cehennem

entry710 galeri62 ses2
    382.
  1. 383.
  2. Kudüs’e gitmiş olanınız varsa bilir,
    eski kentin güneyindeki dik vadi
    Hinnom Vadisidir. içi tıklım tıkış
    Filistinli mahallesidir. ibranice ge
    vadi olduğu için Ge Hinnom גהנם
    derler.
    Tevrat’a göre burada vaktiyle
    putperestlerin tapınağı varmış, tanrı
    Moloh’a çocuk kurban ederlermiş, ne
    kadarı gerçektir ne kadarı Tektanrıcı
    propagandadır bilmem. 2 Krallar
    23’e göre kral Yosiah bu töreyi
    yasaklamış, tapınağı da yıktırmış.
    Ondan sonra burası Kudüs kentinin
    çöplüğü olmuş. Hayvan leşleri ve
    idam mahkûmlarının cesetleri
    buraya atılırmış. Sürekli ateş
    yanarmış. Kokuyu tahmin
    edebilirsiniz artık.
    Tevratta ge hinnom veya gei ben-
    hinnom (“Hinnom oğlu vadisi”) onbir
    yerde geçiyor. Hepsinde de somut
    bir yer sözkonusudur. Sadece
    Yeremya 7.31’de günah işleyip
    lanetlenen Yahuda halkının
    ölülerinin Hinnom vadisini
    dolduracağı, orada kurda kuşa yem
    olacağı, bundan dolayı vadinin
    adının “Gözyaşı Vadisi” olarak
    anılacağı bildirilir. Tevrat’ın Aramice
    tefsirlerinde sözcük gehinnam
    şeklinde geçer. Allahın
    putperestlere yönelik gazabının
    simgesi olarak yorumlanır.
    Aramice /g/ = Arapça /c/ kuralından
    daha önce söz etmiştim,
    hatırlarsınız.
    incil’de geçen sözcük Yunanca
    gehenna ’dır. Hz. isa bu sözü oniki
    yerde telaffuz eder. Her seferinde
    günahkâr bir kişiyi veya günah
    işleyen bir organı “Gehenna ateşine
    atmak” eylemi söz konusudur. isa
    daima mecaz ve mesellerle
    konuşmayı sever, burada da mecazi
    bir anlam kastetmiştir sanırım. Ama
    ikibin senedir tartışılan bir konuyu
    ben çözecek değilim herhalde.
    Bir iki kıl tüy dışında yanlış yok. ilave edeyim.
    Tevrat’ın vadisi
    Bir kere vadinin ibranicesi ge değil gei גֵּי
    olacak. Tevrat’taki onbir örneğin dördünde gei
    ben-Hinnom veya gei Hinnom basit bir coğrafi
    yer adı olarak geçiyor (Yoşua 15.8 ve 18.16,
    Nehemya 11.30, Yeremya 19.2). Diğer yedi
    örnekte, putperestlerin burada bir tofet (sunak,
    kurban yeri) inşa ettikleri ve kız ve erkek
    çocuklarını burada tanrıya adak olarak ateşe
    koydukları anlatılıyor. (2 Krallar 23.10, 2 Tarihler
    28.3 ve 33.6, Yeremya 7.31, 7.32, 19.6, 32.35).
    Tevrat tanrısının şiddetle lanetlediği bu adet,
    Yahudi (ve Hıristiyan) geleneğinde “çocuk
    kurban edilmesi” şeklinde yorumlanmış ise de, 2
    Krallar ve 2 Tarihler’deki ifade nesnel bir gözle
    okunduğunda, “çocukların ateş içinden
    geçirilerek tanrıya adanmasından” söz edildiği
    açık. Yani bir tür arınma/kutsama ayini söz
    konusu. 2 Krallar 23.10’a göre kral Yosiah,
    Yahud ülkesindeki tüm “putperest” sayılan
    tapınakları yıkarken, Hinnom vadisindeki bu
    sunağı da yıktırmış ve rahiplerini öldürtmüş.
    Yeremya 7.30-32’de, bu basit tarihi gerçekten
    mit üretme sürecini izliyoruz. Şaşılacak kadar
    şeffaf.
    Yeremya’nın metni kral Yosiah’ın ölümünden
    yaklaşık 25 yıl sonra ve Kudüs’ün MÖ 587’de
    Babilliler tarafından yakılıp yıkılmasının
    ertesinde kaleme alınmış. Hakiki dünyada Babil
    istilası, Yosiah’ın başlattığı dinî fanatizm
    politikasının doğurduğu olaylar zincirinin bir
    sonucu idi. Dolayısıyla bazı Yahudilerin,
    başlarına gelen felaketlerden rahmetli kralı (ve
    onun baş ideologu olan Yeremya peygamberi)
    sorumlu tutmuş olacağını düşünebiliriz. Oysa
    Yeremya başka kanıdadır. Yahudilerin başına
    gelenler dini fanatizmin değil, tam tersine,
    Allahın emrine yeterince boyun eğmemenin
    sonucudur. Hinnom vadisindeki tapınak bu
