Halı malı değil de acele tıraş oldum, dudağımı kestirdim. Serviste utangaç mahalle ablaları gibi elimde peçete ağzımı kapatıyorum. Tek elle yazmak zormuş ayol! A a... Bu ne be! Dengem kaydı, tavrım şaştı, top gibi yuvarlanıyorum dönüşlerde, nonoşlar.
Ah be! Nedir bu matem? Ütülmeden hep kazanan kumarbaz anca filmlerde... Barbuta oturup "ah ulan kemik, göster şu arkadaşa babaannesinin hamam tasını" demeden evvel, nelerden geçtik bir bilsen! Ah ulan ah! Tarabya'da han önündeki incir ağacı, istiklal Caddesi'ndeki parke taşı, Göktürk'teki villanın önünden geçtiğimiz sırada kul selamını bi' umarsız miyavla veren sarı tüylü sarman kedi...
