"Aslında hiç kimse sevmedi,
Bir ben sevdim seni...
Severmiş gibi değil,
Kana kana sevdim seni.
Tıka basa sevdim...
Dolu dolu sevdim...
Aslında kimse sevmedi seni,
Sevmekten çekindi
Oysa ben;Yana yana sevdim seni...
Bile bile sevdim...
Aklımdan zorun var gibi,
Aklıma silah dayanmışcasına,
Mecburmuş gibi,
Ve başka çarem yokmuşcasına,
Bir ben sevdim seni...
Aslında bir sen sevmedin beni,
Herkesi sevdiğin gibi..."
...Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
içine doğdu belki de
işte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni...
çiçek sulandığı kadar güzeldir..
kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
bebek ağladığı kadar bebektir
ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunuda öğren;
sevdiğin kadar sevilirsin.
"birden bire uyuyacağım.
bunca uykulu uykusuzluktan sonra,
sanki papatyalar açacak balkonun önünde
kediler gelip içine sıçacaklar
gübre...
uyuyacağım, herkesi uyutmak için değil
uyandırmak için
ben hep böyle yaşadım
herkesi uyandırmak için
vakti saati değildi belki
belki de ben
beceremedim..."
18 nisan 1999 genel seçimlerinde, ödp'nin izmir, birinci sıra milletvekili adayıdır. yanlış hatırlamıyorsam adalet ağaoğlu'da aday olmuştur aynı seçimlerde. can baba o seçimde milletvekili seçilse ne tatlı bir meclis olurmuş diye düşünmeden edemiyor insan. yakın tarihimizin en karmaşık dönemlerinden biri olan 21.dönem tbmm'de, saçma sapan milletvekillerinin küfürleri yankılanacağına, can baba'nın nitelikli küfürleri yankılanırdı genel kurul salonunda. gerçi datça'sını bırakıp nasıl giderdi bilmem, sıkıcı ankara'ya ama yasama sorumsuzluğu ile can yücel bir araya gelince neler olurdu merak ediyorum. yıllar içinde hayattan sorumsuzluğunu almış bir adam için yasama sorumsuzluğu bir anlam ifade eder miydi; o ayrı tabi.
Seni elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak. Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz elimi böyle.
Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek.
ince olacak; seni senin kadar düşünecek. Sen onu merak ettiğinde kendisine hesap soruluyor havalarına girmeyecek. Senin inceliğine karşı umursamaz sözler sarf etmeyecek.
Adamın sinirini bozmayacak, cinlerini tepesine çıkarmayacak, sanki sen onun için varmışsın her ne zaman istese emrine amadeymişsin, o ne yaparsa yapsın her istediğinde yanında elinin altında olacakmışsın triplerine girmeyecek.
Sen ona sevgini hissettirdiğinde, sen ona kayıtsız şartsız aşıkmışsın gibi havalara girmeyecek.
Erkek dediğin ilgi gördüğünde ilgiyle, sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verecek.
Erkek dediğin, sen onun için kendine baktığında, sırf ona daha güzel görünmek için giyinip kuşandığında hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak.
Ruhunu okşamasını bilecek. Romantik olacak kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek. Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak.
Kayıtsız olmayacak senin bütün zarafetine karşı. Gerçekten seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler, erkeğine verdiği aşkın karşılığında küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir çağrı bile onu mutlu edebilir. Erkek dediğin bütün bunları cebinden para harcıyormuş gibi cimrilikle yapmayacak.
Ben aranmayı, çok aramayı sevmem demeyecek. Her şey kendi istediği gibi olsun istemeyecek. Sadece kendi canının istemesine bağlamayacak her şeyi.
Erkek dediğinin, hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek.
Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek.
Erkek dediğin askına sahip çıkacak. Korkak olmaz erkek dediğin. Erkek dediğin iyi sevişecek. Koyun gibi yatmayacak, bir an önce şu iş bitse demeyecek.
Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin. Bir baba şefkatiyle seni alnından öptüğünde bileceksin ki sevgisi geçici ve zayıf değildir.Ve sevgiyle öptüğünde dudaklarından bileceksin ki öpüşün tek sebebi şehvet değildir.
Erkek dediğin yakışıklı olacak, çekici olacak ama bundan çok daha öte bir şey...