    polemikte kilit önem taşır. Allahın kentinde
    (Kudüs’te) bu putperestlik tapınağının yapılması
    Allaha karşı büyük bir küfr ve isyandı. Allah
    bunu affetmemiştir. (7.30) Beni israil’in
    günahkârları, o tapınakta kız ve erkek çocukları
    ateşte yakmıştı. (7.31) [Eski kitaplar “ateşten
    geçirmek”ten הָעֲבִיר בְאֵשׁ söz ederken, Yeremya
    “ateşte yakmak” לִשְׂרף בָאשׁ deyimini kullanır;
    polemiğe “gaz verir”.] Bu yüzden Allah, Hinnom
    vadisini günahkârların cesetleriyle tepeleme
    dolduracak, cesetler leş yiyen kuşlara yem
    olacaktır. Vadinin adı bundan böyle Ölüm Vadisi
    olarak anılacaktır. (7.32)
    Zion tepesi üzerinde kurulu olan Kudüs kentinin
    güney yamacından aşağı ceset dökersen,
    Hinnom vadisi cesetle dolar. Babil istilası
    sırasında böyle bir şeyin yaşanmış olması
    mümkün görünüyor. Yeremya 50.4’te “Zion
    Tepesinin yolu Gözyaşı Vadisidir” derken
    kastedilen de aynı şey olmalı.
    O halde: “Allah (ve onun sözcüsü Yeremya) size
    söylemedi mi? Orada tapınak yapsanız başınıza
    bunlar gelir elbette!”
    Soğuk cehennem
    Tevratta Hinnom vadisine bundan başka bir
    metafizik anlam yüklenmediğini görüyoruz.
    Tevratta sözü edilen manevi ceza makamı
    şe’ol ınıda שְׁאוֹל taşıyan başka bir yerdir.
    Yaklaşık 45 kez anılır. Karanlık ve kasvetli bir
    yerdir. Ta aşağıdadır; şeol’e “inilir” veya
    “düşülür”. Örneklerin çoğunda sözcük, “sıkıntı”,
    “kasvet”, hatta “depresyon” diye tercüme
    edilebilir. isaya 14.15 ve Ezekiel 31.16’ya göre
    şeol derin (dipsiz) bir çukurdur. Allahın
    gazabına uğrayan insanlar (nefsler) şeol’e
    atılır. Ancak bunun, ölümden sonra gidilen bir
    yer olduğuna dair bir belirti yoktur. Her
    halükârda şeol, sonsuza dek kalınan bir yer
    değildir. Yunus peygamber, balinanın karnında
    kendini şeol’ün ta dibinde bulduğunda tanrıya
    yakararak kurtulur. Mezmur 86.13’te Davut
    şeol’ün dibinden tanrıya yakarır ve tanrı ona
    merhametini gösterir.
    Şeol sözcüğü Vulgate’de infernus , King James
    ingilizcesinde hell ve Luther’in Almancasında
    Hölle ile karşılanmış. Latince infernus “en
    aşağı” demektir. Hell ve Hölle sözcükleri de
    ingilizce hole ile eşkökenli olup “derin çukur,
    mağara” anlamındadır. Bu çukurda yanan
    ateşten hiçbir yerde söz edilmemiştir. Sıcak
    değil, soğuk bir cehennemdir.
    Cehennem fikri “tutuyor”
    Yeremya kitabındaki ifadeler sanırım hareket
    noktası olmuş. Tevrat’ın derlenmesinden sonraki
    bir tarihte, Hinnom vadisi Yahudi geleneğinde
    gitgide zenginleşen bir mecazi/sembolik anlam
    kazanmış. Gei Hinnom: tanrının insanlara
    gazabının mekânı. Zion dağının dibi olması da
    mecazı beslemiş olsa gerek: yukarıda Zion (iyi,
    cennet, hidayet, ışık), aşağıda Hinnom (kötü,
    eziyet, lanet, karanlık).
    Maamafih çöplük, sürekli yanan ateş, cesetlerin
    atıldığı yer vb. hikâyelerinin sağlam belgesel
    dayanağı yok. Hinnom vadisinde çöplük
    olduğuna dair arkeolojik buluntu yok; idam
    mahkûmlarının buraya atıldığına dair “bilginin”
    ise, incildeki ilgili pasajları yorumlama
    gayretinden doğmuş olması muhtemel.
    Vadinin Ketef Hinnom adı verilen en dip
    kısmında, kayalara oyulmuş mağaralar şeklinde
    bir antik çağ mezarlığı bulunuyor. MÖ 4 yılında
    başlayan Roma askerî işgali döneminde
    Romalıların burada ölülerini yakmış olması,
    bunun da kremasyon fikrine alışık olmayan yerli
    halkta tepki ve korkuya yol açmış olması
    mümkün mü? Mümkün.
    Talmud ve Targum
    Bakıyoruz Rabbinik devir (yani Milat sonrası ilk
    yüzyıllar) Yahudi literatürüne.
    Talmud Bavli, Sukkah babı 32b sure, misal.
