık boşluklarında sonsuza kadar, adeta daha değişik bir ölümsüzlük şeklinde dönüp durmak değil mesela? Niye atomlarına kadar ayrılıp her bir parçanın ayrı ayrı acı çekmesi değil mesela? Niye kozmik ama canlı ışıkların pençesinde kıvranıp durmak değil mesela?
Belki o zamanlar atomdan, insanı bakar bakmaz çıldırtan kozmik ışıklardan, kara deliklerden haberder olmadığımız için...
kutsallıklar içinde olan için etrafında kötülerin cirit atması, düşüncesini doğrulaması adına onun istediğidir. cehennemi arzulayan bir kesim var karşımızda.
Derin kuyu, ahirette kâfir vr günahkar kimselerin azap çekecekleri ceza yeri.
Kâfir, münafık ve müşrikler cehennem de ebedi kalırlar. Orada ölmezler ve azabları hafifletilmez.
Tövbe etmeden günahkar olarak ölen ve Allah'ın kendilerini affetmediği müminler ise cehennemde ebedi kalmazlar. Kendilerine günahları kadar azap edilir. Sonra oradan kurtulup cennete girerler ve orada ebedi kalırlar.
korkunç azap olan fantezik bir yer, aslında dindarların vahşi ve kandan beslenen bir yapıları olduklarına kızmamak lazım. sonuçta kendilerinin iyi anlayışının sağlanabileceği ya da adaletin sağlanabilecek tek kavram cehennemde işkence üzerine.
tanrı bir gün demiş ki, bugün ne yapsam, ımm, dur ben bir insanları yaratayım, sonra kötülük yaparsa bide sonsuz cehennem yaratayım ki adaleti sağlamış olurum.
bu neyin kafası?
kimse kıvırtmasnı, eğer tanrı yarattıysa bu dünyayı her şeye sebep olan o dur.
sonuçta insan olmasaydı, suç işleyen ve ona karşı suç işlenilen biri olmayacaktı, hatta suç diye bir şey bile olmayacaktı. eğer tanrı yarattıysa insanı yaratarak zaten buna imkan sağlamış oluyor.
suçu yaratanın hiç suçu yok ama suçu işleyenin suçu var öyle mi?
bide sonra ben sonsuz cehennemde insanları yakacağım değip, bakın ben adilim, hemide çok da merhametliyim diyor.
bu masallar pek ikna edici gelmiyor.
sonuçta sonsuz merhamet sahibi birinin elinden nasıl insan gibi vahşi bir yaratık çıkabilir?
siz hiç tecavüz eden iyi bir insan gördünüz mü?
ben görmedim ve eğer görseydim o zaman ona iyi demezdim.
siz de eğer bu dünya tanrının ürünü diye inanıyorsanız o halde ona iyi derken adil davranacaksınız.
hem yanacak, hem kaynar sular içirilecek, hem doyurmayan yiyecekler yedirilecek, alevli, sıcaklı, ateşli, umutsuzluğun ve terk edilmişliğin ayrıca çaresizliğin yeridir.
insanlar kötülük gördü, gücü yetmedi ve öfkesini beyinde tatmine gitti.
bu hep böyledir, mesela baskı altında büyüyen çocuk daha içe kapanıktır. bunun nedeni kendini dış dünyadan soyutlar çünkü orada onu tatmin edecek bir karşılık yoktur ve zihninde bir tatmin mekanizması oluştur orada kendini tatmin eder.
işte toplumlar da kültürel olarak bence böyle tatmin olmuştur. dindar toplumların mesela günlük yaşamı da böyle uçuktur, cin çıkarmaya gidenler bugünün dünyasında bile vardır.
ortaçağı düşünürsek o zamanın karanlığında olan inanların insanları gerçekten soyutlayıp toplumu nasıl sizofrenik hale dönüştürdüğünü anlayabilir.
yani bu cehennem denen yer, kültürlerin mevcut algısının etkisiyle oluşturduğu bir mittir aslında. sebebi ise bence ezilmişliktir, dinlerde de cehennem tasvirlerinin netleşmesi ilk çıktığında oluyor çünkü bunlar zulüm görüyor ve gerçek karşısında etkisizlikleri onlara dinlerinde böyle yerler kurup tatmin etmeye yarıyor.
zaten cehennem denilen kavram dinsizler korksun diye yoktur, dindarlar kendilerinden olmayanlara öfkelendiklerinde bu kavram üzerinden kendini teselli etsin diye vardır. o ilk çıktığında da dindar acı yaşadığında onlara bunları yaşatanların yarattığı öfkeyi gidersin diye vardı.
yani fantastik bir yer bence. insanın hayal gücünün sınırı yok nasıl olsa.