Zeki olacak.
Kadının küçük yalanlara, bahanelere inanmayacağını, kendisini kendi gibi tanıdığını bilecek. Kadının zekasını küçümsemeyecek kadar zeki olacak. Zeki olacak, seni bir hamur gibi karmasını bilecek, o hamura kendisi
katmasını da.
Değerlerini bir anlık hevesler uğruna satmayacak.
Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak.
Erkek dediğin önce sevecek.
Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayır gelmez. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu adamla ne yatağa sığıyorsun, ne toprağa... Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alıp sevişmesini de. Babalığını da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, kadir kıymet bilmeyi, vefakarlığı, fedakarlığı...
Erkek dediğin seni koruyacak, kuşatacak.
O nerede olursa olsun seni koruyacağını bileceksin.
Pısırık olmayacak erkek dediğin. Erkek dediğin erkek olacak.
Seni sadece sen olduğun için sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle hareket etmeyecek.
Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem dostun, hem baban, hem çocuğun olacak, huzurla bağrına basacaksın.
eski milli eğitim bakanı hasan ali yücel'in oğludur.kendisi yüksek eğitim seviyesinde,kültürlü,kaliteli mükemmel bir insandır.günebakan çiçekleriyle uğurlandığı datça'da ebedi istiratindedir.yokluğu tüm insanlık için büyük eksiklik olan kişidir.
sen gideli hastalar oldu liman
karantinalara girdi
açıkta demirliyor gemiler
tütün ardiyede kaldı
hali duman, hamallarla manavcıların
kantarcı pişbirik oyunuyor sabah akşam
gümrükçüler balık avlıyor
tuttukları sarıkanat
sokaklarda çıt çıkmıyor
sen gideli,
sağır-dilsiz okulunda öğretmenim ben...
can yucel bi konferansta nazim hikmetin bi siirini okurken konferansa katilanlardan biri olan duygu asena can yucele "can birak bu kartpostal sairlerini"demistir.can yucel ise her zamanki hazir cevapliligiyla soyle demistir:
duygu..duygu...kart sensin,postal da onundeki amindir.
seni elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak.
bileceksin ki emin ellerdeyim,
başkası tutamaz elimi böyle.
rahat olacaksın yanında,
çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek.
ince olacak; seni senin kadar düşünecek.
erkek dediğin, sen onu merak ettiğinde
kendisine hesap soruluyor havalarına girmeyecek.
senin inceliğine karşı umursamaz sözler sarf etmeyecek.
erkek dediğin, kadının sinirini bozmayacak,
cinlerini tepesine çıkarmayacak, sanki sen onun için varmışsın
her ne zaman istese emrine amadeymişsin, o ne yaparsa yapsın
her istediğinde yanında elinin altında olacakmışsın tiplerine girmeyecek.
erkek dediğin, sen ona sevgini hissettirdiğinde,
sen ona kayıtsız şartsız asıkmışsın gibi havalara girmeyecek.
erkek dediğin ilgi gördüğünde ilgiyle,
sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verecek.kaynakwh:
erkek dediğin, sen onun için kendine baktığında,
sırf ona daha güzel görünmek için giyinip kuşandığında
hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak.
erkek dediğin, ruhunu okşamasını bilecek.
romantik olacak kimi gün habersizce kucağında
çiçeklerle çıkıp gelecek.
özel günleri unutmayı marifet sanmayacak.
erkek dediğin, kayıtsız olmayacak senin bütün zarafetine karşı.
gerçekten seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler,
erkeğine verdiği aşkın karşılığında küçük bir tatlı söz,
kısa bir mesaj, bir çağrı bile onu mutlu edebilir.
erkek dediğin bütün bunları cebinden para harcıyormuş gibi
cimrilikle yapmayacak.
erkek dediğin, ben aranmayı, çok aramayı sevmem demeyecek.
erkek dediğin, her şey kendi istediği gibi olsun istemeyecek.
sadece kendi caninin istemesine bağlamayacak her şeyi.
erkek dediğinin, hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak.
erkek dediğin, cesur olacak cesur.
seni seviyorum derken korkmayacak,
başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek.
seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak,
özlüyorum diyorsa gelecek, kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek.
erkek dediğin aşkına sahip çıkacak.
korkak olmaz erkek dediğin.