    Rabbi Yohanan ben Zakkai’den (ölümü M 90)
    aktarıldığına göre Hinnom vadisinde, aralarında
    duman tüten iki hurma ağacı varmış ve
    cehennemin giriş kapısı burasıymış. (http://
    halakhah.com/pdf/moed/Sukkah.pdf ) Aramice
    metinde GHNM םנהג okuyorum (http://
    http://www.mechon-mamre.org/b/l/l0.htm ) . Jastrow
    sözlüğü sf. 236a, gehînom גֶּהִינָם ve gehinnom
    ednilkeş גֵּהִנָּם iki ayrı noktalama vermiş.
    [Not: Normal değeri /a/ olan patah (yani fetha)
    işareti Aramicede /o/ okunurmuş. Yani
    gehinnam yazılıp gehinnom okunuyor. Milat
    zamanındaki telaffuz acaba neydi? Yunancaya
    neden gehenna γεἓννα diye aktarıldı?]
    Yine Babil Talmud’u, Sotah babı 4b’de
    gehinnom’un nihai (tanrısal) yargı ile irtibatlı
    olduğu görülüyor. Göklerin ve Yerin Sahibi,
    günahkârları gehinnom ile cezalandırmaktadır.
    Aynı kitap 10b suresine göre gehinnom’un yedi
    katı (veya bölmesi) vardır. Sure 22a’ya göre
    Evrenin Efendisi “cenneti (Gan Eden ) ve
    gehinnom’u yaratmıştır; iyinin ve kötünün
    sahibidir.” 41b’nin dördüncü kuşak
    rabbilerinden Rabbi Eleazar’dan (ölümü yaklaşık
    M 170) aktardığına göre “kalbinde dalkavukluk
    (riya) olan kişi gehinnom ile
    cezalandırılacaktır.” (http://halakhah.com/pdf/
    nashim/Sotah.pdf )
    Eruvin babında gehinnom 13 kere zikredilmiş.
    Sure 19a’ya göre cehennemin Tevrat’ta anılan
    yedi adı vardır, şe’ol bunlardan biridir, ancak
    gehinnom bunlardan biri değildir; zira bu
    sözcük, “Hinnom vadisi kadar derin bir vadi veya
    çukur” anlamındadır. Rabbi Yoşua ben Levi’nin
    (M 3. yy) tefsirine göre Yeremya Kitabındaki
    “Gözyaşı Vadisi” ifadesi, günahkârların
    cehennemin acılarından geçmek suretiyle
    hidayete (Cennete) erişeceğini anlatır.
    Dolayısıyla cehennem, ebedi bir azap olamaz.
    Rabbi Simeon ben Lakiş (M 3. yy), bazı
    günahkârların cehennemin kapısında dahi
    pişmanlık göstermeyip inkâra devam ettiklerini
    belirterek bu görüşe karşı çıkar. (http://
    halakhah.com/pdf/moed/Eiruvin.pdf )
    Tevrat’ın Aramice meali olan Targum’larda da
    gehinnom sıklıkla geçermiş. Ancak internette işe
    yarar bir Targum konkordansı bulamadığımdan,
    o faslı şimdilik es geçeceğim. Deli postekisi
    ayıklar gibi Aramiceden metin araması yapmaya
    sabrım yok doğrusu.
    Hıristiyan cehennemi
    “incil” adı verilen Yeni Ahit’te Yunanca gehenna
    biçiminin oniki yerde geçtiğini söylemişim;
    doğrusu onbir mısrada, ama onüç kez olacak.
    Örneklerin her birinde, günah işleyen bir
    organın veya bedenin – bir tür çöp gibi –
    gehenna’ya “atılması” mevzubahis edilmiş.
    Matta 23.15 ve 23.33’te bu, günah işleyenlere
    tanrının verdiği bir ceza. Matta 10.28’de hem
    beden hem ruh gehenna’ya atılıyor; ancak diğer
    örneklerde sanki atılan şey fiziksel beden. Lukas
    12.5’te tanrı insanı ölümünden sonra da
    gehenna’ya atabiliyor; ama atılan şeyin ruh mu
    beden mi olduğu açık değil. Markos 9.43’te,
    gehenna’nın “asla sönmeyen ateşine”
    değinilmiş; bunun dışında gehenna ’nın
    ebediliğine (sonsuzluğuna) dair bir belirti yok.
    Benim kuşkucu gözlerime, incil’in gehenna’sı
    daha ziyade bir tür ağırlaştırılmış idam cezası
    gibi görünüyor. “Allah suçluyu öldürmekle
    kalmaz, çok feci öldürür” gibi bir şey. Bunun,
    kıyametten sonra ruhun ulaşacağı bir tür sonsuz
    mertebe olarak algılanması M 3. yüzyıla doğru
    çıkmış bir fikir olmalı.
    “Şeytan” adı verilen anti-tanrı ile
    irtibatlandırılması da acaba o devirlerde
    iran’dan esen Mithra’cı rüzgârların eseri olabilir
    mi? Çünkü ne Tevrat’ta ne incil’de, ne de klasik
    Yahudi metinlerinde öyle bir şey yok.

    sevan nisanyan
    0 ...
  3. 384.
  4. allah'a inanan biri olarak bu entry'i giriyorum. eğer yanılıyorsak, deizm doğruysa ve tanrı cehennemi yaratmadıysa onun ben amına koyim. deizm doğruysa cennetin ya da cennet gibi bir yerin (ölümden sonra hayatın) olup olmaması umurumda değil fakat cehennem kesinlikle olmak zorunda. tabii kötüler için ceza varsa mantıken iyiler için de ödül olmalı. belki de deizm tanrısı için sonsuz uyku bir ödüldür, sonsuz hayat ise bir ceza. ha eğer tanrı yoksa bizim burada olmamıza neden olan şeyin amına koyim.
    1 ...
  5. 385.
  6. Cok sicak oldugunu nerden biliyorsunuz gidip geldiniz mi amk ? kuranda yaziyordur diye savunmaya gececeklerdir simdi. Hahaha.
    0 ...
  7. 386.
  8. aldığı kadar benden boş kalan kısımlara da diğer yazarlardan doldurulacak mekandır.
    0 ...
  9. 387.
  10. eğer dinler gerçekse erkeklerin gideceği yerdir.
    0 ...
  11. 388.
  12. 389.
  13. zalimler için yaşasın cehennem.
    0 ...
  14. 390.
  15. 391.
  16. gitmemeye çalıştığımız yer.
    0 ...
  17. 392.
  18. Cehennemliklerin yanacağı cennetliklerin Hell yea diyerek seyredeceği görsel şölen.
    2 ...
  19. 393.
  20. Cennet gibi, ilahi adaletin gereği ve tecellisidir.
    0 ...
  21. 394.
  22. bir dindarın kendi dışında olan düşüncelere karşı nefreti öldürerek gideremediği anlarda hayalinde kurup orada giderdiği fantastik mekandır.
    1 ...
  23. 395.
  24. ben oradan geliyorum beyler korkacak bi şey yok. azıcık bronzlaşıyosun işte.
    0 ...
  25. 396.
  26. ben sensiz cennette yaşamaktansa, senle cehennemde yanmak isterim.
    0 ...
  27. 397.
  28. 398.
  29. Yapımı devam ediyor. Bitince kıyamet kopacak, halka açılacak.
    1 ...
  30. 399.
  31. Belki de dünya başka bir gezegenin cehennemidir.
    1 ...
  32. 400.
  33. dindarların fantezisidir, bide yanacaksın diye korkutanlar varya işte ona kopuyorum.