erkek dediğin iyi sevişecek. koyun gibi yatmayacak,
bir an önce su is bitse demeyecek.
aşksız yatmayacak yatağa ve
sen bunu bileceksin.
bir baba şefkatiyle seni alnından öptüğünde bileceksin ki
sevgisi geçici ve zayıf değildir.
erkek dediğin, ve sevgiyle öptüğünde
dudaklarından bileceksin ki opusun tek sebebi şehvet değildir.
erkek dediğin aldatmayacak. aldatmak basitliktir.
seviyorum diyorsa aldatmaz erkek dediğin.
aldatıyorsa sevmiyor demektir.
erkek dediğin yakışıklı olacak, çekici olacak ama
bundan çok daha öte bir şey...
erkek dediğin, zeki olacak. kadının küçük yalanlara,
bahanelere inanmayacağını, kendisini kendi gibi tanıdığını bilecek.
kadının zekasını küçümsemeyecek kadar zeki olacak.kaynakwh:
zeki olacak, seni bir hamur gibi karmasını bilecek, o hamura kendisini katmasınıda.
erkek dediğin, değerlerini bir anlık hevesler uğruna satmayacak.
namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seninle yataktayken
kullanacak.
yan gözle hatun kesmeyecek, üstüne sevgili edinmeyecek.
erkek dediğin önce sevecek. kendini sevmeyen erkekten
kimseye hayır gelmez.
bir bakarsın ki yıllar sonra bu adamla
ne yatağa sığıyorsun, ne toprağa...
koluna girip gezmesini bileceksin gururla koynuna alıp sevişmesini de.
erkek dediğin, babalığını da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi,
kadir kıymet bilmeyi, vefakarlığı, fedakarlığı. ..
erkek dediğin seni koruyacak,kuşatacak .
o nerede olursa olsun seni koruyacağını bileceksin.
pısırık olmayacak erkek dediğin.
erkek dediğin erkek olacak güzelim.
seni sadece sen olduğun için sevecek.
parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle hareket etmeyecek.
hem sevgilin, hem arkadasın olacak.
can yücel'e sorarlar:
- efendim nedir bizim memleketteki bu sağcılık solculuk davaları?
can yücel:
- bu ülkede sabah kalktığında malafat eğer sağ tarafa kaymışsa sağcısındır, yok eğer sol taraftaysa solcu.
- peki sizinki ne tarafta?
- ileride daima ileride.
eşcinselden devrimci olur mu? sorusu üzerine
-"g.tüne sahip olamayandan devrimci mi olur lan", yanıtını veren yegane insan.
can yücel doktora gidiyor.
-doktor gırtlak kanserisin diyor- bunun üzerine can abimiz;
-koskoca can yücel de nezleden ölecek değil ya...- diyor..
-can abi zeki müren'e niye paşa diyorlar?
-bu memlekette paşalara ibne denemediği için ibnelere paşa deniyor...!
can yücel izmir'de deniz baykal 'ın mitingine gitmiştir. deniz baykal seçim heyecanıyla konuşmaktadır:
-burnuma iktidar kokusu geliyor,iktidaaaaaaaar!
can yücel duramaz:
-ne iktidar kokusu efendi bok kokusu bu bok kokusu!
yıllar önce odtü'de yaptığı bir konuşma.. üç bin kişilik mimarlık amfisi tıklık tıklım dolu, hatta onu dinlemek için ayakta kalan onlarca kişi var...
söyleşinin soru-cevap kısmında ön sıralarda oturan hanım hanımcık bir kız öğrenci parmak kaldırıp can yücel'e şöyle sorar:
-can bey, bizler şiirlerinizi ve düşüncelerinizi çok beğeniyoruz, size büyük bir saygı duyuyoruz ama konuşmalarınızda çok fazla küfüre ve argoya yer veriyorsunuz, küfürlü konuşmasanız olmaz mı?
can yücel önce susar, sonra yavaşça doğrulur, o kocaman ellerini kürsünün üzerine koyup:
-küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukurudur...
küfür, işçi sınıfının ağzında bir çiçektir!.. deyince salonda müthiş bir alkış kopar.
sonra tamamen ayağa kalkıp şöyle bitirir konuşmasını:
-arkadaşlar bugün de çok kafa siktik!...