    bence saçma bir şey ve dindarların kendilerini tatmin etmek için uydurduğu hayali bir yerdir.
    1 ...
  34. 401.
  35. 402.
  36. olmayan ve hiç bir zaman olmayacak olan yer.
    0 ...
  37. 403.
  38. Karl Marks, Gramsci, Max weber, Einstein gibi bilim adamlarının

    shakspear, balzac, orhan kemal gibi edebiyatçıların

    james hetfield, udo gibi müzik dehalarının

    adriana lima, heidi klumm gibi güzel kadınların

    gittiği yer.

    cennette kimler var? ahmed-i nejat, rte, melih gökçek, usame bin ladin vs.

    bir düşünün bence swh.
    2 ...
  39. 404.
  40. Var ise başkan olamasam bile yönetim kuruluna seçilmem garanti olan yer.
    0 ...
  41. 405.
  42. Yaratanın isteklerine göre değilde,Nefsine göre hayat sürenlerin memleketi olacaktır.
    Cehenneme ve cennete gitmek tamamen Allahın takdiri ile olsa da, kul dünyada hangi tarafa gitmek istediğini elinden gelen gayretle ortaya koymaktadır. Allah'ın farz olarak istediği 5 vakit namaz, ramazan ayı orucu, zenginlere hac görevi gibi gayet basit olan görevleri yerine getirenlerin cennete gideceği ümit edilebilir. Bunun haricinde cehenneme gitmek içinde adam öldürmek, yetim malı yemek, Allaha şirk koşmak, anne babaya asi olmak gibi günahları işleyip tevbe etmeyenlerin cehenneme gideceğini kitaplar söylüyor.
    Cehennem 7 katmandan oluşup, en alt yerde münafıkların bulunacağı ve üste doğru kafir ve diğer türde isyan edenlerin oluşturacağı azablarının asla hafifletilmeyecek olacağı ve sonsuz olarak mümin olarak ruhunu teslim etmemişse kalacağı ceza yurdudur.
    Yâ Rabbî demiş Hasan-ı Basrî Hz.leri, "cehennemi hak ettiğimi biliyorum ama gidersem şeytan sevinecek, beni affet" diyerek elimizden geldiğince kulluğu sergileyip şeytan ve avanelerinin şerrinden Allaha sığınmaya devam etmeliyiz.
    0 ...
  43. 406.
  44. Söze gerek yok sanırım herkes biliyor anlamını fakat kimse inanmıyor .
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük